Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay operasyonla ilgili konuştu

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay operasyonla ilgili konuştu

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Fırat’ın doğusuna yönelik Barış Pınarı Harekatı’nın fiilen başladığını belirterek, “Bugüne kadar pek çok formül, pek çok yöntem denedik. Ancak hiç biri istediğimiz neticeyi vermedi. Türkiye kendi yolunu kendi belirler, kendi göbeğini kendi keser dedik ve harekete geçtik” dedi.

Bursa’nın İnegöl ilçesinde AK Parti teşkilat toplantısına katılan Fuat Oktay, Fırat’ın doğusunda bir barış koridoru oluşturulmasına yönelik Barış Pınarı Harekatı’nın bugün itibariyle fiilen başladığını belirterek, operasyonun tek amacının Türkiye’nin sınırlarının emniyetinin sağlanması ve Suriyelilerin güvenle evlerinin dönüşünün sağlanması olduğunu kaydetti.

Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin geri dönebildikleri tek bölgenin Türkiye’nin güvenli hale getirdiği Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı bölgesi olduğunu hatırlatan Fuat Oktay şunları söyledi:

“Rejim bölgesine de terör örgütünün kontrolü altındaki yerlere de kimse gönüllü olarak dönmüyor. Dolayısıyla, Türkiye’deki Suriyelilerin bu bölgelere dönüşlerinin yolu, Münbiç dâhil Fırat’ın doğusundan Irak sınırına kadar olan yerlerin gerçek anlamda güvenli hale getirilmesinden geçiyor. Suriye’nin batısındaki insani krizlere ve terör oluşumlarına, Rusya ve İran’la yapılan görüşmeler sonucunda çözüm bulunmuştu. Fırat’ın doğusu için de Amerika ile uzun süredir görüşmeler gerçekleştirilmektedir. Bugüne gelene kadar pek çok formül, pek çok yöntem denedik. Bu konudaki kararlılığımızı her düzeyde muhataplarımıza ifade ettik. Mesele tüm açıklığıyla kendileriyle görüşüldü, konuşuldu. Ancak, çeşitli sebeplerle bunların hiçbiri bizim istediğimiz neticeyi vermedi. Bu noktada “Türkiye kendi yolunu kendi belirler; kendi göbeğini kendi keser” dedik ve harekete geçtik. Bu yaklaşımla, Fırat’ın doğusunda bir barış koridoru oluşturulmasına yönelik Barış Pınarı Operasyonu bugün itibariyle fiilen başlamıştır hayırlı olsun. Operasyonda görev alan ordumuzun kahraman mensuplarına ve güvenlik güçlerimize muvaffakiyetler diliyorum. Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan operasyonun bizzat yakından takipçisidir, lideridir. Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum: Tek amacımız sınırlarımızın emniyetini ve Suriyelilerin güvenle evlerine dönüşlerini sağlamaktır. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine olan saygısını her fırsatta ifade etmiştir. Ülkemizin Fırat’ın doğusunda yürüttüğü operasyona Amerika’nın herhangi bir şekilde karışmayacağının tüm kademelerde açıkça ifade edilmiş olmasını da ayrıca önemli bulduğumu ifade etmek isterim. Tabii geçtiğimiz 8 yıllık süreçte Suriye çok ağır hasarlar almış, çözümsüzlüğün merkezi haline gelmiştir. Ülkelerine geri dönecek; Suriyelilerin bir çoğunun artık oturacak bir evleri yok ve savaş ortamında hayatlarını idame ettirecek işleri bulunmuyor. Bunun için, oluşturacağımız güvenli bölgede ilk etapta 1 milyon kişinin yaşayabileceği köyler ve ilçeler inşa etmeyi, altyapıyı ayağa kaldırmayı planlıyoruz. Türkiye gittiği yeri yakıp yıkmaz. Gittiği yere barış getirir, ihya eder. Avrupa Birliği başta olmak üzere uluslararası toplumun desteğiyle inşa edeceğimiz bu yerleşim yerleri, Suriye’deki soruna kalıcı çözüm bulunması yolunda önemli bir adım olacaktır. Tüm bu çalışmaları, bölgenin tarihi demografik yapısına saygılı şekilde yürütmeye devam edeceğiz. Suriye topraklarını barış pınarıyla sulamakta kararlıyız. Suriye’de, tüm kesimleri kucaklayan ve herkes tarafından kabul edilen bir siyasi çözüme ulaşıldığında, ülkenin diğer tüm bölgeleri gibi, güvenli bölgeler de tamamen Suriye halkının yönetimine geçecektir. Bu amaçla, Astana ve Cenevre süreçlerine her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz. Attığımız ve atacağımız adımların ülkemize, Suriyeli kardeşlerimize, bölgemize ve dünyaya hayırlar getirmesini, barışa ve esenliğe vesile olmasını diliyorum.”

