Burcunuza göre gerçek aşkı nerede bulacaksınız?

Bazen hayatının tek ve gerçek aşkını bulmak imkansız bir çile gibi görünebilir, ama gerçekten öyle mi? Filmler, kitaplar ve gerçek hayat ilişkileri, kaderde gerçekleşen, komik ve beklenmedik buluşmalar hakkında hikayeler anlatıyor. Kaderin kendisi bu çiftler için özel bir şey planlamış gibi görünüyor, yani sizi de bekleyen bazı sürprizler var! Öyleyse neden bazı ipuçları için yıldızları takip etmiyorsunuz?

ABONE OL

Boğa

Boğa kadınları, önceden bildikleri ev çevrelerinde ya da güvenli hissettiği yerlerde aşkı bulmaya meyillidir. Bu neden ile bir boğa kadınıysanız; günlük hayatınızdan çok uzaklaşmadan gerçek aşkı yakalamanız mümkün. Gelecekteki partneriniz muhtemelen en sevdiğiniz kafede kahve içerken karışınıza çıkacak.

İkizler

İkizler kadınları zeki ve ne kadar yetenekli olduklarını gösterme fırsatına sahip olduklarında kendilerini daha iyi hissederler. Bu, büyük bir bilgi ve harika fikirlerin kaynağı olduğunuz anlamına gelir, ancak aynı zamanda yeni bir şey öğrenirken bunları paylaşabileceğiniz birine de ihtiyacınız vardır. Sınıflar ve atölyeler gerçek aşkınız ile tanışabileceğiniz yerler olabilir.

Yengeç

Yengeç kadınları oldukça sevecendir ve kendi korumak için her şeyi yaparlar. Eşiniz benzer niteliklere sahip olmalıdır, çünkü başkalarını önemsediğiniz kadar, sizinle ilgilenen birine de ihtiyacınız vardır. İnsanlar geçmişte sevgi dolu kalbinizi kullanmış olabilir, bu yüzden şimdi size saygı duyacak ve koruyacak bir ortak bulma zamanı. Ruh eşinizi, birbirinize destek olmanız gerektiği bir anda tanıyacak ve o olduğunu anlayacaksınız.

Aslan

Aslanlar dikkatin merkezinde olmaktan hoşlanırlar, bu nedenle faaliyetlerinin çoğu onları öyle ya da böyle ilgi odağına iter. Sergi yapan bir ressamsanız, sanatınızla gerçekten ilgilenen insanları çevrenizde istersiniz. Aslan burcu da bu mantıkla hareket eder ve yeteneklerini gösterebileceği yerde aşkı arar.

Başak

Başak kadınları, bir takımın parçası olmaktan hoşlandıkları kadar başkalarına da yardım etmeyi de severler. Bu nedenle aynı hayırseverlik etkinliklerine katılan insanlara daha yakından bakmalı veya en çok yapmaktan hoşlandığınız gönüllü çalışmalara katılmalısınız.

Terazi

Terazi kadınları Venüs’ün sürekli etkisi altındadır, bu da onların güzelliği, doğayı, sanatı ve romantik olan her şeyi sevmelerini sağlar. Gelecekteki partneriniz aynı değerleri paylaşmalıdır, böylece ikiniz birlikte mutlu bir ilişki kurabilirsiniz. Parkta yürüyüş yaparken veya göle bakan bir bankta otururken bir fincan sıcak kahve yudumlarken bağlantı kurduğunuz birinin olup olmadığına bakın. Sizin gibi gün batımlarını seven biri mutlaka olmalı.

Akrep

Akrep kadınları; okumak, dans etmek, şarkı söylemek veya işlerini mümkün olan en iyi şekilde yapmak gibi çeşitli şeyler hakkında oldukça yoğun bir tutku duyar. Bazen tüm çılgın fikirlerinizi içine alan, filtreleyen ve konuyla ilgili akıllıca tavsiyelerde bulunabilen harika bir dinleyiciye ihtiyaç duyarsınız. Kütüphaneler, kafeler ve kitapçılar gibi daha sessiz yerlerde aşk sizi bekleyecek.

