Son dakika… BDDK başkanı müjdeyi verdi! Bankalar keseyi açıyor!

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, tüketicilere konut edinmeleri amacıyla kullandırılacak kredilerde kredi tutarının teminat olarak alınan konutun değerine oranının yüzde 80’ini aşamayacağının hükme bağlandığını anımsatarak, “Ülkemizde enerji verimliliği yüksek konut sayısının artırılmasına katkı sağlanabilmesi amacıyla yeni bir değişiklik yaptık. Söz konusu bu oranı enerji kimlik belgesi bulunan, enerji performansı ‘A’ sınıfı olan konutlar için yüzde 90, ‘B’ sınıfı olan konutlar için yüzde 85’e çıkartıyoruz. Söz konusu değişiklik en kısa sürede yürürlüğe girecektir.” dedi. 

Akben, Türkiye’nin Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu’nun (UMREK), Uluslararası Maden Rezervleri Raporlama Standartları Komisyonu (CRIRSCO) üyeliği tanıtım toplantısında konuştu.

Finansal sistemin ekonomik gelişme üzerindeki vazgeçilmez katkısı gibi doğal kaynakların da ülkeler tarafından ortaya çıkartılması ve verimli bir şekilde kullanılmasının önem arz ettiğini aktaran Akben, şunları kaydetti:

“Bu kapsamda düzenleyici ve denetleyici kuruluş olan kurumumuz finansal sektörün yaklaşık yüzde 87’sine denk gelen ve stratejik öneme sahip olan bankacılık sektörünün yerel ve uluslararası düzeyde güven duyulan yapısını koruması ve daha da geliştirilmesi için azami gayret göstermektedir. Bankacılık sektörünün kullandırdığı krediler 2,4 trilyon TL’ye erişmiştir. Bu tutardan enerji sektörü yaklaşık 150 milyar TL, madencilik sektörü yaklaşık 30 milyar TL pay almaktadır. Bu sektörler banka dışı finansal kurumlarımızın da yaklaşık 130 milyar nakdi kredi portföyünün yüzde 5’ini oluşturmaktadır.”

Akben, bankacılık sektörünün mevduat ve katılım fonlarının 2 trilyon TL’ye yaklaştığını dile getirerek, aynı dönemde sektörün toplam aktif büyüklüğünün 3,5 trilyona yükseldiğini ve sermaye yeterliliğinin ise yüzde 16 olduğunu söyledi.

Yüzde 2,8 olan takibe dönüşmüş alacakların, aktif kalitesinin ne denli güçlü olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Akben, bunun aynı zamanda sektörün gelecekte yaşanabilecek şoklara karşı gücünü ortaya koyduğunu anlattı.

“Enerji verimliliği yüksek konut sayısının artırılmasına katkı sağlanabilecek”

BDDK Başkanı Akben, bankaların madencilik sektörüne kullandırdığı kredilerin sektörün toplam kredilerine oranı yüzde 1,2 olduğuna işaret ederek, “Bu elbetteki çok önemli bir seviye olarak görünmüyor. Sayın Bakanımızın (Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak) milli ve yerli enerji konusundaki çalışmalarını takdir ve şevkle izliyoruz. Kendilerine bu konuda çok teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.

Bankaların madencilik sektörüne kullandırdıkları kredileri genellikle proje finansmanı ve işletme sermayesi kredilerinin oluşturduğuna dikkati çeken Akben, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugüne kadar bankaların kredilendirme konusunda özellikle madenin büyüklüğü, niteliği ve benzeri hususları açıklayacak teknik danışman raporlarının eksikliği ile karşılaştıklarını gözlemlemekteydik. Kredilendirilecek rezervin ne olduğu, kalitesi, ne kadar süreyle işlenebileceği analizi büyük önem arz etmekteydi.

Bu noktada doğru ve güvenilir verileri yansıtan teknik raporların, hazırlanmasının uzun vadede bankalardan sağlanacak finansmanın artması yönünde teşvik edeceğini görüyoruz. Güvenilir rezerv tahminine dayanarak hazırlanacak finansal raporlar bankaların madencilik sektörüne kullandıracakları krediler bakımından çok daha güvenilir ve öngörülebilir bir risk analizi yapmasına imkan tanıyacaktır. Bu durum ülkemizdeki madenlerin daha verimli şekilde işletilerek ekonomiye kazandırılmasını da sağlayacaktır.”