Ahmet Faruk Çabuk

İngiltere’de 2. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 75. yıl dönümü töreni

İngiltere’de 2. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 75. yıl dönümü töreni

İngiltere’de “Japonya’da Zafer Günü” olarak da anılan 2. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 75. yıl dönümü için anma töreni düzenlendi.

İngiltere’de 2. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 75. yılında anma töreni düzenlendi. İngiltere Kraliyet Ailesi, “Japonya’da Zafer Günü” olarak da bilinen anma törenlerine liderlik ederken, Galler Prensi Charles, Staffordshire’da bulunan National Memorial Arboretum’da iki dakikalık saygı duruşunda bulundu. Charles, anma törenleri kapsamında Kwai Demiryolu Anıtı’na çelenk koydu. Prens Charles yaptığı konuşmada, “İkinci Dünya Savaşı gazilerine saygı gösterilmeli, teşekkür edilmeli ve değer verilmeli” ifadelerini kullanırken, gazilerin hizmetinin “çağlar boyunca yankılanacağını” vurguladı.

Anma etkinliğine katılan İngiltere Başbakanı Boris Johnson, iki dakikalık saygı duruşunun ardından “barış ve refahın” yeniden sağlanması için mücadele edenlere teşekkür etti. Johnson sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “75 yıl önce Uzak Doğu’da birçok milletten cesur kadın ve erkek İkinci Dünya Savaşı’na son vermek için birlik oldu. Özgürlük için savaştılar, savaşı kazandılar ve barışı sağladılar. Her gün olduğu gibi bugün de onları hatırlayacağız” dedi.

İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth ise yaptığı açıklamada, çatışmaların sonundaki sevinçten bahsederken, savaşın getirdiği korkunç yıkıma da dikkat çekti. Elizabeth, “Yiğitçe savaşanlara teşekkür ediyorum” dedi.

İngiltere ve müttefiklerinin Japonya’ya karşı kazandığı savaş 15 Ağustos 1945’te ABD’nin Japonya’ya attığı iki atom bombasının ardından Japonya’nın teslim olmasıyla sona erdi. ABD’nin attığı atom bombası nedeniyle Japonya’da 214 bin kişinin öldüğü tahmin edilirken, savaş sırasında 2,5 milyondan fazla Japon askerinin ve sivilin öldüğüne inanılıyor.

Aylin Karadeniz

İHA’ya ‘En İyi Haber’ ödülü

İHA’ya ‘En İyi Haber’ ödülü

Şanlıurfa Çalışan Gazeteciler Derneğinin düzenlenen gecede Güneydoğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu (GGF) tarafından İhlas Haber Ajansına (İHA) “En İyi Haber” ödülü verildi.

Şanlıurfa Çalışan Gazeteciler Derneği tarafından 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bir gece düzenlendi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki 9 ilde görev yapan basın mensupları, cemiyet başkanları ve çok sayıda protokol üyesinin katıldığı gecede İhlas Haber Ajansına ödül verildi. Güneydoğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu (GGF) tarafından İhlas Haber Ajansı’na Barış Pınarı Harekatı’nda gösterdikleri üstün başarıdan dolayı “En İyi Haber” ödülü verildi. İhlas Haber Ajansı adına ödülü Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş’un elinden Barış Pınarı Harekatı sırasında PKK/YPG terör örgütün Akçakale ilçesine attığı roketle yaralanan Şanlıurfa muhabiri Şinasi İnan aldı.

