Madenin başkentine ithal kömür

Zonguldak’ta taşkömürünün 188 yıl önce bulunmasıyla birlikte kentte uzun yıllar üretim sürdü. 5 bini aşkın maden şehidi veren kent, kömürün ülke ekonomisine kazandırılmasıyla adeta lokomotif görevi gördü. Önceleri yabancı şirketler tarafından kömür üretilen Zonguldak’ta, 1983 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Türkiye Taş Kömürü Kurumu Genel Müdürlüğü kuruldu. Redevans (kiralama) usulü kurulan özel şirketler de TTK ile birlikte havzada uzun yıllar kömür üretimi gerçekleştirdi.

“Özel işletmeler çok zor durumda”

11 Eylül 2014 tarihinde çıkan Torba Yasa ile birlikte Zonguldak kömür havzasında faaliyet gösteren özel maden ocaklarının sahipleri, maliyetlerin arttığını savunarak üretimi durdurma kararı almıştı. Zonguldak’ta faaliyet gösteren özel maden şirketi sayısının tek haneli rakama indiğini ifade eden Arı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Günay, Zonguldak’ın kaderinin en iyi olmayan günlerini yaşadığını belirtti. TTK’nın ton başına zararının bin lira civarında olduğunu ifade eden Günay, “Zonguldak madenin başkenti. Fakat son zamanlarda Zonguldak kaderinin en iyi olmayan günlerini yaşıyor. Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu; 2016 yılında üretmiş olduğu 900 bin ton civarındaki kömürü 1217 liraya mal etti, 209 liraya sattı. Ton başına zararı bin lira civarında. Tabii bu kadar yükseğe maliyet, ucuza böyle sattığı zaman Zonguldak’taki özel redevans sahibi işletmeleri de çok zora soktu. TTK’da üretim kişi başına çok düşük. Özel işletmeler de redevans bedeli yani teşvik verilebilmesi için üretim 2 bin 300 kilogram olursa teşvik verilebiliyor. Eğer bu üretim 3-4 ton olursa fazla üretilen kısma teşvik vermiyorlar. Özel işletmeleri de TTK; kendine benzetiyor. Onun için de özel işletmeler çok zor durumda. Bir çoğu derken üretim yapan hepsi 3 tane firma kaldı. 21 firmadan 3 firma kaldı. Kömürün başkentliği bizim elimizden gidiyor” diye konuştu.

Yurt dışından ithal kömür

Türkiye’nin kömüre ihtiyacı olduğunu da belirten Başkan Yusuf Günay, yurt dışından ithal edilen kömürün maliyetinin ucuz olduğunu dile getirdi. Güney Afrika başta olmak üzere yurt dışından gelen kömürün liman teslim fiyatının 110 dolar civarında olduğuna dikkat çeken Günay, “Bu kömür Türkiye’nin ihtiyacıdır. Yurt dışındaki gelen kömürlerin maliyetleri çok ucuz. TTK’da parça kömür diye adlandırdığımız kömür 500 liraya satar. Yani 138 dolara gelir. Yurt dışından gelen aynı kalitede ve biraz daha kalorisi yüksek olan kömürlerin Zonguldak liman teslim fiyatları 110 dolar civarındadır. Onun için yurt dışından kömür bu şartlarda çok daha fazla buraya gelir” diye ifade etti.

Onur Altındağ – Sertaç Özdemir

Okumaya devam et “Madenin başkentine ithal kömür”

Van’da nisan ayının zam şampiyonu domates oldu

Özer Coşğun, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2017 Nisan ayına ait Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) ve Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) rakamlarını açıkladı. TÜFE’nin bir önceki aya göre yüzde 1,31 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre de yüzde 11,87 oranında artış gösterdiğini dile getiren Özer Coşğun, TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkâri) bölgesine ait TÜFE’de ise bir önceki aya göre yüzde 1’lik bir artış olurken, bir önceki yılın aynı ayına göre de yüzde 12,19 oranında artış meydana geldiğini kaydetti. Çekirdek enflasyon olarak tabir edilen özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden, mevsimlik ürünlerin hariç olduğu A grubunda yıllık değişimin yüzde 11,13; [enerji, gıda, alkollü-alkolsüz içecekler, tütün ürünleri ve altının hariç] olduğu C grubunda ise yıllık değişimin yüzde 9,42 olduğunu ifade eden Özer Coşğun, “Ana harcama grupları itibariyle aylık olarak en yüksek artış ülke genelinde yüzde 9,13’lük oran ile giyim ve ayakkabı grubunda olurken, en çok düşüş gösteren grup ise yüzde 0,02 ile haberleşme oldu. TRB2 bölgesinde ise ana harcama grupları itibariyle aylık en yüksek artış yüzde 3,89’luk oranla giyim ve ayakkabı grubunda, en çok düşüş ise yüzde 0,02’lik oranla haberleşme grubunda oldu” dedi.

