Balıkesir merkezli 14 ilde FETÖ/PDY operasyonu: 19 gözaltı
Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY’ye yönelik soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında, Kara Kuvvetleri Komutanlığı mensubu 1 albay, 2 yüzbaşı, 18 üsteğmen, 1 teğmen ve 1 sivil çalışan için yakalama kararı çıkarıldı. Balıkesir merkezli 14 ilde, eş zamanlı gerçekleştirilen operasyonlarda, ankesörlü/kontörlü telefonlar üzerinden FETÖ/PDY’nin mahrem imamları ile irtibat kurdukları değerlendirilen, çoğunluğu Astsubay Meslek Yüksek Okullarında görevli 19 kişi gözaltına alındı. 4 şüphelinin yakalanması için ise çalışmaların sürdüğü belirtildi.
Manisa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ile Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Manisa, İzmir, Aydın ve Kocaeli’de eş zamanlı operasyon düzenledi.
Operasyonda, FETÖ’nün TSK içerisindeki kripto yapılanmasında yer aldıkları iddiasıyla ikisi muvazzaf teğmen, 4 eski askeri okul öğrencisi, karı koca iki eski polis, meslekten ihraç edilen bir öğretmen gözaltına alındı.
Bu arada, gözaltına alınan zanlılardan M.B’nin FETÖ’nün sözde Manisa emniyet sorumlusu olduğu, bu kişinin üzerinde başkası adına düzenlenmiş sahte ehliyet ele geçirildiği öğrenildi.
Sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, işlemleri için Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
Çankırı’da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) emniyet yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 44 eski emniyet mensubundan 41’ine hapis cezası verildi.
Çankırı Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, “silahlı terör örgütüne üye olma” iddiasıyla yargılanan 37’si tutuklu 44 sanık ile avukatları katıldı. Sanıklar, son savunmalarında beraatlerini talep etti. Mahkeme heyeti, 3 sanığı 4 yıl 2 ay, 1 sanığı 5 yıl, 7 sanığı 6 yıl 3 ay, 28 sanığı 7 yıl 6 ay, 2 sanığı da 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı. Heyet, 3 sanığın beraatine hükmetti. Öte yandan dava kapsamında haklarında yakalama kararı bulunan 3 sanığın dosyalarının ayrılmasına karar verildi.
Güvenlik güçleri, şüphelilerden 32’sini gözaltına aldı. Şüphelilerin isimlerinin ByLock listesinde bulunduğu iddia ediliyor.
ANKARA Cumhuriyet Savcısı Ramazan Dinç tarafından hazırlanan iddianamede, tuğgeneral Recep Ünal hakkında tespitlere yer verildi. FETÖ’nün Hava Kuvvetleri imamı olduğu belirtilen Adil Öksüz’ün Ünal’la 25 Ağustos 2010 ile 7 Şubat 2012 arasında 177 kez; örgütün sivil imamlardan Kemal Batmaz’ın da 21 Ağustos 2010 ile 7 Şubat 2012 tarih aralığında 62 kez telefon görüşmesi yaptığı belirtildi.
Ünal’ın, hava trafiğinin merkezi olan Eskişehir Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’nde darbenin önlenmesine yönelik bir faaliyette bulunmadığı, saat 20.00 sıralarında hava trafiği kapalıyken “Ortalık sakinleşti, uçuşlar normale döndü, televizyonda hazırlık maçı var ise maçı izleyelim” diyerek personeli maç izlemeye yönlendirdiği kaydedildi.
Diyarbakır’dan illegal kalkan uçakları önlemek için Albay İsmail Üner’in Erzurum’dan F-16 uçağı kaldırmak için talimat verdiği, ancak Ünal’ın bu talimatı iptal ettirdiği ifade edildi. Ünal’ın 13 Temmuz 2016’da da darbeci Gökhan Şahin Sönmezateş’in Ankara – İzmir, İzmir – Ankara dönüşlü 2 adet F-16 uçağının uçuş güzergâhına, Dalaman güzergâhının eklenmesi için onay verdiği ifade edildi. Bu uçakların Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kaldığı otelin fotoğraflarını çektiği belirtildi. Ünal ifadesinde, darbe girişimini engellemeye çalıştığını öne sürdü.
