3600 Ek Gösterge Nedir? Maaşlarda Değişiklik Olacak Mı? Kimler Yararlanacak?

3600 ek gösterge kimleri kapsıyor, ne zaman maaşlara ek gösterge zammı yansıyacak, 3600 ek gösterge son durum ne, 3600 ek gösterge zammı yürürlüğe girdi mi son haberleri ve ek gösterge zammı ile yeni gelişmeleri sizler için derledik.

Memurların, aylık ücretlerinin, emekli aylıklarının ve emekli ikramiyelerinin belirlenmesinde önemli yeri olan unsurlardan biri olan ek gösterge ne kadar yüksek olursa maaş o kadar artar. Bu nedenle ek gösterge zammı hakkındaki tüm gelişmeler binlerce kişi tarafından yakından takip ediliyor. Ek gösterge rakamları unvan, hizmet sınıfı ve derecelere göre farklılık göstermektedir. Ek göstergesi 3600 olan bir memur ile, 2500 olan bir memurun alacağı zam oranı ya da maaş miktarı aynı olmayacaktır.

İKRAMİYELER DE ARTACAK

Ek göstergelerin 2200’den ve 3000’den 3.600’e çıkarılmasıyla birlikte polis, öğretmen, hemşire, din görevlisi ve şube müdürlerinin emeklilik ikramiyeleri ve emekli maaşları ciddi oranda artacak. Kıdem ve dereceye göre değişmesine rağmen ortalama olarak polislerde emekli maaşı 500 lira ikramiye ise 17 bin lira artacak. Öğretmenlerde de en az emekli maaşı artışı 500 lira olacak ve ikramiyelerdeki artış 13 bin lirayı geçecek. Ek göstergesi 2200’den 3.600’e çıkacak personelde ikramiye artışı 20 bin lirayı geçecek.

Dördün biri derecedeki 25 yıllık 3000 göstergedeki bir memurun 77 bin liralık ikramiyesi 3.600 ek göstergede 94 bin liraya çıkacak. 30 yıllık kıdemdeki memurda ikramiye 92 bin liradan 113 bin liraya yükselecek. Memurların kıdem süreleri ve derecelerine göre artışlar değişecek. Ancak ortalama rakamlara baktığımızda emekli maaşındaki artışların 500 lira, ikramiyedeki artışların da 17 bin lira civarında olacağı görülüyor.

MESLEKLERE GÖRE ARTIŞLAR

Birinci dereceden 30 yıllık polis emeklisinin aylığı 637 lira artacak. Emekli ikramiyesi Fiili hizmet zammı ile birlikte 27 bin 13 lira artacak. 25 yıllık polis emeklisinde artışlar ise maaşta 592 lira, ikramiyede 22 bin 739 lira olacak.

Birinci dereceden 30 yıllık emekli öğretmen, hemşire, din görevlisi ve idarecilerin emekli aylıkları 569 lira ikramiyeleri 20 bin 516 lira artacak.

12 MİLYON EMEKLİYE TEMMUZ ZAMMI

SSK ve Bağ-Kur emeklisi 6 aylık enflasyon değişimi kadar Ocak ve Temmuz’da zam alırken memurlar ve memur emeklileri de toplu sözleşmede belirlenen oran kadar Ocak ve Temmuz’da zamlı maaş alıyor. Memur emeklilerine ayrıca oluşan 6 aylık enflasyon toplu sözleşme zammından fazla ise fark da ödeniyor. Bu yıl da Temmuz ayında emeklilerin tümü zamlı maaş alacak. SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin hangi oranda zam alacakları 3 Temmuz’da açıklanacak Haziran enflasyonu ile belli olacak. Ancak bu güne kadar 5 aylık enflasyon belli oldu. Bu oranda 6.39 oldu. Bunun üzerine bir aylık enflasyon da eklenecek. İkramiyelerin ilk bölümü Ramazan Bayramı öncesi ödendi. İkinci bin liralık bölüm ise Kurban Bayramı öncesi ödenecek.

Öğretmen, Vaiz ve Avukat emeklilerinin 2018 yılı maaş ve ikramiye miktarları;

EK GÖSTERGE NEDİR?