Coşğun, madde bazlı değerlendirme yapıldığında, yurt genelinde domatesin yüzde 61,03 ve patatesin ise yüzde 29,33’lük oranlarla fiyatı en çok artan maddeler olduğunu belirterek, “Van ilinin de dâhil olduğu TRB2 bölgesinde ise domates 49,89 ile en çok zamlanan ürün iken, onu yüzde 17,62 oranındaki artışla patates takip etti. Patlıcan ise yüzde 45,24’lük bir oranda değer kaybederek nisan ayında TRB2 bölgesinin fiyatı en çok düşen ürünü oldu. Türkiye genelinde de yüzde 47,99 oranında değer kaybeden patlıcan en fazla ucuzlayan ürün oldu” diye konuştu.

Yurt İçi ÜFE’de ise bir önceki aya göre yüzde 0,76’lık bir artış gerçekleştiğini kaydeden Coşğun, “Bir önceki yılın aynı ayına göre ise 16,37 oranında artış oldu. Sektörel bazda aylık olarak elektrik ve gaz sektöründe yüzde 1,04 artış, imalat sanayi sektöründe yüzde 0,80 artış, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 0,82 düşüş ve su sektöründe ise yüzde 0,62 artış meydana geldi. Ana sanayi gruplarında en yüksek aylık artış yüzde 0,91’lik oranla dayanıksız tüketim mallarında, en yüksek yıllık artış ise yüzde 22,12’lik oranla yine ara mallarında gerçekleşti” şeklinde konuştu. 

Vodafone Türkiye, 5G teknolojisi çoklu anteni Euroleauge Final Four’a taşıyacak

Gelecekte 5G teknolojilerinin de temel özelliklerinden biri olacak Massive MIMO (Çoklu Anten) teknolojisini Türkiye’de ilk kez mevcut 4.5G şebekesini kullanarak laboratuvar ortamında test eden Vodafone, bu teknolojiyi 19-21 Mayıs tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek Euroleague Basketbol Dörtlü Final (Final Four) maçlarında ilk defa canlı şebekede kullanacağını duyurdu. Yapılan açıklamada, Fenerbahçe Ülker’in de ülkemizi temsil edeceği finallerde beklenen yüksek data ihtiyacını karşılaması beklenen bu teknoloji sayesinde 5G teknolojilerinin hayata geçirilmesi için de önemli bir adım atılmış olacak.

İstanbul Tuzla’da bulunan laboratuvar ortamında sahip olduğu 2.6 GHz TDD bandında 10 MHz’lik spektrumu kullanan Vodafone, Türkiye’deki ilk 2.6 GHz TDD Massive MIMO teknolojisini uyguladı. Gerçekleştirilen testler sonucunda 2600 MHZ TDD bandında yoğun ortamda kullanıcı başına düşen kapasitenin Massive MIMO teknolojisi ile en az 6 kat arttığı görüldü. Bu sayede kullanıcı sayısının çok olduğu yerlerde uyumlu terminallerinin kullanılması durumunda kapasite ve performansın en az 6 kat fazla olması bekleniyor. Teknoloji Şehri İstanbul (TechCity İstanbul) projesi kapsamında Huawei aktif anten sistemleri kullanılarak gerçekleştirilen bu test ile Çoklu Anten teknolojisinin kapasiteye ve performansa olan etkisinin 5G’ye giden yoldaki önemi bir kez daha gösterilmiş oldu.

Altı kat daha fazla spektrum verimliliği

MIMO, mevcut spektrumu aynen kullanarak kapasite artırmayı sağlayan bir teknoloji olarak öne çıkıyor. 4.5G şebekelerinde mevcut 2×2 MIMO teknolojileri yakın zamanda 4×4 MIMO teknolojisine yer bırakacak. Ancak bu artışın 5G için yeterli olması beklenmiyor. Massive MIMO ise 64×64 ve 128×128 MIMO teknolojisi ile 5G için tasarlanan geniş ölçekli ve çok antenli bir teknoloji olarak dikkat çekiyor. Massive MIMO, antenin müşterilerin yüksek kapasitesine ihtiyaç duyduğu alanları doğrudan kapsayacak şekilde “tam üç boyutlu kapsama oluşturma” yeteneğine sahip. Bu sayede geleneksel 4.5G anten teknolojilerine kıyasla yüksek hız ve altı kat daha fazla spektrum verimliliği elde ederek kalabalık alanlar, ana ulaşım istasyonları, stadyumlar, alışveriş merkezleri ve gökdelenler gibi veri trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde kapasite ve performans ihtiyacı karşılanabilecek.

