Şapkasına kuş kondu!

İngiltere’nin Alnwick Kasabası’nda Northumberland Dükü ve Düşesi’nin kızı Melissa Percy, Thomas van Straubenzee’yle hayatını birleştirdi.

St Michael Kilisesi’ndeki nikâha Cambridge Düşesi Catherine’in kız kardeşi Pippa Middleton, Prenses Eugenie, Prenses Beatrice, Prens Harry ve eski sevgilisi Chelsy Davy katıldı. Siyahbeyaz bir elbise giyen 29 yaşındaki Middleton, üzerinde kuş tüyleri ve inciler olan siyah şapkasıyla dikkat çekti.

Cambridge Dükü William da düğündeydi; ancak Cambridge Düşesi Catherine doğuma birkaç haftası kaldığı için törene katılmadı.

Türkiye’deki butik oteller

En ideal tatil için yurt içi butik otelleri


Rooms Hotel – İzmir


Abant Köşk Otel – Bolu


Aeneas Afrodit – Balıkesir


Alaçatı İmren Han Butik Otel – İzmir


Alaçatı Vianto Otel – İzmir


Argos İn Cappadocia – Nevşehir


Arwen Premium Residence – Eskişehir


Asmahan Alaçatı – İzmir


Assos Barbarossa Hotel – Çanakkale


Assos Nazlıhan Spa & Hotel – Çanakkale


Atlı Hotel – Ankara


Şavk Hotel – Antalya


Aytaş Otel – Balıkesir


Baga Hotel – Muğla


Hotel Torbahan – Bodrum


Cadde75 Hotel Alaçatı – İzmir


Ccr Hotel & Spa – Kapadokya


Club Amazon Bördübet – Muğla


Club Barbarossa Hotel -Kaş


Cunda Mavi Otel – Balıkesir


Da Costa Hotel – Çanakkale


Dalyan Resort Spa


Datça Villa Aşina


Divan Bodrum


Ece Saray Marina Resort – Fethiye


Ena Boutique Hotel – Bodrum


Ephesus Boutique Hotel – Aydın


Grand Corner Boutique – İzmir


Hilly Hotel – Edirne


Hotel Unique – Fethiye


Sacred House – Kapadokya


Karia Bel Hotel – Marmaris


Kayalar Terrace Hotel – Çanakkale


Kerme Ottoman Konak Muğla


Key Hotel – İzmir


Kumluk Otel Datça


Kuşlu Konak – Çanakkale


La Grenadine Otel – izmir


La Boutique – Antalya


La Vela Hotel – İzmir


Leka Otels Bodrum


Likya Residance Spa – Antalya


Loryma Boutique Hotel – Muğla


Lugga De Luxe Boutique – Bodrum


Martı Hemithea Hotel – Marmaris


Mavi Beyaz Otel – Datça


Mola Cunda Hotel – Balıkesir


Museum Hotel – Kapadokya


Olira Hotel – Bodrum


Ortunç Otel – Balıkesir


Padok Premium Hotel – Marmaris


Paradise Garden Hotel – Fethiye


Petunya Konak Hotel – Muğla


Poseidon Boutique Hotel – Marmaris


Premier Solto By Corendon – İzmir


Pitayaha Home – Bodrum


Room La Porte Alaçatı – İzmir


Sabrinas House Hotel – Marmaris


Beta Home Gölevi – Sapanca


Savon Hotel – Antakya


Sedirli Ev – İzmir


Taşkonaklar – Nevşehir


Trilyalı Otel – Bursa


Tuvana Hotel – Antalya


Villa Kılıç Hotel – Bodrum


Yacht Classic Hotel – Fethiye


Yalıçapkını Butik Otel – Muğla

2019 mayo ve bikini trendleri

Bu sene plajlarda nasıl mayo ve bikinilerin moda olduğunu biliyor musunuz? Farklı desenlerdeki renk renk modeller haberimizde…


Uzun kollu mayolar
Fermuarların, iplerin ve özellikle çiçek desenlerinin olduğu uzun kollu mayolar sizi 2019 yazında sportif bir görünüme kavuşturmak için geliyor. Konforu nasıl olur bilinmez fakat fit bir vücut görüntüsü sağladığı kesin.
Gaia
255?


Yüksek bel sportif bikiniler
İp ve fermuar detayları bikinilerde de kullanılıyor. Yüksek belli bikini altları, vücudu toparlaması ve sportif bir hava katmasından dolayı oldukça avantajlı.
Mavi
Bikini altı: 59,99?
Bikini üstü:79,99?


Balenli bikini üstleri
Açık balenli ya da normal balenli bikini üstleri göğüsleri toparlamaya yarıyor. Tüm göğüs bedenlerine uygun balenli bikini üstleri bulunabiliyor ve gayet şık duruyor.
Solid & Striped
Bikini üstü: €95
Bikini altı: €95


Eğlenceli bir detay: Fırfır
Bikini ve mayoların biraz harekete ihtiyacı var! Fırfır tam da aradığımız detay. Renkli ve desenli bu fırfırlı bikini ve mayolar daha güzel görünmenizi sağlayacak.
Trendyolmilla
Mayo: 109,99?
Bikini üstü: 69,99?
Bikini altı: 49,99?


Her yerde hayvan desenleri!
2018’den beri tüm kıyafetlerde ve aksesuarlarda yerini alan hayvan desenlerinin bikini ve mayolarda olmaması mümkün değildi herhalde!
Koton
79,99?


İşte bu senenin trendlerine uyumlu diğer bikini ve mayo modelleri…
Zimmermann
Bikini üstü: €127
Bikini altı: €160


Mudo
59,95?


Morhipo Beach
139,90?


Mavi
199,99?


Melissa Odabash
Bikini üstü: €94
Bikini altı: €94


Ganni
€180


Dodo Bar Or
€254

Hava çok sıcakken nasıl uyumak gerekiyor?

