Denizdeki çifte kabus korkuttu

Denizdeki çifte kabus korkuttu

Mersin’in Erdemli ilçesine bağlı Çeşmeli beldesinde deniz üzerinde hortumlar oluştu.

Çeşmeli beldesi açıklarında ortaya çıkan iki hortum bir cep telefonuyla kaydedildi. Görüntüde çift hortumun birbirine paralel şekilde seyrettiği görülürken, vatandaşlar hortum öncesinde deniz üzerinde yine iki hortumun daha çıktığını ve birinin sahile yakın geçip paniğe neden olduğunu belirttiler.

Sanal İstihdam fuarı başlıyor

Sanal İstihdam fuarı başlıyor

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İŞKUR İstihdam Fuarlarını “Sanal Fuar” teknolojisi ile Türkiye’nin her yerinde daha ulaşılabilir hale getireceklerini söyledi.

Bu yıl 2-3 Mayıs tarihlerinde “Sanal Fuar” uygulamasının ilk denemesini Mersin’de gerçekleştirdiklerini belirten Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “İŞKUR’un düzenlediği Mersin İş ve Kariyer Fuarı (MERSİNİF) 2019 etkinliği ile eş zamanlı olarak gerçekleştirdiğimiz demo şeklindeki sanal fuarımızın tüm Türkiye’de denemesini yaptık. Başarıyla gerçekleştirilen bu fuarın ardından, Cumhurbaşkanlığımız 180 Günlük İcraat Programı kapsamında 25-26 Eylül 2019 tarihinde Türkiye genelinde en çok işe yerleştirme yapan firmaların katılım sağlayacağı ikinci sanal istihdam fuarını düzenleyeceğiz.

Sanal Fuara katılmak isteyen vatandaşlarımızın ‘sanalistihdamfuari.iskur.gov.tr’ adresi üzerinden Türkiye’nin herhangi bir yerinden çevrimiçi olarak fuar alanını ziyaret etmesi yeterli olacak. İş arayan vatandaşlarımız, işverenlerin sanal stantlarına göz atarak görüşmeler gerçekleştirilebilecek ve özgeçmişlerini takdim edebilecekler. Ayrıca fuar esnasında planlanan online seminerlere de katılım sağlayabilecekler. Fuarımıza mobil cihazlardan ya da tabletlerden de giriş yapılabilecek” diye konuştu.

“Sanal Fuar engelleri de kaldıracak”

Sanal fuar uygulamasıyla beyaz yakalı iş gücünü kamu istihdam hizmetlerinden azami düzeyde yararlandırmayı, özel politika gerektiren gruplar arasında yer alan engelli bireylerin istihdam fuarlarına erişimini artırmayı hedeflediklerini söyleyen Bakan Selçuk, tüm iş arayanları sanal istihdam fuarına davet ederek, “Bu yeni uygulamamızla Türkiye’nin farklı yerlerinden çok sayıda vatandaşımız mesafe mefhumu gözetmeksizin istihdam fuarlarımıza katılabilecek. Bu yıl ikincisini düzenleyeceğimiz sanal fuarla istihdam hizmetlerine yeni bir anlayış getirmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Mevlüt Hasgül

Eğlence mekanındaki kavgada ne maske ne mesafe!

Eğlence mekanındaki kavgada ne maske ne mesafe!

Bursa’da eğlence mekanında çıkan tartışmada sandalye, şişe ve yumruklar havada uçuştu. Sosyal mesafe ve maske kuralı hiçe sayıldı. Polis ekipleri kavgayı ayırırken, olaylara karışıp maske ve mesafe kurallarına uymayanlara 7 bin 200 lira ceza kesildi. Çıkan kavganın alkollü bir müşterinin canlı şarkı söyleyen sanatçıyı masasına çağırmak istemesinden kaynaklandığı ortaya çıktı.

Olay, gece saat 01.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, restoranda çalışan bir kadını bir müşterinin masasına davet etmesiyle ortalık savaş alanına döndü. Tartışmanın kısa sürede büyüyüp, kavgaya dönüşmesi üzerine ikili, sandalye, şişe ve yumruklarla birbirini darp etti. Diğer müşterilerin de araya girmesiyle kavgada ortalık savaş alanına döndü.