İLTİCA SORUSU
İddianamede, İncirlik 10. Tanker Üs Komutanlığı’nda 15 Temmuz gecesi Asena 1, Asena 2, Asena 3 isimli üç tanker uçağın kalktığı belirtildi. Uçaklardan ikisinin Ankara üzerinde, birinin de Afyon yakınlarında İstanbul üzerinde silahlı kalkışma eylemine destek veren savaş uçaklarına 10 kez yakıt ikmali yaptıkları anlatıldı.
İddianamede tuğgeneral Bekir Ercan Van’ın, uçak kaldırılmayacak talimatlarına rağmen, 3 adet tanker uçağını kaldırdığı kaydedildi. Şüpheli binbaşı Orçun Kuş da ifadesinde kendisine yöneltilen bir soru üzerine, “Silahlı darbe girişiminden sonra üs komutanı Bekir Ercan Van’ın İncirlik Üssü’ndeki Amerikan kuvvetlerine iltica talebinde bulunduğu ve bu hususun Amerikalı komutanlar tarafından Almanya’daki Amerikan üs komutanlarına iletildiğini, ancak kabul görmediğini duymadım” dedi.
Biri çorap iki tekstil şirketi TMSF’ye devredildi ve kayyum atandı. Abdullah Y. hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Abdullah Y., Avcılar’da eşi ile birlikte oturduğu bir kafede önceki gece saat 22.30 sıralarında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalandı.
Yılmaz, özetle şöyle dedi: “Dijital deliller çözülmemişken, deliller tam toplanmamışken, kuvvetli suç şüphesi bulunduğu halde neye dayanarak 21’ini tahliye ettin de kalan 5’ini etmedin? Bir ay önce tahliye taleplerinin reddine diyorsun, 1 ay sonra ByLock kullanıp kullanmadığının cevabı bile gelmeden, tanıkların yarısı dinlenmeden tahliye diyorsun. İşte bu, araştırılması gereken bir şüphe.”
15 YIL HAPİS TALEBİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 12’si tutuklu 13 firari olan 25 hâkim-savcının ‘FETÖ / PDY silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Ergenekon savcılarından Cihan Kansız, Şike davasına bakan mahkemenin başkanlığını yapan Mehmet Ekinci, Ergenekon davasına bakan mahkeme heyeti üyesi Sedat Sami Haşıloğlu, Hrant Dink cinayeti davasının duruşma savcısı Hikmet Usta, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi oldukları gerekçesi ile tutuklanan polislerin de arasında bulunduğu 62 şüpheliyi tahliye eden hâkimler Mustafa Başer ve Metin Özçelik de iddianamenin şüphelileri arasında yer aldı. İddianamede şüpheli 16 eski hâkim ve savcının FETÖ’nün şifreli yazışma programı olan ByLock kullanıcısı olduğu belirtildi.
‘CEMAAT CUNTASI’
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yargı yapılanmasına ilişkin 216 sayfalık iddianamede, ‘suç faili veya masum olduğuna bakılmaksızın birçok kişiyi yargı eliyle mağdur eden, çözümü mümkün olmayan, abartılı, gerçeklerin gizlendiği, kasıtlı, taraflı ve delilsiz davalar açarak, hukuki temelden yoksun bu davalarla da Türkiye’nin mafya ve terörle mücadele ettiği algısı yaratan örgütün yargı mensuplarının, yargı içerisinde cemaat cuntası şeklinde paralel bir yargı gücü oluşturdukları’ belirtildi. İddianamede hâkim adayı Didem Yaylalı ve hâkim Alaatin Çambel’in örgütün yargıda etkili olduğu dönemde haksızlıklara dayanamayarak intihar ettiği anlatıldı. İddianame İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
/**
* The template for displaying the footer
*
* Contains the closing of the #content div and all content after
*
* @package WordPress
* @subpackage Twenty_Sixteen
* @since Twenty Sixteen 1.0
*/
?>