Ek gösterge memurların, aylık ücretlerinin, emekli aylıklarının ve emekli ikramiyelerinin belirlenmesinde önemli yeri olan unsurlardan bir tanesidir. Ek göstergelerin yüksek olması emekli aylığı ve ikramiyesinin de yüksek olması demektir. Bu nedenle memurlar bulundukları unvanların 1 inci derece kadroları için belirlenen ek gösterge rakamlarının yüksek olmasını istemektedirler. Ek gösterge rakamları unvan, hizmet sınıfı ve derecelere göre farklılık göstermektedir. Ek göstergesi 3600 olan bir memur ile ,2500 olan bir memurun alacağı zam oranı ya da maaş miktarı aynı olmayacaktır.

Ek gösterge rakamı 3000 olan öğretmen ve hemşireler özellikle ek göstergelerin artışını beklemekteydi. Ek göstergenin özellikle emeklilik haklarına etkisinin fazla olması nedeniyle, memurlar emekli olmadan önce 3600 ek göstergeli bir göreve atanma ya da ek göstergelerinin bu düzeye çıkarılması isteği oluşturmaktadır. 657 sayılı Devlet Kanunu’na tabi olan öğretmen, polis, din görevlileri, hemşireler gibi birçok meslek grubu ek göstergelerin artışını dört gözle bekliyorlardı.

EK GÖSTERGE 3600 OLURSA NELER DEĞİŞECEK?

Ek gösterge hemşire ve öğretmenler için 3000’den 3600’e çıkarsa memur maaşları, emekli aylığı ve emekli ikramiyesinde büyük değişiklikler olacak. Ek göstergenin yükselmesi ile meydana gelecek maaş değişikliği aşağıdaki gibidir;

Ek gösterge 2200’den 3600’e çıkarsa;

AYLIK NET MAAŞ 23 TL

EMEKLİ MAAŞI 641 TL

EMEKLİ İKRAMİYESİ 123 BİN 121 TL

Ek gösterge 3000’den 3600’e çıkarsa;

AYLIK NET MAAŞ -38TL

EMEKLİ MAAŞ 569 TL

EMEKLİ İKRAMİYESİ 20 BİN 516 TL

Bedelli Askerlikte 28 Gün Şartının Kalkma İhtimali Doğdu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bedelli askerlikte 28 günlük eğitimi gereksiz bularak eleştirmesi, kanun teklifinin de seyrini değiştirme ihtimalini doğurdu. Pazartesi günü TBMM Plan Bütçe Komisyonunda yapılacak görüşmelerde bir önerge ile 28 günlük eğitimden vazgeçilmesi ve bedel miktarını ödeyenlerin hiç silah altına alınmaması eğilimi doğdu.

KOMİSYONDA HANGİ PARTİNİN KAÇ ÜYESİ VAR?

MHP’li üyeler komisyonda 28 günlük eğitimin kaldırılmasını talep ederse, AK Partş istemese bile MHP ve muhalefetin oyları değişiklik için yeterli bulunuyor. TBMM Plan Bütçe Komisyonunda AK Parti’nin 15, CHP’nin 7, MHP ve HDP’nin 3’er, İYİ Partinin ise 2 üyesi var. Komisyonun Başkanvekilliği görevinde de, MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu bulunuyor.

“BEDELLİLERİN DE ASKERLİK ANISI OLSUN”

TBMM’deki milletvekilleri arasında , bedelli askerlik yapacakların 28 gün eğitime alınması ya da hiç silah altına alınmaması şeklinde beliren iki görüşün de destekçileri bulunuyor. 28 günlük eğitimi destekleyen milletvekilleri, gençlerin kısa süreli de olsa üniforma giymesinin, vatan görevi bilinci açısından önemli olduğunu belirterek, “Askerlik görevi Türk halkı için önem taşıyan bir kavram. Anayasa’da da vatan hizmeti, hak ve ödev olarak yer alıyor. Bu görev 28 gün de olsa kışla kokusu alınarak yapılmalı, bedellilerin de askerlik arkadaşı ve askerlik anısı olsun” görüşünü savunuyorlar.

“28 GÜNDE KİMSE BİR ŞEY ÖĞRENEMEZ”

28 günlük eğitimi gereksiz bulan milletvekilleri ise “Askerlik harp sanatı. 28 günde kimse birşey öğrenemez. Bu eğitim hem verimsiz olacak, hem de yüz binlerce bedelli asker için devlet, giyim kuşamdan yemeğine kadar harcama yapacak. 28 gün askere gidecekler, uzun dönem askerlerle birlikte aynı kışlada olacağı için kadro er ve erbaşlar açısından moral motivasyon bozukluğu da yaratıyor. Özel sektörde çalışanların 28 gün iş yerinden ayrılması da hem kendisi hem de işveren açısından sıkıntıya yol açar. Bedelli 2011 ve 2014 yıllarında olduğu gibi silah altına alınmadan uygulanmalı” görüşünde birleşiyorlar.