Mallik Rao: “Basketbolseverleri 5G’nin öncü teknolojilerinden Massive MIMO ile buluşturacağız”

Türkiye’nin ve dünyanın en geniş 4.5G ağına sahip olan Vodafone’nun 5G teknolojisine giden yolda global uzmanlığını Türkiye’ye taşımaya devam ettiğini vurgulayan Vodafone Türkiye Teknolojiden Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Mallik Rao, “Vodafone olarak abonelerimize en iyi hizmeti verebilmek için bir yandan 4.5G şebekemizi geliştirirken diğer taraftan da çok daha yüksek hız ve kapasiteyle veri transferi imkânı sunacak 5G teknolojisi için hazırlıklarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda 5G için çok önemli olan Çoklu Anten teknolojisini şebekemizde başarılı bir şekilde test ettik. Özellikle şehir merkezleri, tren istasyonları, ticaret bölgeleri ve stadyumlar gibi veri trafiğinin yoğun olduğu alanlarda fayda sağlayacak Massive MIMO teknolojisini Fenerbahçe Ülker’in de mücadele edeceği Euroleague Final Four sırasında basketbolseverler ile buluşturmaktan da ayrıca mutluluk duyuyoruz. Türkiye’nin 5G vizyonu doğrultusunda bir yandan mevcut 4.5G şebekemizi geliştirirken diğer yandan da 5G yolunda yeni teknolojileri test etmeye ve abonelerimizle buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.
 

Diyarbakır’da ihracat arttı, ithalat azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Diyarbakır Bölge Müdürlüğünden alınan verilere göre, Diyarbakır’da mart ayında, geçen yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 45 oranında artarak 19 milyon 940 bin dolara yükseldi. Ocak-mart döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 oranında artarak 40 milyon 537 bin dolara yükseldi. Diyarbakır’da ihracat ocak ayında 9 milyon 646 bin, şubat ayında 11 milyon 951 bin, mart ayında ise 18 milyon 940 bin dolar olarak gerçekleşti. Diyarbakır’da mart ayında geçtiğimiz yıl 5 milyon 997 bin dolar ithalat gerçekleşirken, bu yıl yüzde 26 oranında azalarak 4 milyon 457 bin dolara geriledi. Ocak-mart döneminde ithalat yüzde 23 oranında azalarak 11 milyon 941 bin dolara geriledi. Diyarbakır’da ithalat ocak ayında 3 milyon 753 bin, şubat ayında 3 milyon 731 bin, mart ayında ise 4 milyon 457 bin dolar olarak gerçekleşti. 

Servan Alacabey

Emin Üstün: “Kentsel dönüşüm yaşam kalitesini arttıracaktır”

Konutun, sadece barınmayı değil diğer önemli kavramları da içinde bulundurduğu bir kavram olduğunu söyleyen Emin Üstün, “Önemli olan, insanların beslenme, giyinme gibi temel ihtiyaçlarından biri olan barınma ihtiyacını güvenli ve sağlıklı şekilde karşılamak. Konut, tekil kişiler veya aile için barınak olmanın yanında toplum için sosyal, ekonomik ve fiziksel içeriği olan bir kavramdır. Ülkemizdeki konut özelliklerine baktığımızda, tarih içinde doğa koşullarına, toplumun gelenek ve göreneklerine, siyasal yapının özelliklerine, üretim ilişkileri ve biçimine, nüfus yapısı ve özelliklerine, kentleşme tipine ve ekonomiye bağlı olarak zamanla değişiklik göstermiştir” diye konuştu.