Kavgada sosyal mesafe ve maske kuralı hiçe sayıldı
Restorandaki kavgada sosyal mesafe ve maske kuralı hiçe sayılırken, ihbar üzerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Polisler alkollü mekandaki kavgayı büyümeden önlerken, taraflar birbirinden şikayetçi olmadı.

Polis ekipleri, kavga edip maske ve mesafe kuralına uymayan 8 kişiye 7 bin 200 lira para cezası kesti. Kavga sırasında eğlence mekanında hasar oluşurken, polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

O restoranın yetkilisi konuştu

Bursa’da eğlence mekanında çıkan kavganın alkollü bir müşterinin canlı şarkı söyleyen sanatçı Güllü’yü masasına çağırmak istemesinden kaynaklandığı ortaya çıktı. Restoran yetkilisi Beytullah Diri, “Biz aile mekanıyız. Bir müşterimiz canlı şarkı söyleyen sanatçıyı masasına davet etti. Israr edince tartışma yaşandı. Bizi çok seven dostlarımız da bu duruma tepki gösterdi” dedi.

Olay, gece saat 23.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, restoranda bir müşterinin şarkıcıyı masasına davet etmesiyle ortalık savaş alanına döndü. Tartışmanın kısa sürede büyüyüp, kavgaya dönüşmesi üzerine sandalye, şişe ve yumruklar konuştu. Diğer müşterilerin de araya girmesiyle kavga büyüdü.

Restorandaki kavgada sosyal mesafe ve maske kuralı hiçe sayılırken, ihbar üzerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Polisler alkollü mekandaki kavgayı büyümeden önlerken, taraflar birbirinden şikayetçi olmadı.
Olayın şahsi olduğunu ve kendilerinin bir aile mekanı olduğunu hatırlatan İşletme yetkilisi Beytullah Diri, ” Biz aslında aile mekanıyız ve müşterimizi seçerek alıyoruz içeri. O gece bir müşterimiz farklı bir şekilde sanatçıyı kolundan tutarak “bizim masamıza oturacaksın ve 50 adet şampanya patlatacağız” deyip sanatçıya müdahale etmeye kalktı. Bizde işletme olarak müdahale ettik olayı yatıştırdık. Daha sonra ikinci kez aynı şeyi teklif ettiler. Sanatçı da burasının “aile mekanı” olduğunu belirtti. “Lütfen saygılı olalım” diyerek mikrofondan anons etti. Bizi çok seven dostlarımız da bu duruma tepki gösterdi. Biz aile olmaktan hiç bir zaman vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Polis ekipleri, kavga edip maske ve mesafe kuralına uymayan 8 kişiye işlem yaparken, kavga eden tarafların birbirinden şikayetçi olmadığı öğrenildi.

Gökay Başdan- Binali Battal Aktürk

İstanbul’da trafikte şoke görüntü

İstanbul’da trafikte şoke görüntü

İstanbul’da trafikte seyreden bir aracın bagaj kısmında ayaklarını sarkıtarak seyahat eden bir kişiyi gören sürücüler şoke oldu. Hem kendi canını hem de diğer sürücüleri tehlikeye atan aracın trafikte uzun süre seyrettiği görüldü.

Olay, her gün binlerce aracın kullandığı Küçükçekmece Bağlar Caddesi üzerinde yaşandı. Trafikte seyreden bir aracın bagaj kısmında ayakları sarkık bir şekilde bir kişinin seyahat ettiğini gören diğer sürücüler şoke oldu. Hem kendi canını hem de diğer sürücüleri tehlikeye atan araç sürücüsü ve bagajda bulunan kişi, tehlikeye aldırış etmeden uzun süre seyahat etti. O anlar ise bir başka sürücü tarafından cep telefonu kamerası ile kaydedildi. Görüntülerde yarı kapalı bagajdan bir kişinin ayaklarının sarkıtarak seyahat ettiği tehlikeli anlar görünüyor.