Yay

Yay kadınları dürüstlükleri ve netlikleri ile ünlüdür. Bu, aldatmaları zor olduğu ve insanlardan yalan söylemeyecekleri anlamına gelir. Nereye giderseniz gidin, barbekü, aile toplantısı veya büyük bir parti olsun, insanları görebilir ve sizin için iyi olanları anlayabilirsiniz. Gerçek aşkınız sosyalleştiğiniz bu insanlar arasında!

Oğlak

Oğlak kadınlar oldukça hırslıdır ve her zaman en iyisi için çalışır. Bu sizi gerçekten seçici bir partner yapar. Randevular söz konusu olduğunda standartlarınız yüksektir ve buluştuğunuz kişilerden çok şey beklersiniz. Bu yüzden gerçek aşkınız özenle planlanmış bir gecede karşınıza çıkmayacak. Arkadaşlarınızla dışarıda veya planlanmamış bir çifte randevu sırasında onunla buluşabilirsiniz.

Kova

Kova kadınları kendiliğinden, yaratıcı ve sıradışıdır. Onların iddialı ve korkusuz doğası, davetsiz bir kum heykel yarışmasına atlamak gibi sıra dışı şeyler yapmalarını sağlar. Kova burcu gerçek aşkını mantığını dinlemeyi bıraktığı an bulacak.

Balık

Balık kadınları meraklı, tutkulu ve sanatla ilgilidir. Sanatsal doğanız sizi sanat galerilerine, sergilere ve resim atölyelerine götürecektir. Benzer ilgi alanlarına sahip bir ortak arayacağınız için, buralar aynı zamanda gerçek aşkı bulacağınız yerlerdir.

Kolesterolü düşürmek için yenilmesi gereken 11 besin – Kolesterol düşüren yiyecekler

Yüksek kolesterol seviyesi birçok kişinin sağlığını tehdit eder halde. Yediğimiz besinler, fazla kilolu olmak, hareketsiz yaşam, yaş, aile geçmişi ve genel sağlık durumunun etkili olduğu yüksek kolesterolü düşürmek için ise çeşitli yollara başvuruluyor. “Kolesterol nasıl düşürülür?”, “Kolesterol doğal yollarla nasıl düşürülür?”, “Kolesterolü düşüren besinler nelerdir?” sorularına Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım cevap verdi ve kolesterolü düşüren 11 besini açıkladı

ABONE OL

2-Ceviz, badem ve diğer fındıkgiller

Kuru yemişlerin çiğ, tuzsuz ve şekerle kaplı olmamaları gerekir. Çoklu doymamış yağ asitlerinden zengindirler.

Yapılan bir çalışma 1 ay boyunca haftada 6 gün günde 11 adet tüm ceviz tüketiminin total kolesterolü yüzde 5.4 ve LDL kolesterolü yüzde 9.3 oranında azalttığını gösterdi.

3-Kuru baklagiller

126 gram günlük pişmiş baklagil tüketimi kötü kolesterolü yüzde 5 oranında azaltıyor.

4-Meyve

Özellikle narenciye grubu meyveler, pektin doludur. Pektin vücutta çözünür life dönerek kolesterolü vücuttan uzaklaştırır.

Elma, üzüm gibi meyveler kandaki antioksidan seviyelerini artırlar ve kolesterolün hasara yol açmasını engellerler.

5-Çay

Çaydaki flavonoidler, kan damarlarını rahatlatıp kan pıhtılarını önlerler.

Flavonoidler aynı zamanda damarlarda plak oluşumuna yol açan LDL kolesterolün oksidasyonunu da engellerler.

6-Çikolata

Güçlü antioksidan içerir ve HDL kolesterol (iyi kolesterol) artışına katkıda bulunur. Çikolatadan kasıt tam yağlı süt ve şeker dolu barlar değil, kakaodur.

Yapılan bir çalışma kakao tozu tüketenlerde yüzde 24, kontrol grubunda da yüzde 5 civarında HDL’de artışı yaşandığını ortaya koydu.

7-Avokado

Tekli doymamış yağ asitlerinden zengindir. HDL’yi (iyi kolesterol) artırmaya ve LDL’yi (kötü kolesterol) kolesterol düşürmeye yardımcı olur.

Beta sitosterol adlı bitki bazlı bir yağ içeren avokado bu sayede besinlerden emilen kolesterol miktarının azalmasını sağlar. Ancak yine de günlük 1 taneden fazla avokado yememekte fayda var.