Sıcak havalarda sağlıklı uyku için dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

İçinde bulunduğumuz yaz mevsiminin yüksek sıcaklıkları gece boyunca ayakta kalmanıza sebep oluyorsa, merak etmeyin, yalnız değilsiniz. Sıcaklığın uyku kalitemiz üzerinde büyük etkisi vardır; çünkü vücut ısısı, uyurken düşmeye başlar – ne kadar derin uyursak, vücut ısısı da o kadar düşer. Gün boyunca biriktirdiğimiz ısı yükünden kurtulmak, uyumamızı sağlayan sürecin bir parçasıdır.



Çözüm, tabii ki klimadır. Böyle bir seçeneğiniz yoksa eğer, serinlemenizi sağlayacak birkaç önerimiz var:


1- Bol su için

Terleme, vücudun serinleme yollarından birisidir; ancak terleme mekanizmanızın gerçekten çalışabilmesi için vücudunuzda yeterince suyun olması gerekiyor. Bu yüzden bolca su içmeye dikkat etmelisiniz. Bazı insanlar, gecenin bir vakti tuvalet ihtiyacı ile uyanmamak adına, yatmadan önce sıvı almaktan kaçınıyorlar; ancak fazla endişeye gerek yok. Çünkü tüm bu terleme süreci, yalnızca serinlemenizi değil; aynı zamanda da tuvalet ihtiyacınızın azalmasını sağlayacak.


2- Buz banyosundan kaçının

Buz gibi su ile alınan duş, serinlemenin en iyi yolu değil ne yazık ki. Vücudunuz serinlemeye ihtiyaç duysa da elleriniz ve ayaklarınız hızlı bir şekilde çok soğuduğunda, kan damarlarınız daralır ve ısıyı içine hapseder. Ilık, oda sıcaklığında alacağınız duş, kan damarlarınızı açarak ısıdan kurtulmanıza yardımcı olacaktır.


3- Havalandırma sağlayın

Vantilatör kullanın – stratejik bir şekilde. Yere yakın bir şekilde ya da pencerenin yanına yerleştirerek serin hava ile sirkülasyon yaratabilirsiniz.


4- Alçakta kalın

Sıcak hava yükselir. Bu yüzden mümkün olduğunca yere yakın bir şekilde uyuyun. Çok katlı bir evde yaşıyorsanız, sıcaklığın birkaç derece daha düşük olduğu en alt katta ya da bodrumda uyumayı deneyin. Aşağı inemiyor musunuz? Yerde uyumak, biraz rahatlamanızı sağlayabilir.


5- Şiltenizi biraz dinlendirin

Yastığınız, rüya gibi olabilir; ancak süper sıcak gecelerde, yastığınız sabotajcıdır. Kalın şilteler, vücut ısısını korumaya meyillidir. Birkaç sıcak yaz gecesi için şiltenizi değiştirmeyeceksiniz muhtemelen; ancak uyurken sıcaklamaya eğiliminiz varsa eğer, bir sonraki şiltenizi seçerken bu sorunu göz önünde bulundurun. Ve sıcak gecelerde yerde yatmayı deneyecekseniz, vücut ısınızın kaçabilmesi için ince bir yastık tercih edin.


6- Bol ve hafif giyinin

Evet, oldukça bariz; ancak yine de tekrarlamaya değer. Çünkü uyurken giyilmesi gereken yanlış giysiler terli bir şekilde uyanmayı belirleyen nedenlerden biri olabilir. Bol, hafif ve doğal malzemelerden yapılan kumaşlar, teri en iyi emen tercihlerdir.


7- Egzersizinizi erken yapın

Programınız müsaitse eğer, egzersiz seansınızı biraz erkene alın. Düzenli egzersizin uyku için harika olduğunu gösteren birçok kanıt var. Ancak uykuya yakın zamanda spor yapmak – özellikle de sıcak ve nemli havada – vücut ısısını daha da artırır. Dolayısıyla vücudun, ideal uyku ısısı için daha büyük bir düşüş yaratması gerekir.

Kaynak: huffingtonpost.com

Memorial Ankara Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Funda Uysal Tan, sıcak havalarda sağlıklı uyku için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

Yaz sıcakları nedeniyle pek çok insan uyku ile ilgili problemler yaşamaktadır. Yatakta dönüp durmak, gözünü kapatıp uykuya dalmaya çalışmak, her bireyin iş ve sosyal yaşamını olumsuz etkilemektedir. Sağlıklı ve kaliteli bir uyku için normalde ortalama 37 civarı olan vücut sıcaklığının, uyku sırasında 1-2 derece civarında düşmesi gerekir. Ancak yaz aylarında hem sıcaklığın hem de nem oranının yüksek olması nedeniyle vücut sıcaklığı da ideal seviyeye gelemeyebilir. Bu durumun sonucunda uykusuzluk ortaya çıkmaktadır.


İş başarısı düşüyor kaza riski artıyor

Uyku alınamadığı için ertesi gün de dikkat dağınıklığı, yorgunluk ve konsantrasyon eksikliği ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple iş performansı düşmekte hatta trafik kazaları için risk artmaktadır. Bu nedenle uykusuzluk konusunda mutlaka gerekli önlemler alınmalı, gerekirse konu ile ilgili bir uzmana başvurulmalıdır.


Uyku kalitenizi artırmak için öneriler

Sağlıklı bir uyku için ortamın serin olması önemlidir. Çok güneş alan bir mekanda uyunacak ise gün içinde perdeler kapalı olmalıdır.

Yatmadan önce ortam mutlaka havalandırılmalıdır.

Sıcağa karşı yüksek oranda hassasiyeti olan kişiler klima ve vantilatörün serinletici etkisinden faydalanabilirler. Ancak uyurken klimanın da uyku modunda olması, doğrudan bu havaya maruz kalınmaması önemlidir.

