Anaç balıklarla denizlerde balık sıkıntısı kalmayacak

Anaç balıklarla denizlerde balık sıkıntısı kalmayacak

Mersinli balıkçılar, balık havuzlarında anaç balık yetiştirerek av yasağının başladığı dönemde bu balıkları denize bırakmak istiyor.

Balıkçılar Derneği Başkanı Ömer Faruk Polat, “Bizim denizlerimizdeki asıl sıkıntı anaçlar yetişmiyor. Biz anaçları yetiştirip, tam sezon kapalı, avlanma yasağı olduğu zaman bunları denize salacağız. Bir balık bıraktığımız zaman denize 120 bin balık bırakmış olacağız” dedi.
Mersinli balıkçılar, önemli bir projeyi hayata geçirmek istiyor. Balık çiftliklerinde, havuzlarında anaç balık yetiştirip, avlanma yasağının başladığı dönemde bunları denize bırakmak isteyen balıkçılar, bu yolla denizlerdeki balık sıkıntısını ortadan kaldırmak istiyor. Konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Mersin Balıkçılar Derneği Başkanı Ömer Faruk Polat, havaların ısınmasıyla balıklarda artış olduğunu söyledi. Şu anda her türlü balığın çıktığını vurgulayan Polat, “Lagos, çubra, levrek, sardalye, barbunya her türlü balık çıkıyor. İlk önce sağlık sonra balık diyoruz. Bizim derneğimizin bir projesi var. Biz balıklarımızı karada, havuzlarda, çiftliklerde yetiştirip, bunları denize bırakmayı düşünüyoruz. Eğer Allah kısmet ederse, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızla bu görüşmeleri sağlayacağız. Nerede bir deniz varsa çiftliklerde yetiştirdiğimiz yaklaşık 20 çeşit balığı denize bırakacağız. 4 ay yasak olduğu zaman Mersin değil Türkiye’de deniz olan her yere bu anaçları bırakacağız. Çünkü bir balık bıraktığınız zaman 120-130 bin balık bırakıyorsunuz. Yani bir balığa karşılık 120-130 bin balık bırakacağız. Bu çalışmayı hep birlikte yapalım” diye konuştu.

“BİR ANAÇ BALIK 120 BİN BALIK DEMEK”
Denizlerde anaç balıkların yetişmediğinin altını çizen Polat, “En büyük sıkıntı bu. Biz anaçları havuzlarda yetiştirip, tam sezon kapalı, avlanma yasağı olduğu zaman bunları denize salacağız. Bakanlığımız bu konuda duyarlı olsunlar. Bu teklifi biz onlara sunacağız. Anaç dediğimiz üretim yapacak balıklarımızı yetiştireceğiz, sağlıklı şekilde denize bırakacağız. Bir balık bıraktığımız zaman denize 120 bin adet balık bırakmış olacağız. Biz eğer karada yetiştirdiğimiz anacı denize bırakırsak, bir balık bırakmayacağız. Biz eğer 1 milyon adet balık bıraksak denize milyonlarca balık denizlerimizde olmuş olacak. Balık fiyatlarımız biraz yüksek. Biz ne kadar da düşürsek de milletin bütçesine göre pahalı balık. Bugün 3 tarafımızı deniz ancak istenen sonuç yok. Norveç bizim 10’da birimiz değil bize balık satıyor. Çünkü adamlar sistemli çalışmış. Deniz diyor ki ben senden elektrik istemiyorum, su istemiyorum, bekçi istemiyorum sadece beni rahat bırak ben sana istedin kadar vereyim. Lütfen bunlara duyarlı olalım. Bu ülke hepimizin ülkesi” şeklinde konuştu.