Ödüller sahiplerini buldu

Batman Sonsöz Gazetesi’nden Hatice Türkan röportaj dalında, Gaziantep Mega Televizyonundan Başak Akay en iyi haber ve görüntü dalında, Mardin İletişim Gazetesinden Sait Çakar makale dalında, Siirt Sonsöz Gazetesinden İsmail Çelik fotoğraf dalında, Cizrem Gazetesinden Abidin Yel internet haber dalında, Diyarbakır Yenigün Gazetesinden Nurullah Ergün sayfa tasarım dalında, Gaziantep Olay Televizyonundan Mustafa Teke spor haberi dalında, Mardin’den Adnan Avuka, Batman’dan Halit Beytüt ve Adıyaman’dan Ahmet Kaya, Şanlıurfa’dan Mehmet Göviç, Kilis’ten Ahmet Yılmaz Çağlar ise mesleğe kattığı değerden dolayı ödüle layık görülen diğer isimler oldu. Mardin Valisi Mustafa Yaman da gecede ödül alanlara hediye gönderdi.

Basın mensuplar aileleriyle birlikte katıldı

Programa Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Güneydoğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu Başkanı Mehmet Çelik, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş, Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Sezai Ballı, AK Parti İl Başkanı Bahattin Yıldız, Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş,Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat, Karaköprü Belediye Başkanı Metin Baydilli, Akçakale Belediye Başkanı Mehmet Yalçınkaya, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Eyüp Sabri Kirişçi, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin, Siirt, Batman, Kilis ve Şırnak illerinde görev yapan basın mensupları, Şanlıurfa’da çalışan gazeteciler ile aileleri katıldı. Gecede bir konuşma yapan Şanlıurfa Çalışan Gazeteciler Derneği Başkanı Tahir Gülebak, gazetecilik mesleğinin zorluklarına ve önemine değindi.

Gecede ayrıca Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Güneydoğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu Başkanı Mehmet Çelik, Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba ve Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Sezai Ballı da gecede birer konuşma yaptı. Gece, Adıyaman ve Şanlıurfa’dan gelen sanatçıların seslendirdiği türkülerle son buldu.

Ahmet Kolsuz – Sinan Özdemir

AB Savunma Bakanları Toplantısı’na Hollandalı gazeteci izinsiz olarak bağlandı

AB Savunma Bakanları Toplantısı’na Hollandalı gazeteci izinsiz olarak bağlandı

Hollandalı gazeteci Daniel Verlaan, Avrupa Birliği (AB) Savunma Bakanları Konsey Toplantısı’na ait video konferansa ait katılım bilgilerinin bir bakan tarafından yanlışlıkla paylaşılması üzerine toplantıya izinsiz olarak bağlandı.

Avrupa Birliği (AB) Savunma Bakanlarının video konferans yöntemi ile katıldığı ve basına kapalı olan Konsey Toplantısı’na Hollanda Savunma Bakanı Ank Bijleveld’in ihmali sonucu Hollandalı gazeteci Daniel Verlaan’da katıldı.

Toplantıya ülkesini temsilen katılan Hollanda Savunma Bakanı Bijleveld’in sosyal medya hesabı üzerinden yanlışlıkla söz konusu toplantının linklerini ve şifresini paylaştı. Hollandalı Bakanın paylaşımını göre Verlaan, link ve şifreyi kullanarak toplantıya bağlanmayı başardı.

Toplantıya başkanlık eden AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, gazeteciyi uyararak, “Gizli bir toplantıya katıldığınızı ve bunun bir suç olduğunu biliyorsunuz değil mi? Polis gelmeden bir an önce çıksanız iyi olur” dedi.

Borrell’in uyarısının ardından Hollandalı gazeteci, “Evet, özür dilerim. Ben Hollandalı bir gazeteciyim. Toplantınızı böldüğüm için üzgünüm. Şimdi çıkıyorum” karşılığını vererek toplantıdan ayrıldı.

Mustafa Ulusoy

Heybeli Ada’daki sanatoryum atıl kaldı

Heybeli Ada’daki sanatoryum atıl kaldı

Cumhuriyet’in ilk yıllarında Tüberküloz (verem) hastalığı ile mücadele için inşası tamamlanan ve bir çok hastaya tedavi imkanı sağlayan Heybeli Ada’daki sanatoryum atıl kaldı. Bulaşıcı hastalıklardan olan veremin savaşında aktif rol üstenen sanatoryumun son hali havadan görüntülendi.