“Toplumsal sistemin en temel sorunlarından biri olan konut yani barınma sorununa biz de katkıda bulunmak için elbirliği sistemimizi geliştirdik” diyen Emin Üstün, “İnsanların barınma ihtiyacını karşılamalarında yardımcı olabilmek için bugüne kadar 40 bin aileye çözüm sunduk. İnsanlarımızın barınma sorunu sadece onları değil, merkezi yönetim, yerel yönetim ve özel sektörü de ilgilendirmektedir. Buna bağlı olarak da son yıllara baktığımızda bugün ki hükümetimizin de desteğiyle bu sorun daha hızlı çözümler bulmaya başlamıştır. Devletimizin desteğiyle sektör her zamankinden daha dinamik ve üretken olmuştur. Bunun en büyük göstergesi de son yıllarda artan konut satışları. Bizim tarafımızdan bakacak olursak elbirliği sistemimizle 2016 yılında 8 bin konut teslimatı yaptık. 2017 yılında bu rakamında üzerine çıkmayı hedefliyoruz. Sadece biz değil bütün sektör hedeflerini daha yukarılara çıkartmak için öncelikle insanlarımızın sosyal ve kentsel yaşam kalitesini arttıracak projeleri hayata geçirmek zorundayız. Bunun içinde en büyük olanaklardan birisi kentsel dönüşüm. Kentsel dönüşüm sayesinde insanlarımızın yaşam standartlarını ve kalitesini yükselterek toplumun her kesimi arasındaki makas farkını daraltıp, daha adil ve eşit bir şekilde yaşamalarını sağlayabiliriz. Bu açıdan kentsel dönüşüm hem bizler hem de vatandaşlarımız için bir fırsat olmuştur” dedi.

“Kentsel dönüşümle deprem riski de azalıyor”

Kentsel dönüşümle birlikte deprem açısından riskli bölgelerde depreme dayanıksız yapıların daha sağlam olacağına da değinen Üstün, “Genel bir açıdan bakacak olursak; özellikle kent merkezlerinde değerli araziler, yol üstündeki araziler, ticari çevrelerde bulunanlar ve manzaraya hakim yerlerde bulunan ve parsellerin dönüşümü daha hızlı olurken; konumu erişimi, fonksiyon ve coğrafi açıdan diğerlerine göre daha elverişsiz olan ada ve parsellerin dönüşümü ise zaman alıyordu. Devletimizin desteğiyle bu tip parseller bütün bir hale getirilerek, kentsel dönüşümle eşit bir konuma gelmesi de sağlanmış oldu. Aynı zamanda kentsel dönüşüme giren yerlerdeki yapıların depreme karşı riskli olması da ortadan kalkmış ve vatandaşlarımızın daha sağlam ve depreme karşı dayanıklı yapılarda oturmaları sağlanmış olmaktadır. Sadece deprem riski değil aynı zamanda sosyal yaşam alanları ve alt yapılarda yenilenerek, ulaşım sorunu da çözümlenmiş oluyor. Böylece insanlarımızın daha huzurlu, konforlu, güvenli ve sorunsuz bir hayat sürdürmeleri sağlanmış oluyor” şeklinde konuştu.

 

 

Finansal İstikrar Komitesi kur riskini değerlendirdi

Hazine Müsteşarlığından yapılan açıklamada, Finansal İstikrar Komitesi’nin 31. toplantısının, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek başkanlığında 2 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştirildiği bildirildi. Toplantıda, son dönemde küresel ve yerel ölçekte yaşanan gelişmelerin ülkemiz finansal piyasalarına etkileri ile önümüzdeki döneme ilişkin görünüm ayrıntılı olarak değerlendirildi.

Ayrıca, reel sektör firmalarının kur riskinin daha etkin takibi ve yönetilmesine ilişkin çalışmalarda gelinen aşama değerlendirildiği, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinin uluslararası standartlara uyumu kapsamında yürütülen çalışmalar ele alındığı kaydedildi.

Abu Dhabi’nin ambulansları Türkiye’den

Birleşik Arap Emirlikleri, ambulans alımlarında Türk ambulans üreticisi EMS A.Ş’nin ürettiği ambulansları tercih etti. Üretimi gerçekleştirilen ambulansların 34 tanesi geçtiğimiz günlerde teslim edildi.

EMS Mobil Sistemler A.Ş’nin Genel Müdürü Mevlüt Şahin konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Üretimini gerçekleştirdiğimiz ambulansların dünyanın birçok yerinde hayat kurtarıyor olması hem ülkemiz hem şirketimiz adına büyük bir gurur vesilesidir. Firmamız 1998 yılından bu yana ambulans ve ambulans malzemeleri üretiyor. EN 1789 +A2 standardına uygun ürettiğimiz ambulanslar dünyanın bir çok ülkesinde tercih ediliyor. Ar-Ge ve üretim ekibimizin ortak çalışması sonucu üretilen yeni nesil ambulans modellerinde geliştirilmiş iç dolap led aydınlatmaları, sağ sol yan üst dolapları, kabin içi aktif görüntü kamera tespiti ve acil durum anlık sinyal gönderme sistemi gibi bir çok yeni teknolojik özellik yer almakta. Seha Ambulans yetkililerine ambulans alımı konusunda ülkemizde ve firmamız tarafından üretilen ambulansları tercih ettikleri için teşekkür ediyor hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