“ANAÇLARI YETİŞTİRELİM VE BALIK SIKINTISINI ORTADAN KALDIRALIM”
Fiyatlarla ilgili de bilgi veren Polat, “Çupra, levrek 10 ile 15 lira arasında, barbun 12 ile 28 lira arasında, sardalye 4 lira, gümüş 10-15 arası, mercan 8 ile 12 arası değişiyor. Şu anda avlanma sezonu devam ediyor. Daha 2 ay sıkıntı yok. Ondan sonra uluslararası dediğimiz bir bölgede avlanma sürecek. Yani sezon kapansa da taze balık olacak. Şu anda sağlık açısından gerçekten ellenmemiş olan bir balığımız var. Allah’a şükür denizlerimiz de kurumamış. Tabi sıkıntımız balıkların az olması. Anaçlar yetişmediği için dışarıdan takviye yapılıyor. Çiftliklerde çupralar, levrekleri yetiştiriyor. Aslında bunlara hiç gerek yok. Bu yapacağımız proje ile bu sıkıntı çözülebilir. Şu anda çiftliklerdeki balıklarımız olmasa kimse balık yiyemeyecek. O zaman balığın fiyatı bugün 5 TL, 10 lira ise çiftlikler olmasa bu 100 lira olacak. Biz diyoruz ki gelin hep birlikte bu projemizi gerçekleştirelim. Biz anaçları yetiştirelim ve balık sıkıntısını ortadan kaldıralım” diye konuştu.

Kahramanmaraş’ta otomobil takla attı: 1 ölü, 4 yaralı

Kahramanmaraş’ta otomobil takla attı: 1 ölü, 4 yaralı

Kahramanmaraş’ta otomobilin takla atması sonucu meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.

Kaza, Elbistan-Göksun karayolunda meydana geldi. Göksun’dan Elbistan ilçesine seyir halinde olan Alaattin Ş. (66) idaresindeki 46 U 1132 plakalı otomobil, sol şeritte seyir halindeyken sol tarafta bulunan yön levhasına çarptı. Çarpmanın etkisiyle direksiyon hakimiyetini kaybeden sürücü önce refüje, daha sonra takla atıp yolun sağında bulunan boş araziye yuvarlandı. Kaza sonrası otomobilde bulunan sürücü Alaattin Ş. ile Mehmet T. (70), Nezihe. (70), Büşra F. T. (25) ve Tülay T. (54) yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine gelen sağlık ekipleri yaralıları hastaneye kaldırırken, yaralılardan Nezihe T. kaldırıldığı hastanede tüm müdahaleye rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

Çekmeköy’de yüzlerce modifiyeli araç havadan görüntülendi

Çekmeköy’de yüzlerce modifiyeli araç havadan görüntülendi

Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen 200’ün üzerinde modifiyeli araç, Çekmeköy’de buluştu. Ömerli’de açık alanda düzenlenen etkinlikte modifiyeli araçlar renk, motor gücü ve ses sistemleri başta olmak üzere çeşitli özellikleriyle renkli görüntüler oluşturdu. Yüzlerce modifiyeli araç drone ile havadan görüntülendi.

Modifiye araç tutkunları, Çekmeköy’de düzenlenen ‘İlker Togral Tuning Day’ etkinliğinde bir araya geldi. Ömerli Mahallesi’ndeki açık alanda gerçekleştirilen etkinlikte Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen 200’ün üzerinde araç görücüye çıktı. Çekmeköy Belediyesi, Car Life Turkey ve Cigerci ABE işbirliğinde gerçekleştirilen etkinlikte gövde kaplamaları, ses sistemleri ve motor güçlendirmeleriyle birbirinden renkli görüntüler ortaya çıkaran modifiyeli araçlar, gün boyu meraklılarının beğenisine sunuldu.