Vücudu tam destekleyen ergonomik yataklarda yatılması gerekir.

Çarşaf, yastık kılıfı ve pikelerin pamuklu kumaşlardan seçilmesi önemlidir. Sentetik takımlar terlemeyi artıracağı için önerilmemektedir.

Akşam yemeklerinde ağır, yağlı, acılı ve baharatlı yemekler tercih edilmemeli, hafif gıdalar seçilmelidir. Yatmadan 3-4 saat önce yeme içme sonlandırılmalı, gece atıştırmalarından uzak durulmalıdır.

Akşam saatlerinde ağır egzersizden kaçınılmalıdır.

Daha sık tuvalete kalkma ihtiyacı uykuyu bölecektir. Sıvı tüketimine çok dikkat edilmelidir.

Çayda bulunan teofilin maddesi uyku bozukluklarına yol açabilmekte, kahve de kafein içeriği ile uykunun kaçmasına neden olabilmektedir. Dolayısı ile çay, kahve, alkol ve sigara kullanımı da uyku kalitesini bozması nedeniyle önerilmemektedir.

Elektronik cihazların yatılacak ortamdan uzak tutulması gerekir. Odada kesinlikle televizyon olmamalı, cep telefonları yatağın başucunda bulundurulmamalı, mümkünse gece kapatılmalıdır.


Yatak odanızda bu 3 kurala dikkat!

Acıbadem Altunizade Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Uyku Bozuklukları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu kaliteli bir uyku için özellikle “Karanlık, Serinlik ve Sessizlik” olarak nitelendirilebilecek 3 temel kurala dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.


Yatma saatlerine dikkat edin

Kaliteli bir uykunun ilk şartı biyoritminize uygun saatlerde yatmanız ve kalkmanız. Dolayısıyla uykunuz geldiğinde yatmaya ve uyanmanız gereken saatte de kalkmaya özen gösterin.


Oda ısınız 20-22 derece arasında olsun

Artan sıcaklar ve nem terlemeye, bunun sonucunda da uykunun sık sık bölünmesine neden oluyor. Uykuya dalarken bedenimiz yavaş yavaş soğuyor. Dolayısıyla oda çok soğuk olduğunda beden aniden soğuyacak, sıcak odada ise beden tam olarak soğuyamayacaktır. Bu nedenle odanın 16 C altında ve 24 C üstünde olması uykuyu zorluyor. En ideali oda ısısının 20-22 derece arasında olması. İdeal ısıyı sağlamak için doğrudan yatağa vurmayan ve çok gürültü yapmayan klimalardan faydalanabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken bir başka nokta ise odanın nemi. Odanızdaki nemin yüzde 40-50 oranında olmasına özen gösterin.


Bol bol su için

Uykuya daha rahat dalabilmek için gün içeresinde 2.5 litre su tüketmeyi alışkanlık haline getirin. Su tüketimine mümkünse yatmadan 1-2 saat önce son verin. Böylelikle gece daha az susayacak ve tuvalete kalkma ihtiyacınız da azalacaktır.


Pamuklu pijama tercih edin

Teri tutan, cildin hava almasını sağlayan pamuklu pijama veya gecelik giymeye özen gösterin. Aynı şekilde yatak örtülerinizin de pamuktan olmasına dikkat edin.


Yatağınız yastığınız rahat olsun

Kaliteli bir uyku için dikkat etmeniz gereken bir başka nokta da yatağınızı kilonuza göre seçmeniz. Yastıklar da ne çok yüksek ne de çok alçak olmalı. Boyunda sorun yaratmayan, uykuyu bozmayan yastık ideal olandır.


Odanızı havalandırın

Kaliteli bir uyku için odanızın havası her mevsim temiz olmalı. Bu nedenle odanızı her gün havalandırın. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu bunun yanı sıra odanızdaki toz partikülünün fazla olmamasına da dikkat etmeniz gerektiğini belirterek sözlerine şöyle devam ediyor: “Çünkü aşırı toz uykuda solunumun zorlanmasına ve bunun sonucunda da uyku kalitesinin bozulmasına yol açıyor. Odanızda az toz tutan eşyalar bulundurun ve dolapların kapalı olmasına özen gösterin. Yatak altlarını depo olarak kullanıyorsanız eğer eşyalarınızı toz geçirmeyen saklama torbalarında saklayın ve odanızı sık sık temizleyin.”


Lavanta çiçeği serpiştirin

Odada lavanta çiçeğinin ya da kurusunun bulunmasının insanı rahatlatarak uykuya dalmayı kolaylaştırdığı belirtiliyor.


Beslenmenizde bu kurallara dikkat edin

Özellikle yaz aylarında akşam yemeğini yatağa girmeden en az 4-5 saat önce yemeniz gerekiyor. Çünkü dolu mideyle yatağa girmek sindirim işlemi devam ettiği için uyku yapısını bozuyor. Ayrıca reflüye neden oldukları için yağlı yemeklerden kaçının. Çikolata, kakaolu besinler uyarıcı özelliğe sahip olduklarından uykuya dalmayı güçleştiriyorlar. Yine çay, kahve, enerji içecekleri ve kola gibi kafein içeren içecekler de kalitesiz uykuya yol açıyorlar. Dolayısıyla bu tür uyarıcıları yatağa girmeden 2-3 saat önceden tüketmeyi bırakın. Sebze ağırlıklı akşam yemekleri daha uygun bir tercih olacaktır. Süt ve yoğurt uykuya dalmayı kolaylaştırıyor. Yatmadan 1-2 saat önce tüketebilirsiniz. Rezene, papatya ve kedi otu gibi bitki çayları da uykuya dalmanıza yardımcı olabiliyor. Alkolün uykuya dalmayı kolaylaştırıldığı düşünülse de, yapılan çalışmalarda uyku kalitesini bozduğu kanıtlanmış. Bu nedenle alkol tüketiminden kaçının.