 Sağlık Bakanlığı, Atatürk’ün talimatıyla Türkiye’de kurulması planlanan ilk sanatoryum için, İstanbul Heybeliada’da Çamlimanı’nın çevresindeki, dik yamaçlardan denize bakan, çam ağaçlarının çevrelediği, temiz havalı Yeşilburun bölgesi seçildi.

1924 yılında hasta kabulüne başlayan sanatoryumun üst katında biri kadınlara, diğeri erkeklere ayrılan sekizer yataklı iki koğuş vardı. Alt kat ise idare ile hekim ve memurların ikametine ayrılmıştı. Sanatoryumun sınırları zaman içinde genişletildi, yeni yapılar yapıldı ve 1939 yılına gelindiğinde yatak sayısı 370’e ulaştı. 1945 yılında Değirmentepe mevki’inde yeni bir bina yapılarak mevcut yatak kapasitesine 232 yatak daha kazandırılmış oldu. Sanatoryumun havadan çekilen son durumunda ise harabeye döndüğü dikkat çekti

1947 yılında Dr. Ahmet Erbelger’in, 1951 yılında da, Dr. Siyami Ersek’in tam gün kadrolu çalışmaya başlamalarıyla ivme kazanan Heybeliada Sanatoryumu ülkenin ilk göğüs cerrahisi merkezlerinden biri haline geldi. Bu sebeple, tüberkülozda eğitim ve araştırma hastanesi olarak kabul edilen bu sanatoryum, İsmet İnönü, Rıfat Ilgaz, Ece Ayhan gibi isimlere de şifa verdi. 1955-1977 tarihleri aralığında Sanatoryumda bulunan bakteriyoloji laboratuarı modernleştirildi, komplekse yetmiş yataklı bir servis, yeni bir eczane ve bir konferans salonu daha eklendi

1 Ağustos 2005 tarihinde onaylanan bir kararla, Heybeliada Sanatoryumu Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi lağvedilerek, kadroları ve tıbbi donanımları Süreyyapaşa Göğüs Kalp ve Damar Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne nakledildi. Kapatıldığı tarihlerde, 100 kadarı doktor ve hemşire olmak üzere, 250 personeli ve 660 yatak kapasitesi olan bu emektar hastane 30 Eylül 2005 tarihi itibariyle kapılarını bir daha açılmamak üzere kapattı.

Verem hastası iki gencin hayatına anlatan filme konu oldu

Rüştü Onur ve kendisi gibi genç yaşta veremden ölen arkadaşı Muzaffer Tayyip Uslu, bir süre burada tedavi görmüşlerdir. İkisi de Behçet Necatigil’in öğrencisidir. Hayatları Kelebeğin Rüyası adlı filmde beyaz perdeye aktarılmıştır.

Mustafa Biçer – Ahmet Faruk Sarıkoç
 

Kadıköy’de devrilen ağaç paniğe yol açtı

Kadıköy’de devrilen ağaç paniğe yol açtı

Kadıköy’de yan sitenin bahçesine devrilen ağaç, park halindeki bir otomobilin üzerine düştü. Otomobilde maddi hasar meydana gelirken, olayın gece saatlerinde yaşanmış olmasıyla vatandaşlar derin bir nefes aldı.

Kadıköy’deki 19 Mayıs Mahallesi İnönü Caddesi’ndeki bir sitenin bahçesine, gece saatlerinde ağaç devrildi. Yan sitenin bahçesindeki ağaç, devrildiği diğer sitenin bahçesinde park halinde bulunan otomobilin üzerine düştü. Otomobilde maddi hasar meydana gelirken durumu sabah saatlerinde fark eden vatandaşlar polise ve itfaiyeye haber verdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, devrilen ağacın kaldırılabilmesi için dalları kesti.