Organizasyonu düzenleyen ve 12 yıldır modifiyeli araç organizasyonları yapan İlger Togral, “Bu seneki organizasyonu Çekmeköy’de festival tadında gerçekleştirdik. Yaklaşık 230 aracımız geldi. Hepsi birbirinden güzel, birbirinden görsel araçlar. Herkes çok eğlendi, ziyaretçilerimiz çok memnun kaldı. Hepimiz çok mutluyuz ve gururluyuz ilçemizde böyle bir organizasyon yaptığımız için. Çekmeköy Belediyemize çok teşekkür ediyorum. Katılım sağlayan herkese, ziyaretçilerimize çok teşekkür ederim” dedi. Etkinliğe modifiye araçlarıyla katılan araç sahiplerinin kendi özverileriyle bu işe emek verdiklerini kaydeden Togral, “Buradaki arkadaşlarımızın kendi aylıklarıyla, maaşlarıyla, alın terleriyle yapmış oldukları otomobiller bunlar. Ayrıca otobanda illegal hareketler yapan, lastik yakan, makasa girenler değil bunlar. Gerçek modifiye işini yapanlar buradaki kişiler. O insanlarla da alakaları yok. Onların da bizimle alakası yok. Biz buyuz” diye konuştu.

Etkinlik alanındaki modifiyeli araç sahiplerinden bazıları ise modifiye tutkusunun kendileri için önemini İHA mikrofonuna anlatmaya çalıştı. 18 yaşındaki genç modifiye araç sahibi, “Modifiye suç değildir, yaşam tarzıdır” dedi.
Etkinliğin yapıldığı alan ve araçların ortaya çıkardığı renkli anlar ise havadan görüntülendi.

Caner Evyapan

Sivas’ta hayvan yüklü tır devrildi

Sivas’ta hayvan yüklü tır devrildi

Sivas’ın İmranlı ilçesinde hayvan yüklü tırın devrilmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında 1 kişi yaralandı, 2 büyükbaş hayvan telef oldu.

Edinilen bilgilere göre kaza, Sivas- Erzincan yolu İmranlı barajı mevkiinde meydana geldi. A.K. idaresindeki 04 AJ 434 plakalı hayvan yüklü tır, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu devrildi. Kazanın ardından araç sürücüsü hafif şekilde yaralandı. Tırda yüklü olan hayvanlardan, 2 büyükbaş hayvan telef oldu. Araç sürücüsünün sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, kaza ile ilgili inceleme başlatıldı.

Bora Kara
 

Eski eşi tarafından 21 yerinden bıçaklanan kadın: ‘Ceren ölünce ben de sanki onunla beraber öldüm’

Eski eşi tarafından 21 yerinden bıçaklanan kadın: ‘Ceren ölünce ben de sanki onunla beraber öldüm’

Antalya’da, eski eşi tarafından 21 yerinden bıçaklanan Ayşe Seyidoğlu, canice öldürülen 20 yaşındaki balerin Ceren Özdemir’in son görüntülerini izlerken kendisini onun yerine koyduğunu belirterek, “Ceren ölünce ben de sanki onunla beraber öldüm” dedi. Yaşanan olayların toplumu da etkilediğine işaret eden Seyidoğlu, “Torunlarım bıçakları alıyormuş, ‘sen anneanne ol, ben de büyükbaba olayım, Ayşe anneyi bıçaklayalım’ diye oyun oynuyorlarmış. Bu caniler herkese örnek oluyor” ifadelerini kullandı.

Olay, 13 Eylül Cuma günü sabah saat 07.30 sırasında Muratpaşa ilçesi Meydan Kavağı Mahallesi 1597. Sokak üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, Karayolları’nda memur olarak çalışan Ayşe Seyidoğlu (48), işe gitmek için evinin önünde servis beklemeye başladı. Bu sırada 6 ay önce boşandığı eski eşi N.S., arkasından gelip Ayşe Seyidoğlu’nun ağzını tutarak 21 yerinden bıçakladı. Kanlar içerisinde yere yığılan kadın, çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen ambulansla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Burada yoğun bakıma alınan Seyidoğlu, gördüğü tedavinin ardından hayatta kalmayı başarabildi. Olay günü yakalanan eski eş N.S. ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.

“Seven insan 21 yerinden bıçaklar mı?”