Ağır spor yapmayın

Yürüyüş ve yüzme gibi sporlar vücudun gevşemesine, bu sayede de kaliteli bir uykuya zemin hazırlıyorlar. Uzun koşu, ağırlık kaldırmak gibi ağır egzersizler ise sinir sistemini uyarıyor, bunun sonucunda da uykuya dalmak zorlaşıyor. Bu nedenle yatağa girmeden en az 3 saat önce ağır egzersizlere son verin.


Cep telefonunuzu yatakta kullanmayın

Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu mobil cihazlar ve televizyon gibi yapay ışık kaynaklarını yatağınızda kullanmamanız gerektiğine dikkat çekiyor. Uygun olmayan ışık kaynakları uykuya dalmayı zorlaştırıyor. Ayrıca gece uyanmanıza neden olacağı için yatak odanızda televizyon izlemeyin, bilgisayar kullanmayın. Yatmadan önce zihninizi dinlendiren bir kitap okumanız ise uykuya dalmanızı kolaylaştıracaktır.


Gelişigüzel uyku ilacı almayın

Hekim kontrolü dışında uyku ilacı almamanız çok önemli. Bunun nedeni ise uyku bozukluklarının çok çeşitli ve tedavilerinin de farklı olması. Gerektiğinde hekiminiz belli bir sırayla ( basamak tedavisi) ve yakın takiple tedavinizi düzenleyecektir.


Ilık duş alın

Yatmadan önce ılık bir duş almanızda yarar var. Ilık su gevşemeyi sağlayıp vücut ısısını düşürüyor. Bu etkisi sayesinde de uykuya dalmayı kolaylaştırıyor. Vücutta uyarıcı etki yaparak uykuya geçişi zorlaştırdığı için suyun çok soğuk ya da çok sıcak olmamasına da dikkat edin.

Uyku pozisyonunuz ilişkinize dair ne söylüyor?



Başınızı göğsüne koyuyorsanız
Başınızı göğsünde dinlendiriyorsanız, uyurken bile kalp atışlarını duyabilirsiniz. Bu var olan en romantik sarılma pozisyonlarından birisidir. Eğer partnerinizle bu şekilde uyumayı tercih ediyorsanız, sizi korumaya ve güvende hissetmenizi sağlamaya çalışıyor demektir. Sizi dünyadaki tüm kötülüklere karşı korumaya hazır olduğunu gösterir.



Karşılıklı kucaklaşıyorsanız
Bu en yoğun sarılma konumudur. Eğer iki insan uyurken kucaklaşıyorsa, vücutları birbirlerine iç içe geçer. Aslında oldukça konforsuz bir pozisyon olduğu için genellikle ilişkinin sadece ilk zamanlarında gözlemlenir. Duyguların çok ateşli ve tutkulu olduğu dönemde. Birbirlerinden ayrı bir saniye bile geçirmek istemediklerini gösterir.



Sadece bir el ya da bacakla dokunmak
Eğer sarılırken el ele tutuşuyor ya da bir bacağınızı sevgilinizin üzerine atıyorsanız, bu dengeli bir ilişki yaşadığınızı gösterir. İlişkinizde biraz alana sahip olmaktan hoşlandığınızı gösterir ama yine sevgilinizin yanınızda olduğunu hissetmek ve bilmek istersiniz.



Yüz yüze uyumak
Yüz yüze uyumayı seven çiftler, konuşmayı seven çiftlerdir. İletişim kurmanın sağlıklı bir ilişkinin önemli bir parçası olduğunu düşünürler ve muhtemelen geceleri de konuşurken uykuya dalarlar.



Büyük ve küçük kaşık
Erkek arkadaşınız size ya da siz ona arkadan sarıldığınızda buna kaşık pozisyonu denilir. Her iki durumda da sarılan koruyucu taraftır ve diğerine zarar gelmesini istemez. Sarılınan taraf ise şımartıldığını ve korunduğunu hissetmekten hoşlanır.



Hiç dokunmamak
Bazı çiftler yatakta dinlenirken birbirlerine hiç dokunmamayı tercih ederler. Bu farklı anlamlara gelebilir. Ya ilişkileri sarılmaya ihtiyaç duymayacakları kadar yerleşik ve sağlamdır ya da ilişki tehlikededir ve artık birbirlerine dokunma ihtiyacı duymuyorlardır.



Tüm alanı kaplamak
Bu bir sarılma şekli olamasa da çoğu çift için uyurken geçerli bir pozisyondur. Taraflardan biri yataktaki büyük bölümü kaplarken, diğeri kendine kalan alanla yetinir. Bunun anlamı az yer kaplayan tarafın diğerinin mutluluğu için fedakarlık yapmaya hazır olduğudur.



Kaşık pozisyonu
Kaşık: çiftler arasındaki en yaygın pozisyonlardan birisi – özelliklede 3 ila 5 yıllık evliler arasında. Kaşık, partnerinizle aranızda maksimum temas sağlayarak fiziksel yakınlığı garantiler. Tam olarak erotik değildir; daha çok rahatlatıcı ve güvenlidir.



Balayı sarılması
Uyku pozisyonlarının en samimisi; bu, kaşığın daha az yaygın alternatifi, yoğun duyguların mevcut olduğu anlarda ortaya çıkar – seks sonrası ya da ilişkinin başları gibi. Bazı çiftler, ilişkilerinin tamamı boyunca koruyabilir bu pozisyonu; ancak çift, birbirine, ayrı yatamayacak derecede bağımlı hale gelebilir.



Çatıdaki kiremitler gibi
Bu pozisyon, güçlü egoların ve bir tür yetki hissinin işaretidir ve oldukça popülerdir. Partnerlerden biri sırt üstü yatarken, diğeri partnerinin omzunda dinlenerek bağımlı ve uysal partner haline gelir. Bu pozisyonda güçlü bir arkadaşlık ve koruma hissi olduğundan, yüksek derecede güven vardır.