Van’da 115 yerleşim yerinin yolu ulaşıma kapandı

Van’da 115 yerleşim yerinin yolu ulaşıma kapandı

Van’da etkili olan kar yağışı nedeniyle 115 yerleşim yerinin yolu ulaşıma kapandı.

 Van’da etkili olan kar yağışı, hayatı olumsuz etkiledi. Kar yağışı ve tipi nedeniyle Bahçesaray’da 51, Başkale’de 7, Çatak’ta 32, Gevaş’ta 13, Gürpınar’da 8, Tuşba ilçesinde ise 4 olmak üzere toplam 115 yerleşim yerinin yolu ulaşıma kapandı.
Van Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kapalı yolları açmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Atilla İdiz
 

Çevre korumasına yönelik kanun teklifinde ilk kısım kabul edildi

Çevre korumasına yönelik kanun teklifinde ilk kısım kabul edildi

Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 9 maddelik ilk kısmı TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Teklife göre, plastik alışveriş poşetleri tüketiciye en az 25 kuruştan satılacak. Plastik poşetleri ücretsiz veren satış noktalarına, kapalı satış alanının her metrekaresi için 10 lira idari para cezası uygulanacak.

Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 9 maddelik ilk kısmı TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Teklifle, çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi için plastik poşet, plastik ambalaj kullanımının azaltılması amaçlanıyor. Bu kapsamda plastik poşet ve ambalajlarda depozito uygulaması, kirliliğin önlenmesine yönelik teminat alınması gibi önlemler alınacak.

Plastik alışveriş torbaları için satış noktalarından 15 kuruş, lastik, akümülatör, piller ve araç bataryaları, otomotiv pilleri, madeni yağ, bitkisel yağ, elektrikli ve elektronik eşya (televizyon, küçük ev aletleri, buzdolabı ve soğutucular gibi beyaz eşyalar) piyasaya sürenlerden, ithalatçılardan belirtilen miktarlarda geri kazanım katılım payı tahsil edilecek.

1 Ocak 2021’den itibaren zorunlu olacak

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla, belirleyeceği ambalajlar için depozito uygulamasını 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren zorunlu tutacak. Depozito kapsamındaki ambalajlı ürünlerin satış noktaları, depozito uygulaması toplama sistemine katılım sağlayacak.

Egzoz gazı emisyon ölçümü yaptırmayan motorlu taşıt sahiplerine bin 250 lira ceza verilecek. Aynı araç, yönetmeliklerle belirlenen standartlara aykırı emisyona neden oluyorsa ceza 2 bin 500 liraya çıkacak.

Ahmet Umur Öztürk – Caner Ünver
 

Metroda telefonla görüntü çekme kavgası

Metroda telefonla görüntü çekme kavgası

Bursa’da metro içinde kadınların cep telefonuyla fotoğrafını çektiği iddia edilen şahıs darp edildi. Metrodaki gergin anlar bir vatandaş tarafından kaydedildi. Kaşı yarılan şüpheli şahıs metrodan inerek uzaklaştı.

Olay, Bursa’da toplu ulaşım aracı olan metroda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, metro içerisinde bulunan vatandaşlar, başka bir kişinin cep telefonuyla kadınların fotoğraflarını çektiğini iddia ederek adama saldırdı.

Tekme ve tokatların havada uçtuğu ve küfürlerin edildiği metroda diğer vatandaşlar araya girerek kavgayı bitirdi. Kadınların fotoğrafını çektiği iddia edilen kişi ise, ‘cep telefonundaki fotoğrafları göster’ demelerine rağmen cep telefonunu göstermezken, şikayetçi olacağını söyleyerek metrodan indi.

Kadınların fotoğrafını çektiği iddia edilen kişinin darp edilme anları saniye saniye güvenlik kameralarına yansıdı.

46 yaşında Dünya Kick Boks Kupası 3.’sü

46 yaşında Dünya Kick Boks Kupası 3.’sü

Macaristan’ın Budapeşte kentinde düzenlenen Dünya Kick Boks Kupası’nda, veteranlarda 3. olan 46 yaşındaki Taner Tan, adeta yıllara meydan okuyor.