12 Ekim Salı günü olayın ilk duruşması ise Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya, tutuklu sanık N.S., müşteki Ayşe Seyidoğlu ve taraf avukatları katıldı. Burada sanık eski eşini hala sevdiğini söyleyince, Ayşe Seyidoğlu eşinin bu sözlerine karşılık, ‘Seven insan 21 yerinden bıçaklar mı’ diyerek tepki göstermişti.

“10 yaşındaki çocuğumun gözleri önünde doğrandım”

Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 10 Aralık Salı günü 2. duruşması görülecek dava öncesinde olayın şokunu üzerinden hala atamadığını dile getiren Ayşe Seyidoğlu, sanığın bir önceki duruşmada sevgi sözlerinin yalan olduğunu ve ona inanmadığını tekrarladı. Seyidoğlu, “Bu sözleri tekrar söylerse asla inanmam. Bu adama kimse inanmasın. Onu salarlarsa tekrar gelecek beni ve çocuklarımı öldürecek. Bizim can güvenliğimiz yok. Savcı ve hakimlerime sesleniyorum; lütfen bu adama inanmasınlar. Tamamen yalancı, oyuncu bir adam. Ömür boyu ceza versinler. Çıkacak diye çok korkuyoruz. Merdivenlerden çıkarken acaba yanında mı, içinde mi diye korku yaşıyoruz. Çocuklarım da korkuyor. Zaten 10 yaşındaki çocuğumun gözleri önünde doğrandım. Geceleri yatamıyoruz, sabahlara kadar ağlıyoruz. Psikolojimiz bozuldu. Ne yapacağımızı şaşırdık” dedi.

“Ceren ölünce ben de sanki onunla beraber öldüm”

Geçtiğimiz hafta Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi öğrencisi 20 yaşındaki balerin Ceren Özdemir’in, bale dersi dönüşü evine girerken saldırıya uğrayıp hayatını kaybettiğine ilişkin haberleri izleyince kendi yaşadığı olayı tekrar yaşadığını anlatan Seyidoğlu, “Katil çocuğu takip ediyordu. Sanki onun yerinde kendim vardım. Ceren’i öldürdü, ben de sanki onunla beraber öldüm. Tekrar yaşadım olayı. Allah kimseye yaşatmasın. Lütfen herkes duyarlı olsun ve bu katilleri dışarı salmasınlar. Bunlara çok büyük bir ceza versinler. Sessiz çığlığımıza ses versinler. Avazımız çıktığı kadar bağırıyoruz, ağlıyoruz ve korkuyoruz. Artık bu katliam dursun. Kadınlarımız, genç kızlarımız ölmesin” diye konuştu.

“Elime bıçak alınca titriyorum”

Yaklaşık 3 aydır mutfağa girince tedirginlik yaşadığını dile getiren Seyidoğlu, “Bıçakları görünce hemen o acıyı hissediyorum. Elime aldığım zaman titriyorum. Bıçak beni çok korkutuyor” ifadelerini kullandı.

“Torunlarım, ‘Ayşe anneyi bıçaklayalım’ diye oyun oynuyorlarmış”

Ankara’da yaşayan 2 torununun yaşadığı olayı duyduğunu ve psikolojilerinin etkilendiğini söyleyen Seyidoğlu, “Çocuklar bıçakları alıyormuş, ‘sen anneanne ol, ben de büyükbaba olayım, Ayşe anneyi bıçaklayalım’ diye oyun oynuyorlarmış. Bu caniler herkese örnek oluyor. Lütfen bunlara fırsat vermeyelim” şeklinde konuştu.

Suat Metin – Huriye Ferah Vanlı
 

Kış aylarında cilt sağlığına dikkat

Kış aylarında cilt sağlığına dikkat

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Didem Mullaaziz, kış aylarının gelişi ve havanın soğumasıyla kişilerdeki mevcut deri hastalıklarında artış yaşanmasının yanında, soğuk havanın en önemli etkilerinden biri olan terleme ve deride buharlaşma azalmasının neden olduğu cilt kuruluğuna bağlı olarak, deride pul pul dökülme gibi şikayetlerin gözlenebileceğini belirtti.

