PKK’ya hava operasyonu! İşte öldürülen terörist sayısı…

Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, Hakkari’nin Yüksekova  ilçesindeki 3. Piyade Tümen Komutanlığına bağlı 34. Hudut Tugay Komutanlığı ile  Dağ ve Komando Tugay Komutanlığınca 10 Mart’ta PKK’lı teröristlerin sınırın Irak  tarafındaki kamplarına yönelik başlatılan hava destekli operasyon kararlılıkla  sürdürülüyor.

Güvenlik güçlerince Irak’ın kuzeyindeki Hakurk bölgesinde yürütülen  operasyonda, askeri birliğe saldırı hazırlığında olan PKK’lı teröristler,  İnsansız Hava Aracı (İHA) tarafından tespit edildi.

Söz konusu bölgeye saat 18.30 sıralarında gerçekleştirilen hava  harekatında 12 terörist etkisiz hale getirildi.

Böylelikle 10 Mart’tan bu yana devam eden operasyonda etkisiz hale  getirilen terörist sayısı 30’a yükseldi.

‘PKK inlerine’ bahar operasyonu

Terör örgütü PKK’ya yönelik yurt içi ve dışında operasyonlarını hız  kesmeden sürdüren güvenlik güçleri, vatandaşların huzur ve güvenliği için  çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda 600 jandarma ve polis özel harekat görevlisi ile güvenlik  korucusunun katılımıyla Kavaklı köyü kırsalında 6 Mart’ta teröristlere yönelik  başlatılan operasyonda önemli mesafe kat edildi.

Bölgedeki dağları kapsamlı şekilde arayan ve teröristlere göz  açtırmayan güvenlik güçleri, yer yer meskun mahal operasyonları da düzenliyor.

Operasyonda terör örgütünün kullandığı çok sayıda sığınak, barınak ve  mağara kullanılamaz hale getirildi. Teröristlerce araziye tuzaklanmış çok sayıda patlayıcı düzeneğinin  etkisiz hale getirildiği operasyonda, doçka uçaksavar ile çok sayıda silah,  mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirildi.

JANDARMA KOMUTANI VE EMNİYET MÜDÜRÜNDEN MORAL

İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ferdi Korkmaz ve Emniyet Müdürü  Süleyman Suvat Dilberoğlu da operasyona katılarak polis ve askerlerle araziye  çıktı.

Korkmaz ve Dilberoğlu, daha sonra köyde sohbet ettiği vatandaşlara  hediyeler verdi.

 

Bakan Canikli: Terörün yanında kim olursa olsun bizim hedefimiz olacaktır

Milli Savunma Bakanı Nurettin  Canikli, Kayseri’de 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığında  düzenlenen  “A 400M C Seviyesi Bakım Kabiliyeti Kazanım Töreni”nde yaptığı  konuşmada, sınırlarımızdaki terör yapılanmalarının mutlaka bertaraf edileceğini  belirtti.

Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk milletinin buna gücünün yeteceğini  vurgulayan Canikli, şöyle devam etti:

“Buradaki sorun, dostlarımızın Türkiye’nin birlik, bütünlüğünü  hedefleyen terör örgütleriyle birlikte görüntü vermesidir. Arazide onlarla  birlikte ortaklık yapmasıdır. Esas problem budur ve bunun da sürdürülebilir  olmadığını buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Terör örgütünün kendisi  olduğu bugün çok net bir şekilde ispat edilmiş olan bir yapı ile hangi amaç için  olursa olsun siz ittifak edemezsiniz. Müttefikimiz olarak ittifak edemezsiniz,  insan haklarını, evrensel değerleri savunan bir ülke olarak bunu yapamazsınız.  Çünkü en temel insan haklarını, değerlerini bu şekilde bu yöntemle, bu yolla  ihlal ediyorsunuz anlamına gelir. O yüzden beklentimiz, bütün dünyadan ve tabi  öncelikle müttefiklerimizden, bugüne kadar terör örgütlerine verdikleri desteği  sonlandırmaları, ortaklığı bitirmeleri, bugüne kadar onlara sağladıkları her  türlü silah, mühimmatları da toplamalarıdır. Onun dışında başka hiçbir şekilde bu  meselenin çözülmesi mümkün değildir.”

Türkiye’nin ve Türk milletinin, kendi geleceği, toprak bütünlüğü için  neye mal olursa olsun, bedeli ne olursa olsun güvenliğini tehdit eden terörist  yapıların tamamını mutlaka bertaraf etmek zorunda olduğuna dikkati çeken Canikli,  başka bir ülkenin de böyle bir tehditle karşı karşıya kalması durumunda aynı şeyi  yapacağını söyledi.