Sabah işe gitmek için binanın arka cephesinde park halinde bulunan otomobilinin yanına geldiğinde, otomobilinin üzerine devrilen ağacı gören Hasan Aksu ise “Binanın ön cephesinde oturuyorum. Gece saat 01.00 sıralarında bir ses duydum. Hatta bir kuş sürüsünün sesini duydum. Ön cepheye baktığımda bir şey göremedim. Sonra sabah 07.00 gibi işe gitmek için geldiğimde, aracımın üzerine ağacın devrildiğini gördüm. Ağaç zaten kurumuş durumda. Biz hiç fark etmedik çünkü bizim bahçemizde olan bir ağaç değil. Ne diyelim, sağlık olsun. Şu an ağaç yeni kaldırıldığı için arabanın yürüyüp yürümediğinden, ne olup ne olmadığından çok haberdar değiliz. Bakacağız artık” dedi.

Caner Evyapan – Metin Başar

Küçükçekmece’de dehşet

Küçükçekmece’de dehşet

Küçükçekmece’de eve gelen koca, iddiaya göre karısını başka bir adamla yakaladı. Dolapta saklanırken yakaladığı adamı öldüresiye döven koca, ikisini de bir odaya kilitleyerek akrabalarını çağırdı. Kadın ve adam 5’inci kattan düşerek hayatlarını kaybederken, koca ilk ifadesinde karısının ve adamın kendilerini aşağıya attığını iddia etti.

Olay, Küçükçekmece Atatürk Mahallesi’nde bir binanın 5’inci katında yaşandı. İddiaya göre, Hüseyin K. eve geldiğinde karısı Zeynep K.’nin hareketlerinden şüphelendi. Daha sonra evde bir erkek montu gören Hüseyin K., evin içinde adamı aramaya başladı. Aykut D.’yi dolapta saklanırken bulan Hüseyin K., adamı öldüresiye dövdü. Karısını ve Aykut D.’yi bir odaya kilitleyen Hüseyin K., akrabalarını arayarak durumu anlattı. Bu sırada odada kilitli olan Zeynep K. ve Aykut D. 5’inci kattan düştü. Zeynep K. olay yerinde hayatını kaybederken, Aykut D. ağır yaralandı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ilk müdahalenin ardından Aykut D.’yi hastaneye kaldırdı. Aykut D. de kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olay yerine gelen polis ekipleri, evde ve bina çevresinde incelemelerde bulundu. 2 kişinin ölümüyle sonuçlanan feci olay hakkında inceleme başlatan ekipler, olayın cinayet mi intihar mı olduğunu araştırıyor.

Karısının ve adamın kendilerini attığını söyledi

Hüseyin K., polis ekiplerine verdiği ifadede Aykut D.’nin montunu gördüğünü ve Aykut D. ile boğuştuğunu, daha sonra Zeynep K. ve Aykut D.’yi odaya kilitleyerek akrabalarına haber verdiğini söyledi. Hüseyin K., dışarıdan ses duyduğunu ve çıktığında Zeynep K. ve Aykut D.’nin balkonda saklandıklarını, ardından şahısların atladıklarını ifade etti.

Armağan Yılmaz

Sokak ortasında sosyal mesafesiz maskesiz düğün eğlencesi

Sokak ortasında sosyal mesafesiz maskesiz düğün eğlencesi

Ümraniye’de sokak ortasında bir araya gelen çok sayıda kişi sosyal mesafeye aldırmadan düğün eğlencesi yaptı. Davul zurna eşliğinde vatandaşların oyunların oynadığı düğünde sosyal mesafe ile maske unutuldu.

Ümraniye’de yaşanan olayda çok sayıda vatandaş sokak ortasında bir araya gelerek düğün eğlencesi yaptı. Davul ve zurna eşliğinde oyunlar oynanırken sosyal mesafe ile maske kuralı hiçe sayıldı. Vatandaşlar sanki salgın yokmuşçasına hep birlikte oyunlar oynadı. Çevredeki diğer vatandaşlar da düğün eğlencesini izlemek için geldi. Oluşan kalabalıkta çoğu kişi ne sosyal mesafeye uydu ne de maske taktı. O anlar bir vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıdı.

Orman sevgisi 85 yaşındaki dedeyi klipte oynattı

Orman sevgisi 85 yaşındaki dedeyi klipte oynattı

Tabiat aşığı 85 yaşındaki Hasan Cömert, orman sevgisini aşılayan klipte rol alarak herkesin kulağına küpe olacak mesajlar verdi.