Sağlıklı bir cilt için önerilerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Didem Mullaaziz açıklamalarında, cilt tipine ve kullanıldığını alana uygun nemlendirici ürün tercihinden, beslenme önerilerine kadar birçok konuya değindi.
Kış aylarında özellikle deri kuruluğunun arttığını ve başta atopik (allerjiye yatkın) kişiler olmak üzere hemen herkeste dıştan görülebilecek şekilde deride kuruluk ve çatlakların oluştuğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Didem Mullaaziz, soğuk hava, rüzgâr, ani ısı farklılıkları, su ve temizleyici ürün temaslarının oluşmasıyla, özellikle yüz ve el alanlarının hasara uğradığını kaydetti.

Yrd. Doç. Dr. Didem Mullaaziz; “Her bölge için ayrı ürünler tercih edilmelidir”

Atopik dermatit olarak tanımlanan allerjik zemindeki ekzema hastalarının şikayetlerinin, kışın artış gösterdiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Didem Mullaaziz, ayrıca kontakt dermatit olarak tanımlanan temas ilişkili ekzema görülme riskinin de kış aylarında arttığını belirtti.

Özellikle bu deri hastalıklarına sahip kişilerin nemlendirici kullanımına daha fazla özen göstermeleri gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Didem Mullaaziz, dermatolog tarafından önerilen bir nemlendirici ürünün, düzenli olarak, günde en az bir kez ve emilimin daha iyi olması nedeni ile özellikle banyo sonrası kullanılması gerektiğini söyledi.

İyi bir nemlendirici ürünün kişinin cilt yapısına uygun olması, cilt üzerinde yağlı ve yapışkan bir his bırakmaması, kolay emilmesi, renksiz ve kokusuz olması gerektiğini kaydeden Mullaaziz şöyle devam etti; “Yüz, el, ayak ve vücut için kullanılacak nemlendirici ürünlerin farklı özellikler taşıması gerekmektedir. Bu nedenle her bölge için ayrı ürünler tercih edilmelidir. Nemlendirici ürünler su veya yağ bazlı olmalı, kullanılacak alana ve derideki rahatsızlığın türüne göre krem, losyon, merhem veya yağ niteliğinde olabileceği bilinmelidir” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Didem Mullaaziz; “Banyoda ılık suyu tercih edin”

Deri kuruluğuna ve korunmaya karşı, banyo suyunun ılık olmasının önemli olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Didem Mullaaziz, sıcak su ile yapılan banyo sırasında hem saçlı deri hem de vücuttaki kuruluğun arttığını, deride kepeklenme ve kuruluğa bağlı kaşıntıların oluştuğunu belirtti.

Yrd. Doç. Dr. Didem Mullaaziz şöyle devam etti: “Duş sırasında deriyi kurutmayan özellikteki bir yıkama ürünü tercih edilmeli, yumuşak bir sünger kullanılmalıdır. Banyo sonrası yumuşak dokulu bir havlu ile kurulandıktan sonra, nemlendirici ürün kullanılıp kıyafetler giyilmelidir. Temizleyici ürün seçimi de hem mevsimsel hem de derinin ihtiyacına göre değişiklik gösterebilmektedir.

“Dengeli beslenme, yeterli su tüketimi ve sporun yanında stres, sigara ve alkolden uzak yaşam tarzı, cilt sağlığının korunmasında önem taşıyan fakötrler”

Derimize dıştan gösterdiğimiz özeni içten de göstermenin önemini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Didem Mullaaziz, en temel olan günlük su tüketimine, zamanında üretilen sebze ve meyveler ile beslenmeye, bunlara ek olarak cilt dostu olarak da bilinen omega 3 yağ asitlerinden zengin balık, ceviz, keten tohumu, avokado gibi gıdaların uygun miktarlarda ve sık sık tüketilmesine dikkat çekti. Dengeli beslenmede, vitamin ve protein kullanımının önemine de değinen Yrd. Doç. Dr. Didem Mullaaziz, dengeli ve düzenli beslenmenin yanında spor, dengeli ve düzenli uyku, stres, sigara ve alkolden uzak yaşamın, cilt sağlığı için önem taşıyan faktörler olduğunu kaydetti.
Cilt sağlığının korunmasında önemli bir faktör olan güneş koruyucu ürün kullanımına da değinen Mullaaziz, özellikle yaz aylarında önemsenen güneş koruyucu ürün kullanımının, kış mevsiminde güneş maruziyeti durumunda da ihmal edilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Mullaaziz; “Her tür lekenin tedavisi için kış ayları en ideal dönemdir”