Sevgilinin beşiği
Bir öncekinin daha güçlü, daha samimi versiyonu; sevgilinin beşiğinde, partnerlerden biri, diğerini omzunda yatırmaktansa, kolları ile tutar. Elde kalan ise bir tür korunma ve güvenlik hissi yaratan şefkatli, anaç ve samimi bir pozisyondur.



Hafifçe bağlı
İlk çıkmaya başladığınızda ya da evlendiğinizde, kendi uyku pozisyonunuzun pahasına, ne kadar yakın bir şekilde uyuduğunuzu hatırlıyor musunuz? Ama zaman geçtikçe, insanlar bu pozisyonu benimsemeye başlarlar – kaşığın biraz daha mesafeli olanını. Yakınlıktan ödün vermeden daha fazla alan ve konfor sağlayarak güven anlamına gelir.



Bacaktan sarılma
Bu pozisyon, iki şeyi gösteriyor olabilir: birincisi, çift, fiziksel yakınlık gösterme konusunda çok rahat değildir ve bacaklar kazara temas eder. İkincisi, tamamıyla tersi olabilir; aşinalık, konfor ve sevgi göstergesi olabilir – neredeyse gizli bir şifre gibi.



Takip
Bu pozisyon, teknik açıdan kaşıktır; ama bir taraf, diğerini kovalar. Partnerinizin sırtı size dönük bir şekilde yatağın diğer tarafına döndüğünü düşünün. Takip, ona yaklaşıp kaşık şeklini aldığınız pozisyondur. Bu da iki anlama gelebilir. Sonuç olarak oluşan kaşık, karşı taraf kendi alanını istediğinden, illegal kaşık olarak etiketlenebilir. Alternatif olarak, kendini uzaklaştıran kişi, kovalanmak istiyor da olabilir; bir tür oyun daveti gibi.



Zen stili
Bu pozisyon, uzun süredir birlikte olan çiftlerde öne çıkar. Zaman geçtikçe, kişiler, bağımsızlıklarını ve kişisel alanlarını yeniden elde etmek isterler. Zen, sarılma olmaksızın fiziksel temas yaratan, bağlanabilirlik ile bağımsızlık arasındaki ödündür.



Arkası yarın
Bu pozisyon, takibe oldukça benzer; ancak bu sefer kovalamaca yoktur, çünkü diğer taraf böyle bir şey istememektedir. Yani tam olarak ‘arkası yarın’dır; ne olduğunu merak ettiğinizle kalırsınız. Bir şeylerin ters gidip gitmediğini merak etmeye başlarsınız; partneriniz neden çekiliyordur? Öfke? Üzüntü? Kin? İşte bu anda, karşınızdaki kişiyi analiz etmeli ve gerçekten alana ihtiyacı olup olmadığını görmelisiniz. Zamanla geri gelecektir.



Yengeç
İşte birkaç anlamı olan, belirsiz bir uyku pozisyonu daha. İlişkinizde zorlu bir dönemden geçiyorsanız ya da anlaşmazlıklarınız olduysa, bu pozisyon, sizin ya da partnerinizin, birbirinizden uzaklaşma ihtiyacı yaratarak, sorunları vurgulama yönteminiz olabilir. Canınızın yandığı anlamına da gelebilir. Nasıl otururken pozisyon değiştiriyorsanız, yataktayken de yeni pozisyonlara geçersiniz. Ya da gerçekten yaratıcı uykucularsınız.

Çocuklar maske takmalı mı?

Dünya Sağlık Örgütü, 5 yaşın altındaki ve 6 ila 11 yaş arasındaki çocuklar için maske kullanımında dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Dünya Sağlık Örgütü, koronavirüs pandemisi sürecinde 6 ile 11 yaş arasındaki çocuklara virüs bulaşmasının ne kadar yaygın olduğunu dikkate alarak maske takma konusunda tavsiyelerde bulunduğu bir rehber yayınladı. Bu rehberde çocukların hangi durumlarda maske takmaları gerektiğini, nasıl güvenli bir şekilde takabileceklerini ve hangi durumlarda maske takmamaları gerektiğine yer verildi ve bütün bunların bir yetişkin gözetiminde olması gerektiği de vurgulandı.

Dünya Sağlık Örgütü, yetişkinlere şu tavsiyelerde bulunuyor;
“Yaygın bulaşma olan bölgelerde, 60 yaşın altındaki ve genel olarak sağlığıiyi olan tüm yetişkinler, diğerlerinden en az bir metre mesafeyi garanti edemediklerinde maske takmalıdır. Bu, özellikle çocuklarla ve birbirleriyle yakın teması olan çocuklarla çalışan yetişkinler için önemli.”

Çocuklar maske takmalı mı?

DSÖ ve UNICEF, çocukların psikososyal ihtiyaçları ve gelişimsel dönüm noktaları gibi faktörleri göz önünde bulundurarak şunları tavsiye etmektedir;

5 yaşın altındaki çocuklar maske kullanmamalıdır. Bu kendi güvenlikleri, genel menfaatleri ve minimum yardım ile maskeyi uygun şekilde kullanma kapasitesine dayanmaktadır.