8-Ispanak

Fazla miktarda lutein içerir. Yapılan bir çalışma ½ bardak günlük lutein zengini besin alınmasının damarlarda tıkanmayı önleyerek kalp krizi riskini azalttığını gösteriyor.

9-Sarımsak

Kan pıhtılarını önler ve yüksek kan basıncını düşürür.

Kolesterolün damar duvarlarına yapışmasını önleyerek damar tıkanıklıklarının önüne de geçer.

10-Zeytinyağı

Dünyanın en sağlıklı yağı olan zeytinyağı, tekli doymamış yağ asitlerinden zengindir ve LDL kolesterolü düşürür.

11-Somon ve diğer yağlı balıklar

Omega 3, LDL kolesterolün azalmasına yardımcıdır.

Beslenmede doymuş yağlar yerine çoklu doymamış yağ asitlerinin tercih edilmesi yapılan bir çalışmaya göre yüzde 4’e kadar iyi kolesterolü artırabiliyor.

LDL kolesterol ve HDL kolesterol nedir?

LDL kötü kolesterol ve HDL iyi kolesteroldür. LDL’nin 200’ün altına olması gerekir. 200-239 arası sınırın üstü yükseğe yakındır, 240 üstü ise yüksek kolesterol tanısıdır.

Yüksek kolesterole neden olan besinler nelerdir?

Doymuş katı ve sıvı yağlar (Tereyağını sınırlandırın. İşlenmiş et ürünleri, palm yağı tüketmeyin), trans yağ ve hidrojene bitkisel yağlar (katı margarinler, cips, kraker, kurabiyeler vb.), alkol ve yağlı etler, sigara, kafein, abur cuburlar, fast food.

Yeni ev alacaklar için öneriler

Yeni evlenen çiftler ya da yeni ev arayışında olanlar, evinizi seçerken ve satın alırken dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var. Yeni bir ev ararken kriterleriniz neler olmalı? Yeni ev satın alırken nelere dikkat etmeniz gerekiyor? İyi bir ev bulmak kolay olmasa da belli başlı kriterlere dikkat ederseniz, daha iyisi bulmak o kadar da zor değil. İşte yeni ev alacaklar için öneriler…

ABONE OL

Ulaşım ve erişebilirlik

Ulaşım imkanları günümüzde oldukça önemli bir “iyi ev” kriteri olarak öne çıkıyor. Ulaşımın işyerlerine ve sosyal alanlara yakın olmasının yanı sıra hastane, okul gibi temel hizmet noktalarına ve ev ihtiyaçlarının karşılanabileceği noktalara da yakın olması önemli.

Tasarım

İyi bir evin tasarımı da büyük önem taşıyor. Aydınlatma, yalıtım, altyapı, temizlik ve bakım gibi pek çok konuya değinmeniz gerekiyor. Evin her odasının günışığından faydalanabiliyor olması, yalnızca gündüz değil gece de ölçülü bir ışıkla aydınlanması da ev kritileri arasında yer alıyor. Olumsuz çevre etkilerini en aza indirmek için ses ve ısı yalıtımına uygun bir şekilde tasarlanmış olması ve iyi bir altyapıya sahip olması, bir evi özellikle kullanıcı için “iyi ev” tanımına yaklaştırıyor.

İç mekanın esnek olması

Evin iç mekan kullanımının esnekliğe açık olması, bir diğer dikkat edilmesi gereken konular arasında yer alıyor. Evinize nasıl dekorasyon yapabileceğiniz bu noktada büyük önem taşıyor. Evinizi yaşayan bir yer haline getirirken istediğiniz gibi olmasını istiyorsanız, ev sahibinin esnek davranmasına ya da mekanın esnek olmasına dikkat edin.

Verimlilik

Yeni bir ev alırken, maliyet, enerji ve aydınlatma gibi konuları da ele almak gerekiyır. Kira, aidat ve faturalar gibi çeşitli giderlerin karşılanabilir olması bu noktada çok önemli.

Evin bölgesine dikkat edin

Yeni bir ev bakarken, evin olduğu bölgenin güvenli olmasına dikkat edin.