Hiç kimsenin, bu milletin geleceğini büyük oranda tehdit eden  yapıların ya da onları destekleyenlerin karşısında Türkiye’nin hareketsiz  kalmasını beklememesi gerektiğinin altını çizen Nurettin Canikli, şu  değerlendirmede bulundu:

“O terörist yapıları ortadan kaldırmak zorundayız. Türkiye için bir  bağımsızlık mücadelesidir, bir var oluş mücadelesidir,  ölüm kalım mücadelesidir.  Bunu herkesin anlaması gerekir. Terör örgütleriyle iş tutanlar da aslında 80  milyon Türk milleti ve geleceğini, kaderini bu millete bağlamış yüz milyonlarca  yakın coğrafyamız başta olmak üzere diğer mazlum milletleri karşısına almış olur.  Bunun da hesabını herkesin çok iyi yapması gerekir.

Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarla YPG-PYD örgütünün bir terör  örgütü olduğunu bütün dünyaya anlattık. Bunun aksini hiç kimse bugün  söyleyemiyor. Çok net delillerle, bilgi, belge, dokümanlarla bütün dünyaya bunu  ispat ettik. Şimdi artık müttefiklerimizin bu terör örgütünden kurtulma sürecine  girmesi gerekiyor. O konuda da Türkiye, üzerine ne düşüyorsa yapacaktır. Eğer  oluşan bu ortaklık nedeniyle bazı hamlelerin yapılması zor geliyorsa, sıkıntı  yaşanıyorsa biz o hamleleri kolaylaştıracak adımları atarız onu da buradan  söylüyorum.”

Türkiye’nin bir müttefikinin ya da müttefiklerinin, ülkenin  bütünlüğünü tehdit eden terör örgütüyle herhangi bir şekilde hangi isim adı  altında, hangi formatta olursa olsun bir araya gelemeyeceğine işaret eden  Canikli, “Yani hem müttefiklik hem de teröre destek. O yüzden bu çağrı sadece  müttefiklerimize değildir. Bütün dünya için geçerlidir ama özellikle  komşularımız, şu anda birlikte arazide taktik, işbirliği içerisinde olduğumuz  bütün ülkeler için de geçerlidir.” diye konuştu.

Milli Savunma Bakanı Canikli, bu tehlikenin Allah’ın izni ile bertaraf  edileceğini belirterek, şunları kaydetti:

“Şu veya bu şekilde, doğrudan veya dolaylı vekaleten ya da direkt  olarak hiçbir ülkenin hiçbir şekilde terör örgütüne destek vermemesi gerekir.  Verse dahi yine sonuç değişmeyecektir. Şu anda Suriye rejimi tarafından Afrin’e  gönderildiği iddia edilen silahlı birliğin Afrin’de o bölgede yürüttüğümüz  terörle mücadelenin sonucunu değiştirme kapasitesi hiçbir zaman yoktur ve  olmayacaktır da. Terörün yanında kim olursa olsun o da bizim hedefimiz olacaktır.  Eğer bir sorun ve sorumlu aranıyorsa böyle durumlarda ‘senin, teröristin yanında  ne işin var?’ sorusunu sormamız gerekiyor. Biz öyle yapıyoruz zaten. Yani birisi  terörle herhangi bir şekilde birlikte orada bulunursa bu, bizim terörle  mücadelemizi ortadan kaldırmaz, bizi zayıflatmaz, bizi caydırmaz, bizi  engellemez, sadece teröriste destek vermek için gelen gruplar da bizim hedefimiz  haline gelir. Teröriste destek veren teröristtir. Çok açık ve net bir şekilde  ifade ediyoruz.”

MHP lideri Devlet Bahçeli’den ilk açıklama

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklaması şöyle:

“Türk milleti tarihi nitelikli demokrasi imtihanından alnının akıyla çıkmış, irade ve tercihini sandıkta göstermiştir. 18 maddelik anayasa değişikliğinin oylandığı 16 Nisan 2017 halkoylaması yüksek bir katılım, takdir edilecek huzur ve güven ortamında tezahür etmiştir. Aziz milletimiz büyük bir olgunluk içinde sandık başına gitmiş ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmesine hür iradesiyle onay vermiştir. Bu çok önemli bir başarı, ihmal ve ink?rı imkansız bir kazanımdır. Egemenliğin yeg?ne sahibi büyük Türk milleti ülkesinin geleceği hakkında son sözü söylemiş, istiklal ve istikbaline sahip çıkmıştır. Buna herkes saygı göstermek ve riayet etmek durumundadır. Bugünkü sonucun ülkemize, milletimize, Türk demokrasisine ve siyasi partilerimize kutlu olmasını yürekten diliyorum. Milli iradenin evet yönünde tecelli etmesiyle devlet ve siyaset hayatımızda yeni bir döneme girilmiştir.