6 ile 11 yaş arasındaki çocuklar ise aşağıdaki faktörlere göre maske kullanabilir:
Çocuğun ikamet ettiği bölgede yaygın bulaşmanın olup olmadığı,

Çocuğun güvenli ve uygun şekilde maske kullanma becerisi,

Maskelere erişimin yanı sıra belirli ortamlarda (okullar ve çocuk bakım hizmetleri gibi) maskelerin yıkanması ve değiştirilmesi,

Yeterli yetişkin gözetimi ve çocuğa maskelerin nasıl güvenli bir şekilde takılıp çıkarılacağına dair talimatlar verilmesi,

Öğretmenler, ebeveynler, bakıcılar veya tıbbi sağlayıcılar ile istişare halinde maske takmanın öğrenme ve psikososyal gelişim üzerindeki potansiyel etkisi,

Çocuğun, yaşlılar ve diğer altta yatan sağlık sorunları olanlar gibi ciddi hastalık geliştirme riski yüksek olan diğer insanlarla olan özel ortamları ve etkileşimleri,

Ayrıca DSÖ ve UNICEF, 12 yaş ve üstü çocukların yetişkinlerle aynı koşullarda, özellikle de başkalarından en az 1 metre mesafeyi garanti edemedikleri ve bölgede yaygın bulaşma olduğu durumlarda maske takmalarını tavsiye etmektedir.


Gelişimsel engelli çocuklar maske takmalı mı?

Gelişimsel bozuklukları, engelleri veya diğer özel sağlık sorunları olan herhangi bir yaştaki çocuklar için maske kullanımı zorunlu olmamalı ve çocuğun ebeveyni, velisi, eğitimcisi ve / veya tıbbi sağlayıcısı tarafından duruma göre değerlendirilmelidir. Her halükarda, maskeyi tolere etmekte güçlük çeken ciddi bilişsel veya solunum bozukluğu olan çocukların maske takması gerekmemelidir.


Çocuklar evde maske takmalı mı?

COVID-19’u düşündüren semptomları olan her çocuk, tolere edebildikleri sürece tıbbi maske takmalıdır. Çocuk izole edilmeli ve semptomlar hafif olsa bile kendini iyi hissetmeye başlar başlamaz tıbbi yardım alınmalıdır. Evde hasta çocuğun 1 metre yakınına gelen aile üyeleri / bakıcılar da maske takmalıdır.


Çocuklar oyun oynarken veya fiziksel aktivite yaparken maske takmalı mı?

Çocuklar spor yaparken veya koşma, zıplama gibi fiziksel aktiviteler yaparken nefeslerini tehlikeye atmamak adına maske takmamalıdır. Çocuklar için bu etkinlikleri düzenlerken, diğer tüm kritik halk sağlığı önlemlerini teşvik etmek önemlidir: diğerlerinden en az 1 metre mesafeyi korumak, birlikte oynayan çocukların sayısını sınırlamak, el hijyeni tesislerine erişim sağlamak ve bunların kullanımını teşvik etmek.

Referanslar: DSÖ, ”Coronavirus disease (COVID-19): Children and masks” (21 Ağustos 2020) Şuradan alındı: https://www.who.int/news-room/q-a-detail/q-a-children-and-masks-related-to-covid-19

Çilek soslu çilekli salata

Sağlık Eğitmeni, Raw Food Şefi ve Detoks Uzmanı Çisem Çakır, çilek soslu çilekli salata tarifi verdi.

Malzemeler:
1.5 bardak çilek, ince dilimlenmiş
1 bardak taze bezelye, ince doğranmış
2 demet semizotu
Yarım demet nane

Sos için:
Bir avuç çilek
1 çorba kaşığı bal
2 çorba kaşığı elma sirkesi
2 çorba kaşığı zeytinyağı
Tuz – karabiber

Yapılışı:
Semizotu ve naneyi yıkayıp kurutun. Ellerinizle büyükçe parçalar halinde koparıp, ince dilimlenmiş çilekler ve taze bezelyeyle beraber bir salata kabına aktarın. Sos malzemelerini blenderdan pürüzsüz oluncaya kadar geçirin. Servis etmeye yakın sosu salata malzemeleriyle karıştırın.

Bodrum Kalesi’nden Madonna’ya selam

Bodrum’da tatil yapan Naomi Campbell, Bodrum Kalesi duvarına lazerle ‘Happy Birthday Madonna’ yazdırdı.

Bodrum’da bulunan İngiliz top model Naomi Campell, önceki gece ünlü ‘Halikarnas Disko’ya geldi. Bu yıl 35’inci yılını kutlayan Halikarnas Disco’nun sahibi Süleyman Demir’in davetlisi olduğu belirtilen Campbell’a tatilciler ilgi gösterdi. Cep telefonunu elinden düşürmeyen Campbell, arkadaşlarına sürekli mesaj attı. Campell’ın arkadaşlarına Bodrum’u önerdiği ifade edildi. Halikarnas Disko’da 1.5 saat kalan Campbell, 16 Ağustos doğumlu ABD’li ünlü şarkıcı Madonna’nın doğum gününü unutmadı. Bodrum Kalesi’nin surlarının ön tarafında kalan duvarın üzerine diskodan lazerle ‘Happy Birthday Madonna Love Naomi’ yazıldı.

2019’da deneyebileceğiniz saç trendleri

Yeni bir yıla girince herkesin içinde bir yenilenme isteği uyanır. Yeni kararlar, yeni alışkanlıklar, vazgeçişler… Yenilenmenin en kolay yolu ise fiziksel değişikliklerdir. 2019 senesinde yeni bir görünüm yakalamak istiyorsanız bu sene çok moda olacak bu saç modellerini kullanabilirsiniz.

Yeni bir yıla girince herkesin içinde bir yenilenme isteği uyanır. Yeni kararlar, yeni alışkanlıklar, vazgeçişler… Yenilenmenin en kolay yolu ise fiziksel değişikliklerdir. 2019 senesinde yeni bir görünüm yakalamak istiyorsanız bu sene çok moda olacak bu saç modellerini kullanabilirsiniz.
1- Grinin 50 tonu
Gri saç rengi son bir kaç yıldır trend. Eğer geçtiğimiz yıllarda cesaret edip de yapamadıysanız bu sene tam zamanı olabilir. Fakat bu sene grinin tonları gümüşten kömür grisine ve vizona doğru kaymış durumda.
 