Samsun’un Vezirköprü ilçesinde Vezirköprü Orman İşletmesi Müdürlüğü’nce ormanların korunmasına yönelik, ormanları, ağaçları sevdirmek ve doğanın korunması için farkındalık oluşturmak ve fidan dikmeyi sevdirmek amacıyla işletme şefleri, işletme müdürünün de içinde olduğu kadro türkü söyleyerek klip çekimlerine başladı. Ormanların farklı bölgelerinde kamera karşısına geçenler arasında 85 yaşındaki Hasan Cömert de vardı. Hasan Cömert yaşının ona vermiş olduğu yorgunluğa aldırmadan ormanlarla ilgili farkındalık oluşturacak bu klipte oynama teklifini seve seve kabul ettiğini söyledi.

Samsun Vezirköprü’de bulunan ve sonbaharın verdiği hazan sarısını yansıtan manzarası ile Kunduz Ormanları’nda gerçekleşen sahnede Hasan Cömert minik bir kız çocuğuna fidan vererek birlikte diktiler. Bu sahnede verilmek istenen mesajın “Geleceğe nefeste bir fidanla yarınlar yemyeşil olsun” olduğu belirtildi.

85 yaşında klipte oynayan dede olarak anılmaya başlanan Hasan Cömert, uzun zamandan beri ormanlara gelemediğini, tabiatı çok sevdiğini, ormanların kıymetinin bilinmesi, kirletilmemesi, zarar verilmemesi gerektiğini, gelecek kuşaklara en büyük miras olarak bu ormanların yettiğini dile getirdi. Cömert, “Birçok işte çalıştım, çiftçiyim, ormanları çok seviyorum, ağaçları çok seviyorum. Çok ağaç yetiştirdim, çok ağaç aşıladım bu yaşıma kadar. Sizlerle bugün buraya gelmek benim için bir şans oldu. Bir türlü gelemiyordum. Köylü olduğum için meyve ağaçları kavak ağaçları çok diktim. Ormanları hepimiz sevelim, buralar bizim hepimizin. Dedelerimiz bize bıraktı, şimdi biz de torunlarımıza bırakıyoruz. Bu ormanlar bizim akciğerlerimiz, ormanlar olmazsa olmazımız” dedi.

Suat Pala

Ülkesine bayrama giden Suriyelilerin sayısı 12 bine ulaştı

Ülkesine bayrama giden Suriyelilerin sayısı 12 bine ulaştı

Kurban Bayramı için ülkesine giden Suriyelilerin sayısı bu sabah itibariyle 12 bine ulaşırken, ülkesine gidenlerin sayısı bayram yaklaştıkça artıyor.

Kilis Valiliğinin online randevu sistemine kayıt yaptıran Suriyelilerin Kurban Bayramı için ülkelerine gidişi sürüyor. Türkiye’nin çeşitli kentlerinden randevu sistemine kayıt olan göçmenler, Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı’na geliyor. Suriyeliler, sınır kapısından ise Kilis Valiliğinin izni ile Suriye’nin Azez, Mare, Soran, Aktarin, Çobanbey, Afrin, Cerablus ve El Bab gibi şehirlerine gidiyor. Randevu almayan Suriyelilerin ülkelerine geçişlerine ise izin verilmiyor.

Bayram için ülkesine giden Suriyelilerin sayısı bu sabah itibariyle 12 bine ulaşırken, bu sayının 9 Ağustos tarihine kadar 35 bini bulacağı tahmin ediliyor.

Fırat’ın doğusuna yapılacak operasyona destek

Suriyeliler, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Fırat’ın doğusunda tampon bölge oluşturularak, terör örgütlerinin temizlenmesini amaçlayan olası operasyona destek veriyor. Suriyeli Muhammet El Mustafa, Suriye’de bazı bölgelerin terörden temizlendiğini ifade ederek, “Türkiye Fırat Kalkanı bölgesinde hastaneler yaptı. Terörden temizlendi. Recep Tayyip Erdoğan’dan Allah razı olsun. Suriye’deki terör örgütlerinin tamamının temizlenmesini istiyoruz” dedi

Mehmet Ali Dağ