Akben, UMREK tarafından yetkilendirilecek kişiler tarafından rapor hazırlanmasıyla madencilik sektörünün daha şeffaf bir görünüm arz etmesi ve maliyetlerinin azaltılarak sektörün daha rekabetçi bir yapıya kavuşturulmasının mümkün olabileceğini belirterek, şunları ifade etti:

“Kurumumuz aynı zamanda milli madenler ve enerji kaynaklarımızın ekonomiye kazandırılması hususunda da çalışmalara destek vermeye devam edecektir. Bu çalışmaların teşvik edilmesi için muhtelif düzenlemeler de yapılmaktadır. Bu çerçevede mevcut düzenlemede tüketicilere konut edinmeleri amacıyla kullandırılacak kredilerde kredi tutarının teminat olarak alınan konutun değerine oranının yüzde 80’ini aşamayacağı hükme bağlanmıştı.

Ülkemizde enerji verimliliği yüksek konut sayısının artırılmasına katkı sağlanabilmesi amacıyla yeni bir değişiklik yaptık. Söz konusu bu oranı enerji kimlik belgesi bulunan, enerji performansı ‘A’ sınıfı olan konutlar için yüzde 90, ‘B’ sınıfı olan konutlar için yüzde 85’e çıkartıyoruz. Söz konusu değişiklik en kısa sürede yürürlüğe girecektir.”

Antalya’yı ziyaret eden Rus turist sayısında rekor

Rusya Tur Operatörleri Birliği’nden (ATOR) yapılan açıklamada, bu  yılın ocak-mayıs döneminde 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 47’lik artışla 1  milyondan fazla turistin Antalya’yı ziyaret ettiği belirtildi.

Türkiye’deki Rus turizm sektörü açısından söz konusu miktarın rekor  seviye olduğuna işaret edilen açıklamada, sadece mayısta toplam 740 bin Rus  turistin Antalya’yı ziyaret ettiği bildirildi.

Rusların ardından Antalya’yı en çok 600 bin kişiyle en çok Almanların  ziyaret ettiği kaydedilen açıklamada, Antalya’nın, Ukraynalı, İngiliz,  Hollandalı, Polonyalı ve İsrailli turistlerin de gözde tatil noktalarından olduğu  vurgulandı.

Yetkililer, Türkiye’yi bu yıl yaklaşık 6 milyon Rus turistin ziyaret  etmesini bekliyor.

Uber İstanbul’da yasaklanınca rotalarını Bodrum’a çevirdiler

İstanbul’da Uber uygulamasının yasaklanmasıyla birlikte Uber araçlarının turizm bölgelerine yöneldiği iddia edildi. Turizm sezonunun açılmasıyla birlikte Bodrum’a gelen Uber araçlar nedeniyle taksiciler ve TÜRSAB belgeli vip taşıma araçları mağdur oldu. TÜRSAB araçlarını Uber zanneden taksiciler duruma tepki göstermiş, taksicilerle ve vip araç şoförleri arasında tartışma yaşanmıştı. Arbede yaşanan olay sonrası jandarma ekipleri ve Şoförler Odası Başkanı araya girmiş ve gerginlik son bulmuştu.

İstanbul yasaklanınca Bodrum’a geldiler

Yaşanan olayların ardından acentelere bağlı vip araç sahipleri araçlarının arkalarına “Uber’e hayır” yazıları yapıştırarak Uber olmadıklarını belirtti. Ortakent TÜRSAB binasında toplanan yaklaşık 200 kadar vip araç ve sürücüleri TÜRSAB yetkilileri ile görüştü. Konunun bir an önce çözülmesini isteyen araç sürücüleri taksiciler ile karşı karşıya gelmek istemediklerini belirtti. Araçlarının arkalarına ve önlerine “Uber’e hayır” yazdıran acente yetkilileri Uber sistemini kınadı.

Konuyla ilgili birçok acente sahibi Uber’e hayır dediklerini belirtti. Turizm acentesı olan Can Şenkal ise “Uberciler taksi durağını bastı gibi söylentiler oldu. Biz Uberci değiliz. Uber sisteminin karşısında en sağlam şekilde duracak olan vatandaşlarız. Bizler yasal yerli turizm taşımacılarıyız. Turizm taşımacılığı yapan firmalarız. Bizler taksicilerle birlikte omuz omuza bu Uber’i Türkiye’den göndermek için ne varsa elimizden gelen her şeyle karşılarında duracağız. Bu gün buradan toplanmamızın esas nedeni, 13 binden fazla A grubu turizm acentesi vardır. Bizler nasıl burada mağdur olduysak onlar da mağdur oldular. Biz burada sesimizi duyurmak için birliğimize geldik. Olağan üstü toplantı kararı alındı ve gündem maddeleri belirlendi. Turizmde yaşadığımız sıkıntıları dile getireceğiz” dedi.

Şenkal, Bodrum’da 500’den fazla Uber araç olduğunu söyleyerek, “İstanbul yasaklanınca hepsi buraya gelirse biz ne yapacağız? Bizi kim koruyacak bu Ubercilerden” şeklinde konuştu.