 
2- Kül pembe
Hem renkli hem risksiz bir saç rengi denemek isteyenler için 2019’un en tatlı pembesini öneriyoruz. Bu sene küllü pembeleri saçlarda sıkça görebilirsiniz. Dip boyanızın koyu gri olması kaydıyla her tür renk tipine uyum sağlayabilen küllü pembe hem cool hem de masum bir görünüm yakalamanızı kolaylaştıracak.
 
 
 
3- Örgü izleri
90’ları yakalayan nesil geceden örülen saçları iyi bilir. Örgü dalgaları 2019’da geri dönüyor. Eskiden geceden örüp sabaha kadar beklenirdi fkat günümüzde çok daha kısa sürede bir düzleştirici yardımı ile bu modeli yapabilirsiniz.
 
 
 
4- Audrey Hepburn topuzu ve bob kesim
60’ların ikonik görünümü arı kovanı topuzları 2019 yılında da son derece trend olacak gibi görünüyor. Eğer sizde retro sevenlerdenseniz bu sene sizin seneniz diyebiliriz. Bob kesimler ve kabarık topuzlar sizi 2019’dan alıp 60’lara ışınlayacak.
 
 
5- Peri kesimi
Uzun saçlar bu sene yerini pixie kesim olarak bilinen kısacık saçlara bırakacak gibi. Eğer yeteri kadar cesursanız ve kendinize güveniyorsanız bu modelin tam size göre olduğunu söyleyebiliriz.
 
 
6- Kadife bakır
Bu sene trend olan bir diğer renk ise kadife bakırlar. Hem iddialı hem seksi bir görünüm elde etmenizi sağlayan bur renk ne yazık ki tutturması zor bir renk. Ama denemeye değer.

 
7- Sürpriz renkler
Tüm saçının rengini değiştirerek risk almak istemeyenler için bu sene ilaç gibi gelecek bir trend. Saçların arasına saklanmış çılgın renkli tutamlar 2019’un en çok tercih edilen saç trendlerinden biri olacak gibi.
 

Balık yağı nasıl kullanılır?

Omega 3 takviyesi için kullanılan balık yağının yetişkinlerde, çocuklarda ve bebeklerde kullanımı nasıl olmalı?


Balık yağı nedir?

Balıklardan ve diğer deniz hayvanlarından çıkarılan yağın kapsül ya da şurup haline getirilerek kullanılan formu günümüzde “balık yağı” olarak biliniyor. İçeriğindeki yüksek Omega 3 sayesinde doğrudan omega takviyesi olarak kullanılabiliyor.

Balık yağı, vücudun üretemediği ve besinler yoluyla alınabilen Omega 3 açısından zengindir. Balık yağının beyin gelişimine, kalp ve damar hastalıklarına olumlu katkıları olduğu, kolesterolü düşürdüğü, kanın pıhtılaşmasını önlediği, enerji sağladığı bilinmektedir. İltihaplı bağırsak ve böbrek hastalıkları ile romatizma tedavisinde, ayrıca araştırmalara göre kötü huylu hücreleri kontrol ettiği için kanser hastalıklarının tedavisinde Omega 3 kullanılmaktadır. Hücrelerin yaşlanmasını geciktirici özelliği ile anti-aging kürlerinde de Omega 3’e yer verilmektedir.


Kimler balık yağı kullanmalı?

Omega 3 takviyesine ihtiyaç olup olmadığına, kişinin beslenme biçimini bilen bir uzman karar vermelidir. Örneğin haftada 2 ya da 3 gün balık tüketen birinin Omega 3 takviyesine, yani balık yağına ihtiyacı olmayabilir.

Bebekler anne sütü ve hazır mamalar yoluyla Omega 3 aldıkları için, doktor tavsiyesi olmadığı müddetçe takviye yoluna gidilmemelidir.

Katı gıda ile beslenmeye başlamış çocuklar da tıpkı yetişkinler gibi balık yağını besinlerle birlikte almalı. Ancak kullanım dozu ve miktarı yetişkinlerden farklı olacaktır. Bunun için kullanılan balık yağının prospektüsündeki kullanma talimatına uyulmalı ya da bir uzman tavsiyesine başvurulmalıdır.

Uzmanlar balık yağını tek başına ve aç karnına değil, diğer besinleri tüketirken almayı öneriyor.


Balık yağının faydaları nelerdir?


1. Kalp: Balık yağı kalp komplikasyonları riskini azaltır

Eğer yüksek kan basıncınızı kontrol etmeniz ve vücudunuzdaki trigliserid sayımını düşürmeniz gerekiyorsa, Omega 3 asit yağları tüketmelisiniz. Bu damarlarınızın daha elastik ve rahat olmasını sağlar, yani kan akışını kolaylaştırır. Amerika Sağlık ve İnsan Hizmetleri Departmanı arttırılmış balık yağı alımının inme ve koroner kalp hastalığı riskini azalttığını belirtiyor.

İhtiyaç duyulan doz: Günde 3,000 4,000 mg Omega 3 alımı, trigliserit düzeylerini % 30 oranında azaltabilir.


2. Deri ve cilt: Balık yağı cildinizi yeniler, tazeler

Balık yağı, akneleri azaltır, sizi güneş yanıklarından korur ve hatta deri döküntülerini engeller. Cildinizdeki lekeleri gizlemek için ekstra kozmetik ürünlere yönelmenize gerek kalmaz.

İhtiyaç duyulan doz: Günde 3,000 mg. Yaratacağı farkı daha iyi görebilmek için süt ve yağlı atıştırmalıklar gibi Omega 6 yağ asitlerini tüketmeyi kesin.


3. Ağrı: Balık yağı osteoartrit semptomlarını azaltır

Balık yağı iki uçlu bir yaklaşım içinde çalışır: Hücresel inflamasyonu azaltır ve vücudunuzdaki ağrıya neden olan kimyasalları inhibe ederek eklemlerinizi ağrıdan korur. Ağrı kesici ilaçlara veda edebilirsiniz!
İhtiyaç duyulan doz: Günde 2.000 mg.