Kimyasal peeling tedavilerinin bazen var olan bir rahatsızlığın tedavisinde kullanıldığını, bazen de sadece antiaging amaçlı olarak tercih edildiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Didem Mullaaziz, akne hastalarında gözeneklerin daraltılması, yağ dengesinin sağlanması, sivilcelerin tedavisi veya bazen akneye sekonder gelişen iz ve lekelerin tedavisi amaçlı kullanılabildiğini söyleyerek şöyle devam etti; “Leke tedavisinde ise hem leke açıcı özelliği hem de evde kullanılan tedavi edici ürünlerin etkinliğini artırması nedeni ile tercih edilir. Aslında kimyasal peeling yöntemleri, hiçbir dermatolojik problemi olmayan kişilerde de derideki matlığın giderilmesi, ölü dokunun arındırılması, ince çizgilerin belirginliğinin azaltılması ve cildin nem dengesinin sağlanması amacı ile hemen her kişinin yılda en az 1 veya 2 seans yaptırması gereken bir işlemdir” dedi.

Pençe -3 harekatında 2 terörist etkisiz hale getirildi

Pençe -3 harekatında 2 terörist etkisiz hale getirildi

Milli Savunma Bakanlığı Pençe-3 Harekatında 2 PKK’ lı teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

Milli Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Başarıyla devam eden Pençe-3 Harekâtı kapsamında Haftanin bölgesine icra edilen hava harekâtıyla bölücü terör örgütü mensubu 2 PKK’lı terörist daha etkisiz hale getirildi.”

Mehmet Kalay

İşte Samsung’un yeni tabletleri

İşte Samsung’un yeni tabletleri

Samsung yeni 7 inçlik tabletlerini piyasaya sürmeye hazırlanıyor.

Teknoloji devi Samsung, Galaxy Tab E diğeri de Galaxy Tab A adıyla yeni tabletlerini satışa sunmaya hazırlanıyor.Galaxy Tab E’nin 7 inç’lik 1280×800 çözünürlüğünde dokunmatik ekran, 1.3 GHz’lik işlemci, 1.5 GB RAM ve 8 GB dahili depolama alanının olması bekleniyor. Galaxy Tab A’nın ise teknik özellikleri daha belirtilmemiş.

İLGİLİ HABER

İşte Samsung Galaxy S7 ve Galaxy S7 Edge

İLGİLİ HABER

Samsung Galaxy Note 5’e Android 6.0.1 Marshmallow güncellemesi

İLGİLİ HABER

Apple, Samsung’a yine fark attı!

İLGİLİ HABER

Samsung’un yeni tableti internete sızdı!

Yakup Yavru’ya ‘Emek Ödülü’ verilecekti

Yakup Yavru’ya ‘Emek Ödülü’ verilecekti

Adana Film Festivali Direktörü İsmail Dikilitaş, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden ünlü oyuncu Yakup Yavru’nun 25. Yıl Emek Ödülü’nü almak için Adana’ya geldiğini belirterek, “Maalesef veremedik ödülünü. Kısmet onun cenazesini düzenlemekmiş” dedi.

Dikilitaş, hastane önünde yaptığı açıklamada, olayın sabaha karşı 05.00 sıralarında gerçekleştiğini belirterek, “Yavru, uzun zamandır bir araya gelemediği arkadaşlarıyla sohbet ederken birdenbire kalp krizi geçirmiş. O anda anlayamamışlar. Daha sonra fark edilmiş ve oteldeki acil sağlık ekibi müdahale etmiş. Müdahaleden sonra da en yakın hastaneye ulaştırılmış. Hastanede de yoğun çabalar gerçekleştirilmiş, maalesef kurtarılamamış” dedi.