Dünya Kick Boks Organizasyonları Birliği (WAKO) tarafından Macaristan’ın Budapeşte kentinde düzenlenen 39 ülkeden 4 bine yakın sporcunun katıldığı Dünya Kupası’nda boy gösteren Taner Tan, 46 yaşında 3. oldu. Tan, gelecek yıl düzenlenecek organizasyonda ise yetiştirdiği sporcular ile birlikte 1.’lik yaşamak istediğini vurguladı.

“İlk turnuvamda birinci oldum”

Spora 1985 yılında evinin yakınındaki bir spor salonunda başladığını söyleyen Taner Tan, “Spora tekvando olarak başladım. Hocalarımız çok iyilerdi. Yeteneğimi de gördüler. Tekvando da ilk müsabakalarımız Altındağ ilçesinde oldu. İlk turnuvamda birinci oldum. Maçlar bittikten sonra hocalarımız bizi devamlı desteklemeye başladılar. Daha sonra Mersin’de bir Türkiye Şampiyonası vardı. Katılmaya hak kazandık. Düzenlenen bu şampiyonada ise 2. oldum. Çok imkansızlıklar vardı dönemimizde. İmkansızlıklardan sebep şampiyonlara çok zor katılıyordum. Spor bu kadar gelişmiş değildi. Askerlikten sonra ise antrenörlüğe başladım” şeklinde konuştu.

“Kick Boks’ta çok başarılı ülkeler katılıyor bu organizasyona”

Dünya Kupası’na katılmanın önemli olduğunu ifade eden başarılı sporcu, “Federasyonumuz bu organizasyona çok sık davet edilir. Buraya katılmak için de birçok aşamadan geçeriz. Açık Kick Boks Şampiyonaları’na katılmamız lazım. Buralarda derece yapmamız lazım. Genel olarak Kick Boks’ta çok başarılı ülkeler katılıyor bu organizasyona” ifadelerini kullandı.

“2.5 aylık süre boyunca sabah, öğlen, akşam antrenman yaptım”

Zor bir antrenman sürecinden geçtiğini de sözlerine ekleyen Tan, sözlerine şöyle devam etti:

“2.5 ay önce antrenmanlara başladım. Önce Uluslararası Kick Boks Turkhis Open Avrupa Kupası’na katıldım ve orada 3. oldum. Daha sonra Milli Takım’a davet edildim. Milli Takım ile Macaristan’da düzenlenen Dünya Kupası organizasyonuna davet edildim. 2.5 aylık süre boyunca sabah, öğlen ve akşam antrenman yaptım. Uyurken de zihinsel antrenman yaptım. Gece artık rüyalarıma giriyordu yaptığım antrenmanlar. Tabii belli bir yaşa geldik. 40 yaş üzeri müsabakalara katılacağız. Veteran maçları önemli maçlar. Seyircisi çok fazla. Seyircisi çok olan maçlarda streste çok fazla.”

“Doktor kararı ile maçı bırakmak zorunda kaldım”

Macaristan’ın güzel ve tarihi bir ülke olduğunu vurgulayan Taner Tan, “Macaristan’da güzel bir alanda bu işi organize etmişler. Yaklaşık 20 bin kişilik spor salonları var. Katılan ülke sayısı 39, katılan sporcu sayısı 4 bine yakın. Bu kadar büyük bir organizasyondu. Ringde ve tatamide müsabakalarımız vardı. Müthiş bir ortam. İlk maçımız biraz zorlu geçti ama ikinci rakibim de Polonyalıydı. Rakibim karşısında biraz zorlandım. Biraz da sağlık problemleri yaşadım son saniyelerde. Doktor kararı ile maçı bırakmak zorunda kaldım. Finale yükselemedim” dedi.

Bir sonra ki organizasyonda hedef birincilik

Gelecek sene düzenlenecek olan organizasyonlara da katılacağını söyleyen Tan, “Antrenmanlara devam edeceğim. Ben antrenmandayken benim yetiştirmiş olduğum sporcular da antrenmanlarına devam ediyorlar. Beni örnek alıyorlar ve ‘hocamız antrenman yapıyor, müsabaka yapıyor biz de yapalım’ diye arkamdan geliyorlar. Ben de onlara destek oluyorum. Bu sefer 3. değil, 1. olacağım. Ben öğrencilerimle birlikte 1. olmak için uğraşıyorum. İyi öğrencilerim var” şeklinde konuştu.