Sağlıklı ve kalıcı kilo vermenin 10 etkili kuralı

Şok diyetlerin bağışıklık sistemini zayıflatmak başta olmak üzere pek çok sağlık problemine yol açtığını ve verdiğimiz kiloları yine kısa sürede daha fazla geri aldığımızı artık hepimiz biliyoruz. Üstelik özellikle Covid-19 nedeniyle vücudumuzun direncini düşürmesi nedeniyle kısa süreli de olsa şok diyetleri aklımızdan bile geçirmememiz gerekiyor. Peki bağışıklık sistemimizi düşürmeden kilolarımızdan kalıcı olarak nasıl kurtulabiliriz? Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman bağışıklık sistemini güçlü tutmanın ve kalıcı kilo vermenin 10 etkili kuralını anlattı.

ABONE OL

Sebzede yoğurt, ette salata

Evde olduğumuz süreçte geç kahvaltı nedeniyle çoğumuzun atladığı öğle öğünü; genellikle öğleden sonra kan şekerinin düşmesine ve bunun sonucunda oluşan açlık nedeniyle pratik lezzetli atıştırmalıklara yönelmemize veya akşam öğününe fazla yüklenmemize neden oluyor.

Bu durum kilo almaya yol açtığı için; sebze yemeğinin yanında yoğurt ve et gibi proteinin yanında ise salatayla planlayacağınız öğle öğünü sizi tok tutarak kilo artışından koruyacaktır.

Tropikal yağlardan faydalanın

Avokado ve hindistan cevizi gibi iyi yağlardan zengin besinler sizi hem tok tutar hem de kalp-damar sağlığınıza fayda sağlar.

Haftada 1-2 gün, kahvaltıda yarım avokado tüketmeniz veya ara öğünde kahvenize 1 tatlı kaşığı hindistan cevizi yağı eklemeniz, beslenme programınızı renklendirmesinin yanı sıra tokluk da sağlayarak kilo vermenize katkıda bulunacaktır.

Gerçek mi yoksa duygusal açlık mı?

Olumsuz duygulardan kurtulmak amacıyla normalden fazla yemek anlamına gelen ‘duygusal yemek’ birçoğumuzun ortak problemi. Özellikle pandemide dışarı çıkamamak, hareketsizlik, sürecin belirsizliği gibi endişe veya stres yaratan durumlar nedeniyle yemek yeme miktarınız arttıysa, bunun önüne geçmenin ilk yolu, duygu durumunuz ve yemek yeme arasındaki bağlantıyı keşfetmek olacaktır.

Eğer bunun farkına varırsanız olumsuz duyguların ardından yemek yemek yerine yürümek ve müzik dinlemek gibi farklı aktiviteler yaparak duygusal yemenin önüne geçebilirsiniz.

Tatlı isteğinize savaş açın

Tatlı yemek hem kan şekerinde oluşturduğu dalgalanmalar hem de keyif verici özelliği nedeniyle bir kısır döngü oluşturmasının yanı sıra alışkanlık da yapıyor. “Eğer tatlı isteğinizin altında yatan etken kan şekerinizdeki dalgalanmalar ise öğün atlamamak, öğünlerde (et, tavuk, yoğurt, yumurta vs) protein kaynaklarını tüketmek kan şekerinizi dengede tutacak ve tatlı isteğini önleyecektir” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman sözlerine şöyle devam ediyor:

“Tekrarlayan davranışlar alışkanlık oluşturur. Dolayısıyla eğer tatlıyı keyif için tüketiyorsanız birkaç gün uzak durmayı deneyin. Tatlı isteğinizin yavaş yavaş yok olduğunu gözlemleyeceksiniz”

Açlık ve susuzluk sinyallerine dikkat!

Yapılan çalışmalar; su tüketimi yeterli olmayan kişilerin daha yüksek beden kitle indeksine sahip olduğunu gösterdi. Bunun önemli nedenlerinden biri, açlık ve susuzluk sinyallerinin çoğu zaman birbiriyle karışmaları nedeniyle susuz kaldığımızda bir şeyler yeme isteğimizi veya susama hissini yüksek kalorili, şekerli içeceklerle giderme eğilimimizin olması.

Bu nedenle her gün yeteri kadar su içtiğinizden emin olmalısınız. Günlük olarak kilo başına 30 ml su içmeyi ihmal etmeyin.