İLGİLİ HABERÜnlü Oyuncu Yakup Yavru hayatını kaybetti | Yakup Yavru kimdir?

“KISMET ONUN CENAZESİNİ DÜZENLEMEKMİŞ”

Yavru’nun çok değerli bir sanatçı olduğunu ve festival kapsamında Emek Ödülü alacak sanatçılardan biri olduğunu belirten Dikilitaş, “Kendisi Türk sinemasının isimsiz kahramanlarındandı. Hem bugün 25’inci yıl Emek Ödülü’nü almak için Adana’daydı. Maalesef veremedik ödülünü. Kısmet onun cenazesini düzenlemekmiş. Bir sanat ortamında böyle bir ölüm gerçekleşti, tek avuntumuz budur” diye konuştu.

Dikilitaş, Yakup Yavru için 11.00’de Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda bir tören düzenleyeceklerini belirterek, “Düzenleyeceğimiz törenin ardından cenazesini memleketi Amasya’ya göndereceğiz. Bugün 25’inci Yıl Gala Gecemiz ve ardından Ziynet Sali konserimiz vardı. Bu programları iptal ettik. Emek Ödülleri’ni yarın özel bir anma ile vereceğiz. Sonrasında normal programlarımız devam edecek” ifadelerini kullandı.

Çocuklar artık hastaneden korkmuyor

Çocuklar artık hastaneden korkmuyor

Adıyaman’ın Kahta Devlet Hastanesinin Çocuk Hastalıkları Servisi, hastaneye gelen çocuklara moral olması amacıyla çizgi film kahramanları ile boyandı.

Çocuk Hastalıkları Servisine gelen hastaların psikolojik ve ruhsal açıdan kendilerini iyi hissetmesi için Kahta Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Abdulkadir Dost’un talimatıyla boyama çalışması yapıldı. Otelcilik Hizmetleri Sorumlusu Fatma Uysal tarafından yürütülen çalışmada Resim Öğretmeni Derviş Karabulut ve ekibi tarafından servisin koridor duvarları ve hasta odaları çizgi film karakterleri ve çocukların hayal dünyasına hitap eden figürlerle boyandı.

Hasta yakınları ve çocuklar çizgi film karakterlerinin çizilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirirken, Otelcilik Hizmetleri Sorumlusu Fatma Uysal, farkındalık oluşturmak istediklerini söyledi.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Kahta Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Abdulkadir Dost, “Biz Sağlık Bakanlığımızın Sağlıkta Dönüşümün ikinci fazında bize gösterdiği hedefler doğrultusunda hastanemizde hastalarımızın memnuniyetini arttırmak amacıyla otelcilik hizmet anlayışımızı sürekli üst seviyeye çıkartmayı hedeflemiştik. Bu bağlamda çocuk servisimizde çocuklarımızın hoşlanacağı rengarenk bir servis oluşturmak istedik. Yaklaşık bir hafta önce başlatmış olduğumuz resimlendirme çalışması ile servisimiz renklendi. Çocuklarımızın sevdiği çizgi film karakterlerinin hasta odası duvarlarına ve koridorlara çizilmesiyle, hastanemizde tedavi olmak için yatan çocuklarımızın ağrı ve acılarının bir nebze bile olsa, en aza indirilmesini hedefledik. Resimlendirme çalışmalarına hastane çalışanlarımızın da katılması ile etkinlik daha renkli hale geldi. Çocuk hastalarımız ve ailelerinden çok olumlu tepkiler alıyoruz. Görüyorum ki çocuklarımız taburcu olduktan sonra anneleriyle fotoğraf çekiniyor. Bu da bizleri çok mutlu etti. Bu projede çalışan emeği geçen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” ifadeleri kullandı.

Hüseyin Türkoğlu