Yunus Emre Kartal – İbrahim Berat Yılmaz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi..

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Türkiye-İran ilişkilerini güçlendirecek adımların ele alındığı görüşmede, bölgesel gelişmeler değerlendirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, İranlı bilim adamı Muhsin Fahrizade’nin uğradığı menfur suikast sonucu hayatını kaybetmesinden derin üzüntü duyduklarını ifade ederek, kardeş İran halkına ve merhumun ailesine başsağlığı dileklerini iletti.

Suikastın zamanlamasına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, saldırının bölgenin barış ve huzurunu hedef aldığını, ancak bölgeyi istikrarsızlığa sürüklemek isteyen karanlık çevrelerin ümitlerinin bir kez daha boşa çıkarılacağına inandığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dağlık Karabağ ihtilafında artık yeni bir döneme girildiğini belirterek, bu dönemde de Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü ve egemenliğine gölge düşürebilecek her türlü eylemden hassasiyetle kaçınılmasının fevkalade önemli olduğunu; kalıcı barış ve istikrarın tesisinin yeni fırsat pencereleri açacağını, bunun Ermenistan dahil tüm bölge ülkelerinin yararına olacağını ifade etti.

Derya Yetim

Melek İpek’e tahliye çıkmadı

Melek İpek’e tahliye çıkmadı

Antalya’da kendisini kelepçeleyip darp ettiği ileri sürülen 12 yıllık eşini öldürmekten tutuklanan 2 çocuk annesi Melek İpek’in yargılanmasına başlandı. İlk duruşmada İpek’in tutukluluğunun devamına karar verildi.

Geçtiğimiz 7 Ocak tarihinde Döşemealtı ilçesi Ilıca Mahallesi’ndeki iki katlı müstakil evde meydana gelen olayda, servis şoförlüğü yapan Ramazan İpek (36) ile 12 yıllık eşi Melek İpek (31) arasında tartışma çıktı. Ramazan İpek, ellerine kelepçe taktığı eşi Melek İpek’i saatlerce darp etti. Gördüğü şiddetten dolayı gözlerinde şişlik ve morluk oluşan Melek İpek, eşinin kendisini ve çocuklarını öldüreceği tehditlerine maruz kaldı. Ramazan İpek, sabah servis dönüşü geldiği evinde elleri kelepçeli olan Melek İpek’in av tüfeği ile beklediğini gördü.

Yaşanan arbedede Melek İpek’in elindeki tüfek ateş aldı. İpek’in durumu bildirmesiyle eve gelen sağlık ekipleri Ramazan İpek’in hayatını kaybettiğini belirledi. Elleri kelepçeli ve çıplak şekilde bulunan Melek İpek’e de sağlık ekipleri müdahale etti. Melek İpek, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Melek İpek hakkında hazırlanan iddianamede “haksız tahrik” indirimi uygulanarak, sanığın 18 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Antalya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Melek İpek, 66 gün sonra ilk kez hakim karşısına çıktı.

Antalya Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya SEGBİS bağlantısı ile katılan Melek İpek’in savunmasının ardından duruşmaya ara verildi.

“Taziyesini kabul etmiyorum”

Duruşmanın devamında Ramazan İpek’in annesi Esma İpek, Melek İpek’in savunmasını kabul etmediğini belirterek, “Ben olayı görmedim. Melek’in taziyesini kabul etmiyorum. Soy ismimi kullanmasını istemiyorum. Kendisini Allah’a havale ediyorum. Şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum. Ona yaptığım iyilikler gözüne dizine dursun. 8 yıl önce bir oğlumu kaybetmiştim, şimdi de Ramazan’ın acısını yaşıyorum” dedi.

Oğlunun kendisine Melek İpek’in iç çamaşırlarını göstermediğini anlatan Esma İpek, “Bilmiyorum ben görmedim. Melek 6 Haziran 2017’de geldiğinde sırtındaki yaraları görmedim, krem de sürmedim” diye konuştu.