Sıvı yerine sert besinler tüketin

Son yıllarda sıvı beslenme adeta trend oldu. “Ancak yapılan çalışmalar, sıvı beslenmenin katı beslenmeye göre daha çok acıktırdığını ve sıvı gıda tüketiminin ardından kişilerin daha çok kalori tükettiğini gösterdi” uyarısında bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, “Yiyecekleri çiğnemenin doygunluğa ulaşmayı kolaylaştırdığı da yine çalışmalarda ortaya kondu. Bu nedenle blenderden geçirilen sıvı formdaki besinler yerine, çiğnenebilir formdaki besinleri tercih edin” diyor.

Beslenme programınız rengarenk olsun

Covid-19 tehdidinin devam ediyor olması nedeniyle tek silahımız olan bağışıklık sistemimize yatırım yapmamız şart. Vücudunuzun güçlü bir dirence sahip olması için özellikle kayısı, böğürtlen, çilek, yeşil biber, domates gibi meyve ve sebzelerin antioksidan özelliklerinden faydalanın.

Bakliyatları soğuk tüketin

Kuru fasulye, nohut ve mercimek gibi kuru baklagillerde bulunan nişasta, pişirme işleminden sonra soğutulduğunda dirençli nişasta haline geliyor, yani vücudumuzda sindirimi zorlaşıyor. ”Dirençli nişasta hem daha uzun süre tokluk sağlıyor hem de bağırsaktaki yararlı bakterilerin sayısının artmasına yardımcı oluyor” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman şu öneride bulunuyor:

“Bu nedenle özellikle yaz aylarında piyaz ve mercimek salatası gibi soğuk tüketilen bakliyatlar hem kilo vermenize, hem de günlük protein ihtiyacınızı karşılayarak bağışıklık sisteminizi korumaya yardımcı olacaktır”

Egzersiz olmadan olmaz

Egzersiz vücutta serotonin maddesini salgılattığı için olumsuz duyguların yönetilmesine, dolayısıyla duygusal yemenin önlenmesine yardımcı oluyor. Ayrıca kilo vermenin temel şartı olan alınan ve harcanan kalori arasındaki farkı oluşturmak için de düzenli olarak egzersiz yapmalısınız. Bu sayede karantina döneminde aldığınız kiloları çok daha kolay verebilirsiniz.

‘Süper meyve’ diyorlar! İşte aronyanın vücuttaki etkisi

Sağlık yönünden faydaları saymakla bitmeyen aronya meyvesi, içerdiği vitaminler bakımından oldukça zengin. Hatta yapılan bazı araştırmalara göre kanser hücrelerini yok etmede de etkili. Halk arasında “süper meyve” olarak anılan aronya, aynı zamanda geleneksel tıbbı tedavilerde bile kullanılıyor. İşte aronya meyvesinin duyunca çok şaşıracağınız faydaları…

ABONE OL

Peki arony ameyvesi neye iyi gelir, özellikleri nelerdir? İşte cevabı…

Kronik hastalıklarla baş ederek bağışıklığı güçlendiren aronya meyvesi, hastalıklara bağlı olarak gelişen bazı ruhsal komplikasyonları önler.

Kandaki kolesterol seviyesini dengede tutarak damar tıkanıklığını önler.

Böylece kalp krizi, yüksek tansiyon ve felç gibi ciddi rahatsızlıkları riskini azaltır.

Düzenli tüketildiğinde akciğerleri ve karaciğeri temizleyerek zararlı bakterileri idrar yolu ile vücuttan atar.

Bunun yanı sıra tüm sindirim sistemini de olumlu etkileyerek buralarda biriken yemek kalıntılarını temizler.

İçerdiği kolajen ve elastion lifleri sayesinde damar ve kemiklerin gelişimini etkiler.

Bu sayede kan dolaşımının performansını da artırarak hastalıklara karşı oluşan zeminleri ortadan kaldırır.

Kalp atım hızını dengede tutarak kontrol altına alır.

Zeytin ekstresinin cilt sağlığına olumlu etkileri

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Zühtü Demir, doğanın sunduğu zengin içeriklere sahip zeytin ekstresi tüketiminin cilt sağlığında olumlu yönde etkileri olduğu söyledi. Demir, hem cildin sağlığı hem de yaşlanmayı yavaşlatmaya destek olan polifenolün rolünü vurguladı.