Bedelli Askerlikte 28 Günün Maliyeti 1 Milyar Lira

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu yarın bedelli askerlik düzenlemesinin de yer aldığı torba yasa teklifini ele alacak. Görüşmelerde bazı değişiklikler yapılması bekleniyor. Bunlardan biri 28 günlük askerlik süresinin kaldırılması. Sürenin kaldırılmasına Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) nasıl baktığı önem taşıyordu.

“ZAMAN AYARLAMASINI YAPMAK BÜYÜK KÜLFET”

Teklifle ilgili AK Parti kurmayları ve bakanlık temsilcilerinin bulunduğu bir toplantı yapıldı. MSB yetkilileri, hem askeri hem de bürokrasi açısından 28 günlük sürenin külfet olduğunu belirterek, kaldırılmasına sıcak baktıkları mesajı verdi.

Gerekçesini ise şöyle anlattılar: “Bedelli için 400 bin başvuru olsa bunları en az 7-8 gruba ayırıp zamanlamalarını, planlamalarını yapmak büyük külfet. Çünkü normal askerlik süresi işleyecek. Askere alış, terhis gibi şeylerin yerine getirilmesi gerekecek. Hepsini aynı anda askere almak mümkün değil. Birliklerin kapasite durumuna göre değerlendirme yapılacak. Hem personel hem de bürokratik süre açısından külfet.”

DEVLETİN KASASINA 1 MİLYAR LİRA KALACAK

Ayrıca askere alınacak olanların TSK ve devlete bir maliyeti de bulunuyor. 400 bin kişinin bedelliden yararlanacağı hesaplanıyor. Bu da yaklaşık 1 milyar liralık maliyet demek. Bu maliyet miktarı da askerlik süresinin kaldırılması düşüncesinde etkili oluyor.

Toplantıda MSB yetkilileri sürenin kaldırılmaması durumunda ise silah tutmanın yanında tarih gibi teorik bilgilerin de aktarılacağı vurgulandı.

15 BİN ÜCRET AYNI KALACAK

Bedelli askerlik düzenlemesiyle ilgili değişikliklerde ücret konusu da tartışılmıştı. Ancak bedelli askerlik için 15 bin TL olarak belirlenen ücretin aynı kalacağı belirtiliyor.

Mustafa Destici seçim ittifakının oy oranını açıkladı

Destici,  “Benim tahminim; AK Parti, MHP ve BBP seçim ittifakı önümüzdeki seçimlerde çok  rahatlıkla yüzde 55 ila yüzde 60 arasındaki bir oyla seçimden galip çıkacak ve  Türkiye tamamıyla yeni sistemle yönetilmeye başlanacak.” dedi. Destici, kentteki programı kapsamında Akbez Mevkisi’ndeki bir  restoranda, partisinin Hatay il teşkilatı üyeleriyle bir araya geldi.

Destici, burada AA muhabirine yaptığı açıklamada, 16 Nisan’daki  referandum kararıyla sistemin değiştiğini, Türkiye’nin 1980 darbe anayasasından  ve bunun ürünü olan sistemden kurtulduğunu söyledi. Yeni sistemin hayata geçmeye başladığını ve ilgili uyum yasaları  sürecinin işlediğini ifade eden Destici, bunu önemsedikleri için yaptıkları  çalışmaları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve siyasi partilerle  paylaştıklarını belirtti.

Destici, siyasi partiler yasasının ve seçim kanunun  demokratikleştirilmesi gerektiğini dile getirerek, “Meclise sunulan, bunun önemli  ayaklarından birisi. Önümüzdeki aylarda bu siyasi partiler yasası ve seçim  kanunuyla ilgili yeni teklifler de gelecek. Yerel seçimler önce yapılacağı için  bu yeni yapılan değişiklik onu kapsıyor. İttifak meselesi de bununla netleşti.  Paketle ittifakın nasıl ve hangi şartlarda yapılacağı belirtildi.” ifadesini  kullandı.