“Kızım demeyeyim”

İfade arasında Melek İpek’e ‘Kızım’ kelimesini kullanan Esma İpek, “Kızım demeyeyim. Öküz öldü, ortaklık bitti derler ya misal. Ramazan’a küs kaldığımız doğrudur. Melek’e eğlenceli nişan yaptık. Nişanlılarken Ramazan, Melek’e tokat vurmuş, kötü söz söylemiş. Ramazan’ın babası bunu duydu ve kızdı. Bu nedenle düğüne gitmedik. Düğünü de karşı taraf yapmış. Oğlum kredi kullanmış. Sonra barıştık ama biz evlerine çok sık gitmezdik” dedi.

“Ne yaptılarsa bizden gizli yaptılar”

Ramazan İpek’in babası Murat İpek ise, “Ben olayı görmedim. Şikayetçiyim. Karşılıklı olarak kavgalarını görmedim, duymadım. Bana şikayette bulunmazlardı. Hanımla görüşürlerdi. Karı koca bize pek ziyarete gelmezlerdi. Genelde ben giderdim. Ben gittiğimde anormal bir durum görmedim. Çocuklar anneciğim, babacığım diyerek sakin olurlardı. Bunlar ne yaptılarsa bizden gizli olarak yaptılar. Ben daha da fazla konuşmak istemiyorum. Suç işleyen cezasını çeksin. Bana gelip baba bizim halimiz şu deseydi onları çözerdim. Servise gidip, ekmeğinin peşinde giden eşe silah sıkılır mı hakim bey?” ifadelerini kullandı.

Müştekilerin ifadesi sonrasında duruşma tanıkların dinlenmesiyle devam etti. Tanık sıfatıyla ifade veren anne, baba, kardeşlerini gören Melek İpek gözyaşlarına boğuldu.

“Sizle tehdit ediyordu”

Babasının salona girmesiyle gözyaşlarına boğulan Melek İpek’in babası Menderes Çelik, “Lisedeyken tanışmışlar. Evlendirmek istemedik ama kızım istedi. Düğünü ben yaptım, evlerini tuttum. Çalıştıkları şantiyede kızımı dövmüş, kızım ilaçla intihar etmeye çalışmış. Ben çobanım, köydeyken haberim oldu. Damat kızımı hastaneye götüren taksiciyi bile dövmüş. Kızım korkuyordu, ben de korkuyordum. Sürekli büyük silah ve bıçak taşıyan biriydi. Sürekli tehdit, sürekli tehdit. Kızım için hep sustum. Kızım ‘İki çocuğum var baba’ dedi. Kızımın yüzü gözü şiş geldiği oluyordu. Damadın babasını aradım, böyle olmaz dedim. Ama oralı olmadılar. Defalarca kızıma yalvardım, ayrıl bu şekilde olmaz diye uyardım. Ama kendisi ‘Baba ben sakin sakin ayrılmayı düşünüyorum. İki çocuğum var, sizle tehdit ediyor’ diye söylüyordu” dedi.

“Çocukları da dövüyormuş”

Melek İpek’in annesi Hatice Çelik, “Bunlar lisedeyken tanıştılar anlaştılar. Melek’in dersleri çok iyiydi. Biz seviyoruz, evleneceğiz dediler. Biz vermek istemedik ama kızım ısrarcı oldu. Daha nişanda tartıştılar. Kızıma vazgeç dedim ama dinlemedi. Eşyalarını aldık, evini tuttuk, düğünlerini yaptık. Anlaşamamışlar, 2-3 ay sonra kızım ilaç içmiş, Ramazan bizi arayarak kızımın gebermek üzere olduğunu söyledi. Bizim oradan Karataş’a taşındılar. Orada kavga ediyorlarmış. Bana sürekli kavga ettiklerine dair şikayet geliyordu. Bir gün kızıma sordum ‘Niye dövdü?’ diye, gece bakkala gitmediği için dövdüğünü söyledi. Kızımı yine gördüm gözü mordu. Sordum kızıma, kafasını çarptığını söyledi. İnanmadım, ‘Kızım olmuyorsa boşanın’ dedim. Dünürler boşanmaya razı gelmedi. Ramazan bir şey demiyordu ama biz yokken kızımı tehdit ediyordu. Çocuklar bize geldiğinde eve gitmek istemiyordu. Çocukları da dövüyormuş” dedi.