ABONE OL

Zeytini sağlık için çok daha kıymetli hale getiren polifenolün, cilde olan faydaları, geçmişten günümüze popülaritesini koruyor.

Yüksek polifenollü zeytin ekstresindeki A, D, E ve K vitaminleri ile cildi besliyor ve sağlıklı bir görünüme kavuşturuyor.

Yapılan araştırmalar polifenollerin sebore, sedef hastalığı, termal ve radyasyon yanıkları ve diğer cilt iltihabı türleri için kullanıldığını öne sürüyor.

Ayrıca kontak dermatit, özellikle çocuk bezi bölgesi dermatiti, atopik dermatit, kseroz, şiddetli el ve ayak egzaması dahil olmak üzere egzama, rozasea gibi cilt hasarlarını tedavi etmek için de topikal olarak uygulanabiliyor.

Yaşlanma, genetik zeminde ilerleyen ve aynı zamanda çevresel faktörlerin de etkisiyle meydana gelen yapısal ve işlevsel değişimlerin toplamıdır.

Doğal bir antioksidan olan polifenol, vücuttaki hücre hasarını engelleyebilen madde olarak öne çıkmakla birlikte protein, nükleik asit ve lipidlerin yapısını bozan serbest radikalleri etkisiz hale getirerek yaşlanmayı yavaşlatmaya destek olur.

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Zühtü Demir, yüksek polifenol içeren zeytinyağı ve ekstrelerin düzenli kullanımının cilt problemlerine karşı destek olabileceğini ve yaşlanma belirtilerini tersine çevirmeye yardımcı olabileceğini dile getirdi.

Zeytin ekstresindeki polifenollerin cilt sağlığı üzerinde etkileri nelerdir?

Polifenol bakımından zengin bileşenlerin tüketilmesinin ve düzenli kullanımının cildimizin oksidatif strese karşı doğal savunmasını iyileştirmeye yardımcı olduğu bilinmektedir. Ayrıca yapılan çeşitli araştırmalar, polifenolun cilt yaşlanmasını önlediğini ve cilt kanserini önleyebileceğini göstermektedir.

Cildinizde polifenol kullanmanın cilt kanserinden korunmada etkili olabileceği düşünülmektedir. Bunun dışında, yüksek polifenol içeren zeytinyağı ve ekstrelerin düzenli kullanımı cildinizi güneş hasarlarından koruyabilir ve güneş lekeleri, ince çizgiler ve kırışıklıklar gibi yaşlanma belirtilerini tersine çevirmeye yardımcı olur.

Polifenoller yaşlanmayı yavaşlatmaya nasıl bir destek sağlıyor?

Polifenollerin cilt sağlığı ve güzelliğine olan pozitif yönde etkilerinden dolayı yaşlanma karşıtı bakım kremleri ve benzeri ürünlerde de temel bir madde olarak kullanılır.

Zeytin ekstresi içinde yüksek oranda polifenol bulundurur ve günlük düzenli kullanımının cildiniz için birçok artıları olacaktır. Bu etkilerden en önemlilerinden birisi de fenolik bileşenlerin anti-aging üzerindeki pozitif yönde etkileridir.

Buna ek olarak, zeytin ekstrelerinde polifenollerin dışında, yüksek oranlarda A, D, E ve K vitaminleri bulunur. Bunlar cildin ihtiyacı olan vitaminlerdir ve cildi daha parlak ve sağlıklı görünüme kavuşturur.

En iyi etkiyi almak için zeytin ekstresini nasıl tüketmeliyiz?

Yüksek fenolik bileşen içeren zeytin ekstresini düzenli olarak sabahları aç karnına, polifenol miktarına göre bir çay kaşığı veya tatlı kaşığı tüketmek, cildinizi besler ve oluşabilecek birçok rahatsızlığa karşı korur.

Ayrıca, gece yatmadan önce yüzünüz veya cildinizde ihtiyaç duyduğunuz bölgelere uygulamanız, cildinizin sağlığı ve güzelliği açısından önemlidir. Ben de her gün zeytin ekstresi kullanıyorum.