“Müthiş bir memnuniyet var”

Öncekinin darbeci ve statükoyu savunan bir yasa olduğunu anlatan  Destici, önceki yasada ittifakla ilgili yasal altyapı olmadığını bildirdi. Destici, AK Parti, MHP ve BBP’nin ortaya koyduğu irade beyanının çok  önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Hangi şekilde olursa olsun bu ittifak inşallah sağlanacaktır. Yeni  sistem bu ittifakın başarısına bağlıdır. Başarılı olacaktır. Benim tahminim; AK  Parti, MHP ve BBP seçim ittifakı önümüzdeki seçimlerde çok rahatlıkla yüzde 55  ila yüzde 60 arasındaki bir oyla seçimden galip çıkacak ve Türkiye tamamıyla yeni  sistemle yönetilmeye başlanacak. Hem yönetimde istikrar sağlanacak hem de  Mecliste temsilde adalet daha güçlü bir şekilde yerine gelecek. Vatandaşlarımızla  konuşuyoruz, sokakta esnafımızla görüştük. İnanılmaz bir memnuniyet var. ‘Bunu  sonuna kadar götürün başkanım.’ diyorlar. Müthiş bir memnuniyet var. Verdiğimiz  kararın ne kadar doğru olduğunu, durduğumuz yerin ne kadar olduğunu da buradan  görüyoruz.”

“İdam cezasının getirilmesi lazım”

Destici, yıllardır çocuk istismarlarının Türkiye’de herkesin yüreğini  yaktığını aktardı. Çocuk istismarlarının önlenmesine ilişkin tedbirlerin alınması  gerektiğini anlatan Destici, şöyle devam etti:

 “Daha önce de BBP olarak bununla ilgili çok acil tedbirler alınmasını,  cezaların ağırlaştırılmasını, mutlaka ama mutlaka idam cezasının bu suçlar için  getirilmesini dile getirmiştik. Referandum yaptık, halkın yüzde 98’i buna ‘evet’  diyor. Mutlaka bu idam cezasının getirilmesi lazım.” şeklinde konuştu. Destici, bunun tek başına da çözüm olmadığını, eğitim başta olmak  üzere yasal düzenlemelerin de yapılması gerektiğini belirtti.

 Destici, şöyle konuştu:”Tedbirler, Avrupai tedbirlerle sınırlı kalmamalı. Çünkü biz  farklıyız. Onların kültürüyle bizim kültürümüz farklı. Elbette ki iyi olanı,  doğru olanı alırız ama biz kendi kültürümüze göre, Türk milletinin kültürüne,  yapısına, Türk İslam kültürüne uygun tedbirler almak zorundayız.  Dolayısıyla da  bunları bir an önce uygulamaya sokmak zorundayız. Bu suçu işleyen hain de mutlaka  ama mutlaka cezasını idamla ödemesi lazım.”

AK Parti-MHP bloğu 10 puan kaybetti

İstanbul başta olmak üzere 11 şehirin 8’i referandumu hayır oylarıyla tamamladı. 1 Kasım 2015 seçiminde İstanbul, Çanakkale, Balıkesir, Bursa, Bilecik, Sakarya ve Kocaeli olmak üzere 11 ilin 7’sinde AK Parti önde bitirmişti. Son genel seçimde bu bölgede sadece Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da CHP birinci sıradaydı.

İstanbul’dan sonra Marmara’nın en büyük şehirlerinden Bursa’da 1 milyon 880 bin seçmenin 987 bini ‘evet’ dedi. Yüzde 53.21 ‘evet’ oyu alan AK Parti’nin bu şehirde 1 Kasım’daki oyu yüzde 54’tü. MHP ise 1 Kasım’da yüzde 12.4 oy almıştı. AK Parti’nin 2015’teki gibi seçimi önde bitirdiği Kocaeli’de 1 milyon 166 bin seçmenin yüzde 56.69’una karşılık gelen 650 bini ‘evet’i tercih etti. Bu şehirde 1 Kasım’da AK Parti’nin oyu da yüzde 56.5 olmuştu. CHP-HDP’nin 1 Kasım’daki toplam oylarının yüzde 34.6 olduğu Kocaeli’de yüzde 43.3 ‘hayır’ çıktı.

Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da ‘hayır’ tercihleri CHP oylarının çok üstüne çıktı. Edirne’de yüzde 70.3, Kırklareli’nde yüzde 71.3, Tekirdağ’da yüzde 61’lik oranlar, bu illerde ‘hayır’ kanadına MHP ve hatta AK Parti seçmeninden destek geldiğini ortaya koydu.

AK Parti’ye destekte artış oldu

 Bu durum bölgede AK Parti’ye destek olarak değerlendirildi. Güneydoğu Anadolu bölgesinde 9 ilden 5’i ‘hayır’ derken Gaziantep, Şanlıurfa gibi büyük nüfuslu kentler ‘evet’e destek verdi. Bölgede katılım yüzde 83 olarak belirlendi.