“Ablamın yüzü ve gözünü mor gördüm”

Melek İpek’in kardeşi Göksel Çelik, “Bu olaydan 4-5 gün önce ailecek bize gelmişlerdi, yufka yapıyorlardı. Eniştemle konuşmuyordum. Başka bir şeyle ilgilenmek için evden çıktım. Dolandı geldi yanıma, yine üzerinde bıçak vardı. ‘Sana bir şey soracağım, sen nişan attın, bu süreci psikolojik olarak nasıl atlattın’ dedi. ‘Benim diğer avrat tartışıp benden ayrıldıktan sonra başka biriyle evlenmiş, ben üzerimden bunu atamıyorum, nasıl atacağım, psikolojik destek aldın mı’ diye bana sordu. Bende ‘Bunu bana niye soruyorsun, git kime sorarsan sor’ dedim, sonra yanımdan ayrıldı. Bir kere ablamın yüzünü mor gördüm, kapıya çarptığını söyledi. Bir kez de kendisiyle mangal yakarken kavga ettik. Melek ablam Nimet’e mesaj atmış, ‘Göksel’i vurmaya geliyor’ diye mesaj atmış. Bende bunun üzerine babamın arkadaşıyla oradan ayrıldım” diye konuştu.

“Melek kavga ettiklerini, dayak yediğini anlatırdı”

Melek İpek’in kardeşi Nimet Çelik, “2008 yılında Melek, Ramazan’la tanıştı. Ramazan’la tanıştıktan sonra dersleri kötüleşti. Israrla evlenmek istedi. Melek, evlenmeden önce Ramazan’ın kendisine tecavüz ettiğini söyledi. Ben kimseye söylemedim. Melek benim için kardeşten daha öteydi. Aynı oyunlar oynuyor, aynı yatakta yatıyorduk. Ben o tarihte liseye başlamıştım, ne yapacağımı bilmiyordum. Amcamlar, babamlar, köyü düşününce bu durumu yok saymaya karar verdim ve öyle devam ettim. Sonra isteme oldu, nişan yapıldı. Nişandan sonra Ramazan ailesi ile tartışarak bize geldi. 3-4 ay sonra ailem düğünlerini yaptı. Evde yatarken telefonlarım kayboldu.

Kaybolduktan sonra ablam ‘Nimet senin telefonlarını Ramazan aldı’ dedi. Sen erkeklerle konuşmayacakmışsın, bu nedenle aldığını söylemiş, ablam bunu bana söyledi. Ramazan’la fazla konuşmazdım. Üniversiteye gittikten sonra boşanması gerektiği konusunda telkinlerde bulunuyordum. Melek’te kavga ettiklerini ve dayak yediğini anlatıyordu. Ramazan, 2012 yılında beni görüntülü arayarak ablamı dövdüğünü gösterdi. Melek’in yüzü mor şekilde, ‘Bak bunların hepsi senin yüzünden oldu. Sen boşan demeye devam edersen onu öldüreceğim’ dedi. Bundan sonra Ramazan’la görüşmedim ama ablamla görüşmeye devam ettim. Ablam bana yaşadıklarını anlatıyordu” ifadelerini kullandı.

“Yüzü gözü morluk içinde görmedim”

Ramazan İpek’in kız kardeşi Dudu İnce, “Olaydan bir gün önce ağabeyimle yazıştık. Ne Melek, ne ağabeyim bana sıkıntılarıyla ilgili hiçbir şey anlatmadı. Benim yanımda asla tartışmaları olmadı. Melek’i yüzü gözü morluk içinde görmedim. Melek, zaman zaman tartıştıklarını beyan ederdi. Ağabeyimin Melek’i aldattığını biliyordum, bunu en başından beri Melek’te kendisi biliyordu. Artık kabullendi mi yoksa aşık olduğu için görmezden mi geldi bilmiyorum” dedi.