“ZORLAMA VE TEHDİTLER TÜRK MİLLETİNİN MUAZZAM İRADESİYLE PÜSKÜRTÜLMÜŞTÜR”

Milliyetçi Hareket Partisi 16 Nisan 2017’ye kadar üstüne düşen her görevi harfiyen yerine getirmiş, verdiği demokratik sözün ardında kararlı ve omurgalı şekilde durmuştur. Tüm dünyanın 16 Nisan Referandumuna dikkat kesilip hayır tercihinin öne çıkması için yaptığı baskı, şantaj, dayatma, zorlama ve tehditler Türk milletinin muazzam iradesiyle püskürtülmüştür. Bilinmelidir ki, Türkiye milli varlığını ve parlak geleceğini hedef alan çok çetin tehlike ve tuzaklarla dolu nazik bir dönemden geçmektedir. 

Milli güvenliğimizi doğrudan hedef alan mihraklar komplo ve saldırılarını ağırlaştırarak sürdürecektir. Üç kanlı terör örgütü PKK/PYD, FETÖ ve İŞİD’le içerde ve dışarda amansız bir mücadele verilmektedir. Irak ve Suriye’deki tehlikeli gelişmeler Türkiye için çok ciddi milli güvenlik risklerini beraberinde getirmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin İŞİD ve PYD ile mücadele için Suriye topraklarındaki askeri harekatında kritik bir aşamaya gelinmiştir. İçerde ve dışarda karşı karşıya bulunduğumuz milli güvenlik tehditleri kuşku yok ki çok ciddi boyutlara ulaşmıştır. Bunun yanında devlet ve toplum olarak bünyemizi saran FETÖ mikrobu henüz tamamıyla sökülüp atılamamıştır. Önümüzdeki zor ve hassas dönemde birlik ve dayanışma ruhu içinde hareket edilmesi, herkes için milli bir sorumluluk, hatta zorunluluktur. 

“AZİZ MİLLETİMİZİ AYDINLIK BİR GELECEĞE TAŞIMAK HEPİMİZİN ORTAK GÖREVİ OLMALIDIR” 

16 Nisan Referandumu sonrası siyasi cepheleşmelerin derinleşmesini önlemek, toplumsal huzurun yıkımına yol açacak tutum ve hareketlerden kaçınmak ülkemizin geleceği açısından hayati önem taşımaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi herkesin vatan sevgisinden beslenen siyasi sorumluluk duygusu ile davranmasını samimiyetle ümit etmekte ve buna inanmaktadır. Türkiye hepimizindir. Aziz milletimizi aydınlık bir geleceğe taşımak hepimizin ortak görevi olmalıdır. 16 Nisan Referandumunun kampanya döneminde kıt imk?nlara aldırmadan samimiyetle, inançla ve azimle mücadele ederek ülkemiz için ettiğimiz yemininin gereğini yapan, bunun için çalışan tüm parti teşkilatlarımızı ve dava arkadaşlarımızı kutluyorum. Sandıktan evet oyunun çıkması için mücadele veren Sayın Cumhurbaşkanı’na, Sayın Başbakan’a, iktidar partisi AKP’ye ve elbette bekamız için evet mührünü vuran Türk milletine şükranlarımı sunuyorum.”

ABD füzelerinin ardından Türkiye’nin ‘uçuş’ endişesi

Hürriyet’e bilgi veren kaynaklar, Türkiye ile Rusya arasındaki irtibat mekanizmasının temelinin, Rusya ile ABD arasındaki anlaşmaya dayandığını söylediler.

Özellikle Türk savaş uçaklarının, Suriye’deki El Bab’a yönelik hava operasyonlarının bu koordinasyon kapsamında yapıldığı öğrenildi. El Bab operasyonu tamamlandığı için Türkiye şu an Suriye hava sahası içinde operasyona ihtiyaç duymuyor. Ancak olumsuz bir gelişme karşısında Türkiye’nin hava operasyonu yapma ihtiyacı doğduğunda, Rusya’nın şu aşamada buna izin vermesi beklenmiyor.

Bir yetkili, “Böylesine sıcak bir ortamda Rusya’nın istemediği bir yabancı hava aracının Suriye üzerinde uçuş yapması ciddi boyutta riskli olur” dedi. Ankara, ABD’nin füze saldırısını destekleyen açıklamalar yapsa da özellikle terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD ayağında endişe taşıyor.

Bir yetkili, şu değerlendirmeyi yaptı: “ABD’nin Suriye içindeki en güçlü müttefiki PYD. Suriye içinde ABD’nin güç kazanması PYD’nin de güç kazanması anlamına gelecektir. İşin bu boyutunu da düşünmek zorundayız.”