Gaziantep’te ‘evet’i destekleyen AK Parti ve MHP’nin 1 Kasım’daki oy oranı yüzde 71.2 olurken, referandumda ‘evet’ oyları 62.46 olarak sandığa yansıdı. Gaziantep’te AK Parti ve MHP, 8.74 puanlık fire verdi.

Diyarbakır’da HDP ve CHP’nin 1 Kasım’da yüzde 74.4 olan oy oranına karşılık referandumda ‘hayır’ oyu  yüzde 67.58 oldu. Şanlıurfa’da AK Parti ve MHP’nin 1 Kasım’da aldığı oy toplam 67.4 olurken, referandumda bu ilden ‘evet’e destek 3.4 puan artarak yüzde 70.8 oldu.

Tuğrul Türkeş: Ülkü Ocakları’nın içine düştüğü durum üzüntü verici

Referandum kampanyası sırasında eleştirdiği Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz’un ‘davayı satmakla’ suçladığı Tuğrul Türkeş yazılı açıklama yaptı.

Ülkücü hareketin, Türk insanının ülkesini tanıması ve sevmesi esaslı başlatıldığını, yarının büyük ve müreffeh Türkiye’si idealine ulaşmanın hedeflediğini belirten Tuğrul Türkeş, şöyle dedi:
“Merhum Türkeş’in işaret ettiği bu ülkü doğrultusunda çalışan ve çabalayana da ülkücü denir. Bu hedefi şaşıran, bu doğrultuda çabalamayan insanların, içinde veya başında bulunduğu kurum ve kuruluşların adı ne olursa olsun orası merhum Alparslan Türkeş’in kurduğu ülkü ocakları değildir. Nefsini ve şahsi çıkarlarını her şeyin üstünde tutarak, Türkeş ailesine saldıracak kadar gözü dönenlere de ülkücü demek mümkün değildir. Çıkar odaklı çeteleşerek, bir kişi ya da bir kuruluşun güvenlik görevlisi gibi hareket etmek bir Bozkurt’un yapacağı iş değil, olsa olsa çakalların ya da başka mahlukatın işi olsa gerektir. Güzel Türkçemiz ile söylemeye çalıştıkları herzeleri kuş ciklemesinde (yani 160 karakter’de) dahi beceremeyen; ne imlası, ne de sözcükleri ile Türkçeyi kullanamayanların ülkücülükten bahsetmeleri söz konusu bile değildir.”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, 15 Temmuz darbe girişiminde sessiz çoğunlukların, darbeye karşı bedenlerini siper ettikleri yerde; bir yere saklanıp sonuca göre şekil almak üzere sabahı bekleyenlerden ülkücü olmayacağını ifade etti.

Türkeş, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Türkiye ve Türk Dünyası ile ilgili meselelere ilgisiz onların önceliği yapamayanların gereksiz gürültüleri beyhudedir. Kırım’ın işgalinde sessiz, Tayland’daki Uygur Türklerine ilgisiz, Kerkük Türklerinin paçavraya karşı (bayrak) kavgasında hareketsiz duranların; koruma ve güvenlik sağlama iddia ettikleri firmalar nezdinde karizmalarının çizildiğini düşünüp, salyalı ağızlarıyla bağırmaları yakışıksız davranıştan öteye bir şey değildir.”

”ÇAKIR KEYF SAATLERİNDE ATILAN TWEETLERLE HİÇBİR ŞEY ELDE EDİLEMEYECEĞİN, EN İYİ BİLMESİ GEREKENLER ÜLKÜCÜ HAREKET OLMALI”

Ülkücünün, ’Türkiye’nin nerede olduğunu ve nereye doğru gittiğini bilen adam/adamlar demek’ olduğunu belirten Tuğrul Türkeş, sözlerine şöyle devam etti:
“İngilizin önerdiği Cumhurbaşkanı adayını arz edenlerin, Okyanus ötesinin talimatlarıyla koalisyonların kurulmasına engel olunduğu safhada, Türkiye kaosa sürüklenirken yanlış tarafta duranların, kişisel korumasını öncelikleyen şahsiyetlerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti yönetimi ve yöneticileri hakkında tek bir söz söyleme hakları bulunmamaktadır. Demokrasi ve hukuk içinde yarının büyük Türkiye’sini kurma gayretlerinde, sadece fren görevi görenlerin ne işe yaradıklarını artık görmeleri gerekir. Bir liderleri varsa onu dinlemeden hareket edenlerin veya (ihtimal vermemekle birlikte) liderlerinin talimatı ile yapıyorlar ise bu yaptıklarının yakışıksız olduğunu idrak etme zamanları gelmiş ve geçmektedir. Çakır keyf saatlerinde atılan tweetlerle hiçbir şey elde edilemeyeceğini en iyi bilmesi gerekenler Ülkücü Hareket olmalıdır. Ülke meselelerini iki adet çakaralmaz ile çözeceğini zanneden zavallıların Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin cesametini ve gücünü bilmedikleri veya azımsadıkları aşikardır. Kendilerine yapılan bir ağabey uyarısından ders almak yerine, havlamak bir Bozkurt’un yapacağı iş değildir. Liderim dedikleri şahsiyete eleştiriler yapıldığında aynı duyarlılığı göstermeyenlerin kendi nefisleri söz konusu olduğunda kurumları bu kadar hoyratça kullanmaları kabul edilemez.”