TÜRSAB Bodrum Başkanı Sevinç Gökbel ise TÜRSAB’ın belgesi ile Uber yapanların taşıma ruhsatlarını iptal edeceklerini ve TÜRSAB üyeliğinden çıkarılacağını açıkladı.

Yarın başlıyor! Litresi 538 liraya satılıyor…

Sınır komşusu Bulgaristan’ın lavanta üretiminde söz sahibi olması Edirne’deki çiftçilerin de bu pazardan paylarını almak amacıyla harekete geçirdi.

Enstitünün de ön ayak olmasıyla verimsiz topraklar leylak rengine bürünmeye başladı. Lavantaların bu ayın ortalarında hasadına başlanması bekleniyor.

Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lavantanın getirisinin diğer ürünlere göre daha fazla olduğunu söyledi.

Bu kapsamda Trakya’da başlattıkları çalışmaları sürdürdüklerini anlatan Tülek, “Üreticiye rol model olmak amacıyla enstitü bahçesinde üretime 3 dekar ile başladık, bu yıl Karaağaç’taki alanla birlikte lavanta ekili alan 25 dekar oldu.” diye konuştu.

Kent merkezi ve ilçelerde ise üreticilerin 50 dekar lavanta ektiğini ifade eden Tülek, şunları kaydetti:

“Hem ekonomik hem de ekolojik olanaklar diye bunu değerlendirebiliriz. Ekonomik olarak değerlendirirsek bir üretim yapıyorsunuz, lavanta yağı üretiyorsunuz ve kazanç elde ediyorsunuz. Ekolojik anlamda da değerlendirildiğinde biyoçeşitlilik açısından bölgemizde yeni bir ürün kazandırmış oluyorsunuz. Fauna anlamında da bahçede görüldüğü gibi birçok arı ve böcek popülasyonunun aktif olarak yer aldığını görüyorsunuz. Bal ile ilgili şunu söyleyebiliriz. Bulgar meslektaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde dekara ortalama 15 kilogram bal alınabiliyor. Lavanta balı ile ilgili de denemelerimiz olacak bu yıl. Elde edilen balın analizleri yapılıp kalite değerleri de ortaya konulacaktır.”

Bal üretimiyle de yan gelir getirecek

Lavanta üretiminde birinci amacın endüstriyel, yağı için üretim olduğunu anlatan Tülek, polen açısından zengin bir bitki olan lavantadan bal üretiminin de mümkün olduğunu kaydetti.

Üretici için yağ üretiminin esas gelir bal üretiminin de yan gelir olacağını dile getiren Tülek, sözlerin yölle tamamdı;

Enstitü olarak geçen yıl hasat edilen 2 dekar alandan 20 kilogram yağ elde ettik. Dekara 10 kilogram yağ geliri var. Elde edilen yağın da litresi satış fiyatı 100 eurodur. Bizim amacımız, enstitü olarak model oluşturmak istiyoruz. Üreticiye yol haritası oluşturuyoruz. Özellikle bakanlığımız bünyesinde yürüttüğümüz kadın çiftçiler projesi bu anlamda çok verimli oldu. Kadın çiftçilerin bu işte daha aktif ve daha başarılı olabileceğini, önümüzdeki zamanda önemli bir gelir unsuru olacağını düşünüyoruz. Bu kapsamda değişik yerlerde demonstrasyon çalışmaları kuruyoruz. Edirne ve ilçelerinde lavanta dikimleri yapılıyor. Özellikle Trakya’daki marjinal alanlarda üretimi sağlamak istiyoruz.”

Tülek, kentte 7-10 Haziran tarihlerinde “Edirne Lavanta Tarla Günleri” etkinliği düzenleneceğini, etkinlikler kapsamında aynı zamanda hasadın başlayacağını kaydetti.

ASELSAN hisseleri işleme açıldı

ASELSAN hisseleri, geçen hafta gerçekleştirilen ikincil halka arzın ardından bugün işleme yüzde 11,36 değer kaybıyla 20,92 liradan başladı. 

İkinci halka arzından önce 23 Mayıs’ta işleme kapatılan ASELSAN pay piyasası, 22 Mayıs gününü 23,60 liradan tamamlamıştı. Geçen hafta gerçekleştirilen ikincil halka arzın ardından bugün tekrar işlem görmeye başlayan ASELSAN hisseleri, güne önceki kapanışa göre yüzde 11,36 azalışla 20,92 liradan başladı.

ASELSAN hisseleri açılışın ardından kayıplarının bir kısmını telafi etse de saat 10.10 itibarıyla yüzde 10 değer kaybıyla 21,24 liradan işlem görüyor.