Mutluluk seviyenizi artıracak 2 dakikalık 4 basit egzersiz

Evdeyken hem mutluluk hormonlarınızı canlandırabilir hem de formunuzu koruyacak ve fit olmanızı sağlayacak egzersizler yapabilirsiniz. Bu 4 basit egzersizin her birini yalnızca 30 saniye yapmanız zinde olmanız için yeterli olacaktır. Egzersiz süresi ne olursa olsun, her gün yapacağınız basit ama etkili egzersizler vücudunuzun endorfin salgılamasına ve enerjinizin artmasına yardımcı olur.

ABONE OL

Squat (30 saniye)

Squat egzersizi vücuda form kazandırır, kas yoğunluğunu arttırıp dengeye sokar ve tüm sportif aktivitelerde sonuç almayı sağlar. Peki, nasıl yapılır? Vücudunuz dik ve ayaklarınız omuz genişliği kadar açık olsun. Bu konumda nefes alın ve vücut öne eğilmeden, bacaklarınız ile yer arasında 90 derecelik bir açı oluşturuna kadar çömelin. Nefes verin ve dik dik konumuza dönün. Egzersiz sırasında omurganın zarar görmemesi için vücut dikliğini korumaya dikkat edilmesi, bacak ve kalça kaslarının da egzersiz devam ederken gevşetilmeden çalışılması gerek.

Push-up (30 saniye)

Bu egzersiz evde yapılan egzersiz sınıfına girer ve uzun süre yapıldığında omuz arkakol göğüs ve kalf kaslarında mükemmel denecek biçimde değişiklikler göreceksiniz. Yere yüz üstü yatarak kalça kollardan güç alarak yukarı kaldırılır ve baş kollar ile aynı hizada ve kol arasında boştadır. Eller arasındaki boşluk omuz genişliğindedir. Nefes vererek kol kırılır ve gövde kol arasından yay çizerek baş yukarı kalkar ve kalça düzelir ve yere yaklaşır tekrar nefes verek ilk pozisyona ters bir yay çizerek gönülür.

Mekik (30 saniye)

Mekik çekmek tek başına sıkı ve fit bir karın kası oluşumu sağlamaz. Yeterli ve dengeli beslenme ve kardiyo programları içeren kişisel egzersiz programları ile desteklenmelidir. Peki nasıl yapılır? Yere uzanın. Ayaklarınızı tamamen uzatabilir ya da dizlerinizden kırabilirsiniz. Bana inanın, bunu yapmak egzersizi ne zorlaştırır ne de kolaylaştırır. Yıllarca dizleri kırarak yapılan mekiği yarım mekik olarak saydık ama alakası yok. Devam edelim. Dizleriniz kırmanızı tavsiye ediyorum. Bu şekilde karın kaslarınıza daha çok konsantre olabilirsiniz. Ellerinizi başınızın arkasına ya da yanına koyabilirsiniz.

Nefes kontrolü bu egzersizde çok önemlidir. Kalkış anında nefes verecek iniş anında nefes alacaksınız. Nefesi burundan alıp ağızdan vermek tekrar sayısına büyük bir etki etmekte. Her antrenman sonrası mekik çeken biri olarak bunu söylüyorum. Nefes alın ve ardından nefes vererek kalkışa başlayın.

Doyurucu bir Lübnan lezzeti: Falafel

Falafel, Orta Doğu dünyasının en sevilen yemeklerinin başında geliyor. Lübnan, Mısır, Filistin, İsrail gibi ülkelerde oldukça yaygın olan falafel, en çok tüketilen ara sıcaklar arasında yer alıyor. Peki, falafel nasıl yapılır?

Doyurucu bir Lübnan lezzeti olan falafel; tadını nohut, taze yeşillikler ve kuru baharatlardan alıyor. Çıtır bir kaplaması olması adına derin yağda kızartılan nohut köftelerini bu lezzetten mahrum kalmamak için yağlı kağıt üzerinde fırında da pişirebilirsiniz. Vejetaryenlerin ve hatta veganların afiyetle tüketebileceği bir lezzet olan falafeli evinizde kolayca yapabilirsiniz. İşte falafel tarifi…

Malzemeler:

-1 su bardağı nohut (bir gece önceden ıslatılmış)
-1/2 su bardağı galeta unu
-2 yemek kaşığı tahin
-1 adet orta boy kuru soğan
-2 adet yeşil soğan
-1/2 demet maydanoz
-1/2 demet reyhan
-1/4 demet kişniş
-2 adet jalapeno biberi
-2 yemek kaşığı susam
-1/2 çay kaşığı kimyon
-1/2 çay kaşığı zerdeçal
-1/2 çay kaşığı köri
-1 çay kaşığı tuz
-1/2 çay kaşığı taze çekilmiş tane karabiber

Kızartmak için:

-1,5 su bardağı ayçiçek yağı

Tahin sos için:

-4 yemek kaşığı tahin
-1 tatlı kaşığı limon suyu
-2 yemek kaşığı süzme yoğurt
-1/2 demet maydanoz (ince ince kıyılmış)

Nasıl yapılır?