4. Genel Görünüm: Balık yağı sağlıksız yaşlanma belirtilerini önler.

Telomerler, kromozomal DNA’nın aşırı uçlarıdır. Temelde, daha genç görünmek için, daha uzun telomerlere ihtiyacınız vardır. Kalp ve Ruh Derneği tarafından yapılan bir çalışma, kanlarında balık yağı düşük seviyelerde olan hastaların daha kısa telomerlere sahip olduğunu ortaya çıkarmıştır. Öyleyse balık yağı tüketin, uzun telomerleriniz olsun ve daha genç görünün!

İhtiyaç duyulan doz: Günde 1.000 mg


5. Ruh hali: Balık yağı depresyonu önler

Balık yağının faydaları arasında en az bilinen özelliktir. Montreal Üniversitesi’den bilim adamları, ılımlı depresyonu olan hastaların günde 1.200 mg balık yağı tüketmesinin depresyonlarını belirgin şekilde düşürdüğünü keşfetti.

İhtiyaç duyulan doz: Günde 1,200 mg


6. Kilo: Balık yağı yağlarınızı etkili bir şekilde yakar

Omega-3 yağ asitleri derhal enerji olarak kullanılır, bu yüzden aslında vücut yağ oranını azaltmaya yardımcı olur. Gerçekten gelişmeleri görmek için de düzenli egzersiz yaptığınıza emin olun!
İhtiyaç duyulan doz: Günde 3.000 mg


7. Bilişsel: Balık yağı hafızanızı geliştirir

Balık yağı takviyeleri daha net düşünmenize yardımcı olur ve aynı zamanda beyin daralmasını önler.

İhtiyaç duyulan doz: Günde 1.000 mg


8. Bağışıklık: Meme kanseri ile savaşır

Balık yağı yararları arasında, bu en tartışmalı olanıdır. Araştırmalar balık yağı tüketiminin insanları meme kanserine yüzde 14 daha az duyarlı hale getirdiğini gösterir.
İhtiyaç duyulan doz: Günde 1000 mg


9. Kas: Balık yağı kas tonunu ve kas kitlesini korur

Kemoterapi tedavisi gören kanser hastaları üzerinde yapılan bir araştırma, balık yağının kasları korumaya ve kas kaybını önlemeye yardımcı olduğunu göstermiştir.

İhtiyaç duyulan doz: Günde 2.200 mg


10. Koruma: Balık yağı hava kirliliğinden korur

Omega 3 asit yağları, hava kirliliğine maruz kalanları, durumun sebep olacağı kalbe zararlı etkilerden korumak için kalkan görevi görür.
İhtiyaç duyulan doz: Günde 3.000 mg


11. Kemikler: Balık yağı, kemikleri optimize eder

Omega-3, sağlıklı kemikler ve kemik yoğunluğu için hayati bir bileşendir.
İhtiyaç duyulan doz: Günde 1000 ile 3000 mg

Taze baharatlı bulgur ve domatesli sorbe

Taze baharatlı bulgur ve domatesli sorbe tarifi…

Taze baharatlı bulgur ve domatesli sorbe tarifi…
Malzemeler:
300 gr. bulgur
600 ml. su
6 adet domates
1 adet salatalık
1 adet küçük havuç
1 adet kereviz sapı  
1 adet taze soğan  
1 adet konserve közlenmiş kırmızıbiber  
1 adet taze arnavutbiberi  
1 adet limon
Yarım kuru soğan
Taze zencefil
Çubuk tarçın
Kakule tohumları
Maydanoz
Kekik
Mercanköşk
Fesleğen
Taze nane
Taze sarımsak
Toz kimyon
Tabasco sos
Worchester sos
Sızma zeytinyağı
Kaya tuzu
Tuz
Karabiber
 
 
Süsleme için:
 Kkıvırcık salata yaprağı
6 dilim domates
 
Yapılışı:
Bulguru ayıklayıp soğuk suda 1 saat bekletin. Bezin içine 2 parça soyulmuş zencefil (en fazla 20 gr. ), 2 adet çubuk tarçın ve 1 çay kaşığı kakule tohumu yerleştirip bezin ağzını bağlayarak baharat paketini oluşturun. Kereviz dalı, havuç, yarım kuru soğan, bir demet maydanoz, taze kekik, mercanköşk ve taze sarımsağı bağlayıp sebze demetini oluşturun. Soğuk su dolu bir tencereye sebze demetini, baharat paketini ve bir tutam kaya tuzunu ilave edip 20 dk. kaynatın. Sebze suyuna süzdüğünüz bulguru ekleyip 12 dk. pişirin. Süzdükten sonra bir kaba aktarıp soğutun. Taze soğanı ve arnavutbiberini ince doğrayın. Nane, maydanoz, fesleğen ve mercanköşkü 3 çorba kaşığı olacak şekilde çok ince doğrayın. Tuzlanmış ve çekirdekleri ayıklanmış salatalığı küçük küp doğrayıp sudan geçirin. Közlenmiş kırmızıbiberi küp kesin. Domatesi kaynayan suda bekletip kabuklarını soyun. Dört parçaya kesip blender’de çekin. Domatesli sorbeyi Tabasco sos, Worchester sos, tuz ve karabiber ile tatlandırın. Buzlukta 1 saat bekletip arada bir karıştırın. Doğranmış taze soğan ve arnavutbiberini zeytinyağı ile soteleyip kaptaki bulgurla karıştırın. Doğranmış baharatlar, közlenmiş kırmızıbiber, salatalık, limon suyu, kimyon ve bir tutam tuzu ilave edip iyice karıştırın. Bulguru servis tabağına alıp üzerine kepçe yardımıyla domates sorbeyi aktarın. Kıvırcık salata ve domates dilimleri ile servis yapın.