Tuğrul Türkeş açıklamasının devamında, “Merhum Türkeş’e bağlı olduğunu iddia edenlerin, Türkeş’in fikirleri, dünya görüşü ve ideolojisi doğrultusunda kendi oğlunu bile yetiştiremediğini söylemeleri ve bu beyanları ile; kendilerinin sıfırlandığını idrak etmemeleri de zavallılıklarının ayrı bir göstergesidir. Son günlerde yapılan sorumsuz sözler ve açıklamalar nedeniyle yukarıda belirttiğim görüşlerimi 50 yıllık şanlı geçmişin her safhasında yer alan ülkücü camia ile, Türk milliyetçileri ile ve Türk milleti ile paylaşmayı uygun buldum” dedi.

Topbaş ve Temurci Huber’e çağrıldı

İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, konuşmasının ardından, halka hitap etmesi beklenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la randevusu olduğunu o nedenle ayrılacağını söyledi.

Topbaş, seçim otobüsünden inip kendisine sevgi gösterilerinde bulunan partililerin arasından, İl Başkanı Selim Temurci ile birlikte Erdoğan’la görüşmek üzere Huber Köşkü’ne gitti. 

Referandumda sürpriz yapan iller

TSİ 00.00 itibariyle oyların yüzde 97.92’si sayıldı. İstanbul ve Ankara’da ‘hayır’ oyları ‘evet’i geride bıraktı. 

İstanbul’da referandumda bir önceki seçimde AK Parti ve MHP’nin oy oranlarının toplamında %8.69 düşüş yaşandı.

Ankara’da, düşüş %14.15, Antalya’da %18.01, İzmir’de %11.18 oldu.

Bu oran Osmaniye’de %23.49, Kırşehir’de %21.69, Kırıkkale’de % 20.77, Kilis’te %19.86 oldu.

Referandumda bir önceki seçimde AK Parti ve MHP’nin oy oranlarının toplamının üstünde evet oyu çıkaran iller ise %18.36’lık artışla Hakkari,%15.95 ile Şırnak, %15.41 ile Muş, %14.53 ile Ağrı oldu. 

Diyarbakır’da referandumda bir önceki seçimde AK Parti ve MHP’nin oy oranlarının toplamınına oranla %10.4 artış yaşandı. (NTV)

Tencere tavayla oy eylemi

İstanbul’un bazı bölgelerinde vatandaşlar pencerelerinden tencere tava çalarak Yüksek Seçim Kurulu’nu (YSK) ‘mühürsüz oy pusulası ve zarfı kararını’ protesto etti. Başta Beşiktaş, Kadıköy, Şişli, Sarıyer, Maltepe olmak üzere bir çok ilçede vatandaşlar çatal-kaşıkları tencere ve tavalara vurarak eylem yaptı.

Kadıköy, Bahariye Caddesi’nde toplanan 300 kişilik grup, “Kadıköy uyuma ‘Hayır’ına sahip çık”, “Bu daha başlangıç” şeklinde sloganlar atarak yürüyen grup Altıyol’a kadar tencere, tava çalarak geldi.  Beşiktaş’ta “Hayır kazandık” pankartı açan bir grup, “Beşiktaş uyuma oyuna sahip” sloganlarıyla yürüdü.

Emniyet mensupları Kadıköy başta olmak üzere kent genelinde geniş çaplı önlem aldı. AK Parti ve ‘evet’ yazan bayraklar taşıyanlar ise otomobilleriyle konvoy oluşturup tur attı. Taksim’e çıkmak isteyen gruplara polis izin vermedi, Kasımpaşa yönüne gönderdi.