SEHA Ambulans yetkilileri de EMS A.Ş fabrikasını gezdikten sonra yaptıkları açıklamada, ambulans tercihi konusunda bir Türk firması olan EMS A.Ş’yi tercih etmekten çok memnun olduklarını ve yeni ambulansların ülkeleri için hayırlı olmasını dilediklerini bildirdiler. Abu Dhabi’ ye gönderilen ambulansların önümüzdeki günlerde hizmet vermeye başlayacağı kaydedildi.
 

‘Tapu harçlarındaki indirim ile beyan edilen değerler yükselecektir’

Geçen ay yapılan düzenleme ile tapu dairesinde satış işlemi sırasında beyan edilen değer üzerinden ‘binde 20’ nispetinde alınan tapu harcı, ‘binde 15’ olarak yeninden belirlendi. İndirim 30 Eylül 2017’ye kadar geçerli. Tapu harcı indiriminin gerçek beyan için bir fırsat olduğunu dile getiren Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “Tapu dairesine işlem yapılacağı zaman beyan edilen değer konusunda sözleşme serbestisi var. Yani satış bedelinin tespiti taraflara ait. Tapu dairelerinin de bu hususa herhangi bir müdahale yetkisi bulunmuyor. Tapu harcı, Harçlar Kanununun 63/2’nci maddesi gereği, emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, beyan edilen devir ve iktisap bedeli üzerinden hesaplanıyor. Lakin uygulamada beyan edilen bedeller gerçek değerden çok daha az. Bu durum ilerde taraflara ceza olarak dönüyor.Tapu harçlarının yüksek olması nedeni ile beyan edilen değerlerin düşük kaldığını, bu indirim ile beyanların yükselecektir” dedi.

“Eksik beyanda bulunana yüzde 25 oranında vergi ziyaı cezası var”

Eksik beyanda bulunana yüzde 25 oranında vergi ziyaı cezası olduğunun altını çizen Özelmacıklı, “Alıcı ve satıcı tarafından gerçek bedelinden daha düşük bir bedel beyan edildiğinin idarece tespit edilmesi halinde, aradaki farka isabet eden harç yüzde 25 oranında vergi ziyaı cezası ile birlikte tahsil edilecektir. Bu ceza alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı cezalı olarak tahsil edilir” diye konuştu.

Gayrimenkulün banka kredisiyle alınması durumunda da, tapu harcının gerçek devir bedeli üzerinden ödenmesi gerektiğini belirten Özelmacıklı, “Devir bedelinin bir kısmının banka kredisiyle bir kısmının ise nakit ya da banka havalesi ile ödenmesi halinde, bu şekilde ödenen tüm miktarların toplanması ve bu toplam üzerinden harç ödenmesi gerekir. Bunun tespiti halinde geçmişe yönelik vergi ziyaı cezası çıkabilir” ifadelerini kullandı.

İndirimin kalıcı hale gelmesi ve değer haritası oluşturulması gerektiğini aktaran Özelmacıklı “Gayrimenkul sektörüne tapu harcında yapılan düzenleme 30 Eylül’den sonra da uzatılmalı, hatta toplamda yüzde 3 yerine yüzde 2’ye indirilmeli. Harcın az olması beyanların düzelmesini sağlayacaktır. Bu da gayrimenkul satışlarındaki değerlerin gerçek değer üzerinden gösterilmesini sağlar. Önümüzdeki dönemde de bu Türkiye genelinde bir değer haritasına dönüşebilir” açıklamalarında bulundu. 

Çeyrek altın ne kadar? | 3 Mayıs 2017 altın fiyatları

İstanbul Kapalıçarşı’da 141,80 liradan alınan 24 Ayar Külçe Altının gramı 142 liradan, 934 liradan alınan Cumhuriyet Ata Lira 950 liradan, 129 liradan alınan 22 Ayar Bileziğin gramı 133 liradan, 913 liradan alınan Lira (Tam) Ziynet 932 liradan, 456 liradan alınan Yarım Ziynet 466 liradan, 228 liradan alınan Çeyrek Ziynet 233 liradan satıldı.