“Gece silah sesi duydum”

Komşu Turgut Yaraşçı, Ramazan’la arkadaşlıklarının olduğunu belirterek, “Ailecek birbirimize gidip geliriz. Melek’in eve geldiğini duydum ama kendisini görmedim. Zil çaldı kapıya eşim baktı. Ramazan’ın silahı bizde mi değil mi diye onu sorduğunu söyledi. Bende ‘Bizde silah ya da başka bir şey yok’ dedim. Sabah silah sesi duymadım. Akşam 22.00, 22.40 sıralarında silah sesi duydum. Ramazan’la ava gittiğimiz oldu. Ramazan’ın bizim eve silah bırakma gibi bir alışkanlığı yoktu. Köpekleri korkutmak için silah sıktığını söylemişti. Ara ara tartışmaları oluyordu. Eşim Melek’i yüzünü mor şekilde gördüğünü söylemişti. Eşim Melek’le görüştüğünde ne olduğunu sordum ve şaşırmış şekildeydi. Akşam kavga etmişler boşanacaklarmış, Ramazan’ın işe gittiğini söyledi. Melek’in silah istemesi bize de garip geldi, Ramazan evde değil deyince çokta üzerinde durmadık. Eşim de Melek’in üzerinde bir polar gibi bir şey örtülü olduğunu ve çıplak şekilde olduğundan bahsetti. Eşim yüzünde morluk olduğunu söylediğini söyledi” dedi.

“Daha önce bize karışma demişti”

Melek İpek’in komşusu Semra Yaraşcı, akşam sadece tüfek sesi duyduğunu anlatarak, “Nerden geldiğini bilmiyoruz. Saat 24.00 gibi ışıkları yanmıyordu. Biz evimize gittik yattık, komşu ziyaretinden geliyorduk. O gün akşam gürültü kavga duymadık. Sabah 07.15-07.30 gibi o aralarda Melek geldi. Ramazan’ın tüfeği sizde mi diye sordu. Bizde olmadığını söyledik. Bu konuşmayı pencereden yaptık. Daha sonra dayak yediğini görünce kapıyı açtım. Üzerinde polar battaniye vardı. Çocuklar da yanındaydı. Ne olduğunu sorduğumda kocasının boşanmak istediğini ve kendisinin de kabul ettiğini ve anlaşmalı şekilde boşanmalarını tavsiye ettim. Kaşı üzerinde kesik vardı.

Ne yaptın bu kadar kavga edilir mi, bir şey olursa bize haber ver dedik. Kendisi ‘Telefonumu kırdı’ dedi. Ben kesik zannetmiştim ama alnındaki çizgi kan lekesiymiş. Yine bir şey olursa çocuklardan birini gönder biz yine gelelim dedim. Kocasını sorduğumda servise gittiğini söyleyince o yüzden biz de müdahale etmedik. Sorduğum sorulara kısa cevaplar verdi. Kelepçeli şekilde ellerini görmedim. Battaniye aşağı kadar sarkıktı. Bir çıplaklığını görmedim, hava da alacakaranlıktı.

Boynundan aşağısı fermuarla kapalı gibi düzgün şekilde duruyordu, o yüzden dikkatimi çekmedi. Ağlamaklı değildi. Eli yüzü kanlı şekilde görmesine rağmen polise ya da ambulansa haber verilmedi, bu yönde bir talepte bulunmadı. Daha önce bize ‘Kavga edersem bize müdahale etme, bize karışma’ demişti. Bende bu yönde kendisine müdahil olmadım. Daha önce kavgalarına şahit olmadım. Melek’in gözünü mor şekilde bir kez gördüm. Daha önce o bölgeden silah sesleri geliyordu ama kimin attığını bilmiyorduk. Melek İpek’i bir kez elinde silahla tavukların yanında görmüştüm” dedi.

Mahkeme heyeti Melek İpek’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. 2 Nisan tarihine ertelenen duruşmada Melek İpek’in çocukları ve diğer sanıklar dinlenecek.

İsa Akar