ASELSAN’ın ikincil halka arzına 31 Mayıs-1 Haziran talep toplama döneminde 64 bin 646 yatırımcıdan 160 milyon 594 bin 642 adet talep gelmiş ve 140 milyon adet payın satışı gerçekleştirilmişti. Halka arzda 1 TL Nominal değerli hisselerin fiyatı ise 21,35 TL olarak belirlenmişti.

Şebinkarahisar, “pestil ve köme” ile kalkınıyor

Giresun’un 14 bin nüfuslu Şebinkarahisar ilçesinin pestil ve köme sektöründen elde ettiği yıllık gelir 30 milyon liraya ulaştı. 

İl merkezine yaklaşık 120 kilometre uzaklıkta bulunan ilçede, yüzlerce yıldır yetiştirilen beyaz ve siyah dut kullanılarak yapılan pekmezden, aralarında “muska”, “fındıklı sarma”, “atom” “ballı köme”nin de bulunduğu 15 çeşit pestil ve köme imal ediliyor.

Son dönemde geleneksel yöntemlerin yanı sıra devlet tarafından sağlanan desteklerle kurulan fabrikaların da etkisiyle yıllık üretim miktarı bin 200 tona ulaşan ilçede hızla gelişme gösteren sektör, vatandaşların en önemli gelir kaynağı haline geldi.

Şebinkarahisar Belediye Başkanı Şahin Yılancı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçede, kendi markalarıyla ürün imal eden 10 firmanın faaliyetini sürdürdüğünü söyledi.

Pestil ve köme sanayisinin ilçe için büyük önem kazandığına işaret eden Yılancı, “Şebinkarahisar ekonomisine yıllık sağladığı katkı 30 milyon liraya ulaştı. Bu, 14 bin nüfusa sahip Şebinkarahisar gibi bir ilçe için çok ciddi gelir. Her geçen yıl da sektör gelişimini sürdürüyor. Kısa zamanda ilçemizin, bu sektörde hatırı sayılır yerlere geleceğine inanıyoruz.” dedi.

Yılancı, kurulan fabrikaların ilçede istihdam alanı oluşturduğunu, buralarda 200 kişinin çalıştığını belirtti.

Pestil ve kömede kullanılan pekmezin büyük kısmının ilçede üretilen beyaz ve siyah dutlardan elde edildiğini kaydeden Yılancı, kalan kısmın ise Malatya’dan getirildiğini ifade etti.

Pazar sorunu yok

Pazar sorunu yaşanmadığını, yoğun talebe karşılık verilemediğini dile getiren Yılancı, “Üretim miktarımız talepleri karşılamada yetersiz kalmakta. Firmalarla yaptığımız görüşmelerimizde bu yöndeki ifadelerle karşılaşıyoruz. Özellikle ham madde sorunumuz bulunuyor. Bunu aşmak adına çalışmalar sürmekte. Yeni dut bahçeleri oluşturuluyor. Ham madde sorunu aşıldığında üretim ve satış miktarı da artacaktır.” diye konuştu.

Yılancı, Şebinkarahisar’da üretilen pestil ve köme ürünlerinin tanıtımı için belediye olarak yoğun çaba harcadıklarına işaret ederek, fuarlara katılımın yanı sıra yatırımcılara da gereken her türlü desteği sağladıklarını dile getirdi.

İlçede pestil ve köme üretimi yapan Dursun Aygün, 17 yıldır sektörün içinde bulunduklarını ve kendi markaları altında 15 çeşit ürün imal ettiklerini söyledi.

Firma olarak geleneksel yöntemlerle yaptıkları üretimi AB standartlarında sanayi ölçeğine taşıdıklarına değinen Aygün, “Toptan ve perakende olmak üzere iki ayrı satış sistemimiz var. Türkiye’nin her yerine, talepler doğrultusunda ürünlerimizi ulaştırıyoruz. Ürünlerimizin çeşidi ve kalitesini geliştirdikçe pazarımız da büyüyor. Hedefimiz Şebinkarahisar’da üretilen pestil ve kömeyi daha geniş kitlelere ulaştırmak.” dedi.

 

Gazprom, Mavi Akım’ı 15-23 Mayıs’ta bakıma alıyor

Gazprom’dan yapılan açıklamada, 15-23 Mayıs tarihlerinde Mavi Akım doğalgaz boru hattında çeşitli bakım ve onarım işlemleri yürütüleceği belirtildi.

Açıklamada, söz konusu tarihlerde, Mavi Akım boru hattından Türkiye’ye doğalgaz sevkiyatının yapılamayacağı kaydedildi.

Gazprom geçen yıl Mavi Akım üzerinden Türkiye’ye 15,8 milyar metreküp gaz göndermişti. Türkiye, Rusya’dan ithal ettiği doğalgazın yaklaşık yüzde 50’sini Mavi Akım hattından sağlıyor.