-Taze kişniş, maydanoz ve reyhanın yaprak kısımlarını ayıkladıktan sonra taze soğanlarla birlikte incecik kıyın. Kabuğunu soyduğunuz kuru soğanı iri parçalar halinde doğrayın.
-Ortadan ikiye kesip çekirdeklerini çıkardığınız jalapeno biberleri ince ince kıyın.
-Bir gece önceden bol suda ıslattığınız nohutları, derin bir karıştırma kabına alın.
-Doğranmış tüm yeşillikleri, kuru ve taze soğanları, jalapeno biberleri, tahin, galeta unu, susam, kimyon, zerdeçal, köri, tuz ve taze çekilmiş tane karabiberi ekleyin.
-Tüm malzemeyi mutfak robotu ya da blenderda özlü bir hamur olacak şekilde püre haline getirin.
-Ayçiçek yağını derin bir tencerede kızdırın. Hazırladığınız falafel hamurundan parçalar kopartın. Çelik bir kalıp yardımıyla ya da elinizde yuvarlayarak şekil verin.
-Falafelleri, kızgın yağda renk alana kadar kızartın. Dış kısmı çıtır, iç kısmı hafif yumuşak kalan falafelleriniz hazır.
-Tahin sos yapılışı için: Süzme yoğurt, limon suyu ve tahini bir kasenin içinde karıştırın, ince ince kıyılmış maydanozu ilave edin.
-Salata, yoğurt ya da tahinli sos eşliğinde kızaran falafelleri servis edin ve sevdiklerinizle paylaşın.

Afiyet olsun.

Kaşlar arasında oluşan akne ne anlama gelir?

Kaşlarınız arasındaki sivilceleri yönetmenin yolu oluşma nedenlerini anlamaktan geçer. Kaşlarınız arasında bir anda çıkan sivilceye müdahale etmek de diğerlerine kıyasla daha zor olacağından, oluşma nedenlerini önleyerek işe başlayabilirsiniz. İşte kaşlarınız arasında oluşan sivilcelerden kurtulmanızın yolları…

ABONE OL

Akne, aşırı yağ ve ölü cilt hücreleri ile tıkanmış saç folikülleri veya gözeneklerden dolayı oluşabilir.

Ayrıca cildimizdeki bakteriler, bazen tıkanmış gözeneklerin içine girerek lekelerin çoğalmasına neden olabilir.

Buna ek olarak, bazı ilaçların, stresin, hormonal değişikliklerin ve diyetinizin akne gelişiminde rol oynayabileceğini araştırmalar tarafından ortaya konmaktadır.

Bütün bunların yanı sıra kaşlarınız arasında gelişen aknenin ana suçlularından biri tüylerinizden başka bir şey değildir. Kaşlarınızı alırken bölgeye bakterilerin temas etmesi, bölgede akneleşmeye sebep olur.

Düzgün bir şekilde çıkarılmayan yüz ve kaş makyajı da akne ile sonuçlanabilir.

Kaşlarınız arasındaki sivilceleri patlatmaya veya sıkmaya çalışmayın. Yara izi bırakmak, bakteri yaymak ve akneleşmeyi arttırmak istemiyorsanız, sivilcelerinizi rahat bırakın!

Sivilce görünümünde büyük bir fark yaratabilecek bazı aktif bileşenler vardır. Benzoil peroksit, retinol ve salisilik asit gibi maddeler aknelere anında müdahaleye yarar.

Çift temizlik yapın! Yani makyajınızı çıkarmakla asla yetinmeyin. Yüzünüzü jel bir temizleyici ile temizledikten sonra tonik kullanarak iyice bakterilerden arındırın.